Ülkücüler saldırıyor, polis kanıtları yok ediyor

Ülkücüler saldırıyor, polis kanıtları yok ediyor

Okul yönetiminin ve okuldaki sivil polislerin desteðiyle ülkücüler tarafından sosyalist, Kürt öðrencilere yönelik saldırıların bitmediði Gazi Üniversitesi’nde bir Kürt öðrenci daha “Sen PKK’lilerin standında oturuyormuşsun, seni orada gördük” denilerek linç edilmek istendi. Ülkücülerin linç girişimine maruz kalan F.C., saldırının ardından şikayette bulunduðu Ankara Emniyet Müdürlüðü’nde de polislerin hakaretine maruz kaldı. F.C., “Gazi’de Kürt olabilirsin ancak örgütlüysen, anadiline, kültürüne sahip çıkıyorsan teröristsin” dedi.

Son olarak geçen yıl küpe takan, mini etek giyen, oruç tutmayan öðrencilere polisin ve okul yönetiminin desteðiyle saldıran ve ölümle tehdit eden ülkücülerin Gazi Üniversitesi’ndeki sosyalist, Kürt öðrencilere yönelik saldırıları devam ediyor.

Üniversite yönetimi ve okuldaki sivil polisler tarafından desteklenen ülkücüler, Fırat Daðıtım çalışanı F.C.’ye yönelik “Seni PKK’lıların standında gördük” diyerek linç girişiminde bulundu. Ülkücüler tarafından 8 Ekim günü saldırıya uðrayan F.C. ANF’ye konuştu.

Ülkücü öðrencilerin kendisini Özgür Gündem Gazetesi standında görmelerinin ardından gerçekleştirdikleri saldırıya ilişkin emniyet müdürlüðüne şikâyette bulunan ancak polisin, konuya ilgisiz kaldıðına dikkat çeken F.C. saldırıyı, “Okula gittiðimde iki kişi gelip beni bir köşeye çekti, ‘Sen PKK’lilerin standında oturuyormuşsun, seni orada gördük” dediler. Bende ‘evet orada gazete daðıtımcısı olarak çalışıyorum’ diye yanıt verdim. Biri arkadaşlarını çaðırmaya gittiði sırada benle diðeri tartışmaya başladık. Sonra yaklaşık 30 kişi bana saldırdı, ben birinci kattan atlayarak kaçmak zorunda kaldım. Atladıðım sırada biri kafama tekme attı. Bu yaşananları okulun güvenlik görevlileri görmesine raðmen hiçbir müdahalede bulunmadı” diye anlattı.

Saldırının ardından Ankara Emniyet Müdürlüðü’ne giderek saldırgan ülkücüler hakkında şikâyette bulunduðunu belirten F.C. ancak burada polislerden ‘Biz Gazi’ye bakmıyoruz, oraya Gazi Çiftlik bakıyor’ yanıtını aldıðını söyleyerek, “Tabi bu arada arama falan yapıldı, polisler hakarette bulundu. Baktım bir şey yapacakları yok ben de şikâyetten vazgeçip geri döndüm” diye kaydetti.

“Gazi’de Kürt olabilirsin ancak örgütlüysen, anadiline, kültürüne sahip çıkıyorsan teröristsin” diyen F.C. bu nedenle gerek öðretim görevlileri gerekse rektör ve ülkücü öðrenciler tarafından sosyalist, Kürt öðrencilere yönelik yoðun baskı olduðunu vurguladı.

Önceki yıllarda sosyalist ve Kürt öðrencilere yönelik yapılan saldırıları da hatırlatan F. C. yaşanan saldırılar sonucunda ülkücü öðrencilerden disiplin cezası alan ya da okuldan uzaklaştırılan olmazken, saldırıya maruz kalan öðrencilerin ise disiplin cezaları ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

ORTA BAHÇEDE GÖRÜLEN ÖÐRENCÝLERE LÝNÇ GÝRÝŞÝMÝ

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coðrafya Fakültesi (DTCF)’de ise Kürt öðrencilere yakın olan iki öðrenci gece saat 23.00 sıralarında Kolej’de ülkücüler tarafından yolları kesilerek linç edilmek istendi. Ülkücülerin sopalı ve satırlı saldırısına maruz kalan öðrencilerden C.B’nin dört yerden aldıðı satır darbeleri ile yaralanması sonucu damarları zarar gördü. C.B. ANF’ye, iki gündür DTCF’de ülkücülerin slogan atarak ve küfür ederek sol görüşlü öðrencileri tahrik etmeye çalıştıklarını anlattı. Sosyalist, Kürt öðrencilerin ülkücülerin tahrik etme çabaları karşısında sakinliklerini koruduklarını ancak bir saldırı beklendiðini belirten C.B., “DTCF’de arka bahçe ve orta bahçe diye bir çizgi var. Arka bahçe ülkücülerin yeri, orta bahçede ise sol görüşlü öðrenciler var. Orta bahçede görülen herkes ülkücüler tarafından mimleniyor. Ben ve arkadaşım hiçbir kuruma baðlı deðiliz. Ben Türk’üm ancak Kürt arkadaşlarım var, bu da ülkücüler için saldırma nedeni. Ýki gün önce arkadaşımla beraber eve gidiyorduk. Kolej’de Dede Efendi Taksi Duraðı’nın orada pusuya yatmışlar. Bir aracın arkasından birden sopalar ve satırlarla saldırmaya başladılar. Bu saldırıda ben, elimden, boynumdan, sırtımdan ve kafamdan sopa ve satır darbeleriyle yaralandım, damarlarım zedelenmiş” diye anlattı.

Saldırının ardından polise şikayette bulunduklarını ve TMŞ yerine Cinayet Bürosu ekiplerinin konuyla ilgilendiklerine dikkat çeken C.B., ancak Cinayet Bürosu ekiplerinin de konuyu sonradan karakol polislerine sevk ettiðini ve ilgilenmediklerini söyledi.

POLÝSLER, SALDIRININ KANITINI SAKLIYOR

Ülkücülerin saldırısına maruz kalan bir diðer öðrenci E.E. ise, saldırının polis destekli bir saldırı olduðuna vurgu yaparak, “Böylesi saldırılarda hiçbir zaman yargısal bir sonuca varılmaz” dedi. Kendilerine saldıran ülkücülerden birini teşhis ettiklerini ve şikayette bulunduklarını belirten E.E., saldırının polis destekli olduðuna şöyle dikkat çekti: “Cinayet Bürosu polislerinden biri, ‘Saldırının gerçekleştiði noktada saldırganlara ait bir sopa bulundu’ diye aðzından kaçırdı. Biz, olumlu bir sonuç çıkacak yargı yerini bulacak sandık. Ama olay örtbas edildi. Bugün aradık emniyeti, ‘öyle bir şey bulunmadı, yok öyle bir şey ’ denildi.”

Yargının adil bir biçimde işlemesini isteyen öðrenciler, geçmiş yıllarda yaşanan saldırıları da hatırlatarak saldırıları teşhir edeceklerini ve haklarını arayacaklarını belirtti.