Biri Hakkâri’de, diðeri Aðrı’daki çatışmalarda hayatını kaybetti. Sadece 22 gün arayla. Birinin adı Hasan, ötekinin Hüseyin’di. Ýkizdiler. Tüm yaşadıkları da ikizdi: işkence gördüler ve cezaevlerinden geçtiler. Yetmedi öldükten sonra da saldırıya uðradılar.

Hakkâri merkeze baðlı Kırıkdað (Dêzê) Köyü mevkiinde 19 Ekim’de HPG gerillalarıyla özel harekât polisleri arasında çıkan çatışmada Özel Harekât Müdürü’nün de aralarında bulunduðu 8 polis öldü, 3 gerilla yaşamını yitirdi. Gerillalardan biri Urfa Suruç nüfusuna kayıtlı Azad Munzur kod adlı Hüseyin Denktaş’tı. HPG yaptıðı açıklamada gerilla Denktaş’ın çatışma esnasında polislerin açtıðı ateş sonucu yaralandıðını ve teslim olmamak için bombayı kendisinde patlattıðını duyurdu.

Hüseyin’in ikizi Rohat Armin kod adlı Hasan Denktaş ise, 22 gün sonra 10 Kasım’da Aðrı’nın Doðubayazıt ilçesine baðlı Demirkapı ve Kire Hellac alanında 15 askerin öldüðü çatışmada bir arkadaşıyla birlikte yaşamını yitirdi. Denktaş’lı kardeşlerin hikâyesi, Türk devleti tarafından Kürt halkına yaşatılan aðır trajedinin özeti gibi.

1985 yılında Urfa’nın Suruç ilçesinde ikiz olarak doðan Hasan ve Hüseyin, köyde askerlerin baskısı sonucu ailesiyle birlikte Antep’e göç etmek zorunda kalır.

ÝKÝSÝ DE ÝŞKENCE GÖRDÜ, HAPSE ATILDI

Antep’te de devlet baskısından kurtulmayan Denktaş ailesi rahatsız edilir. 2001 yılında özgür basın çalışanı olduðu için gözaltına alınıp işkenceye maruz kalan ve işkencede dişleri kırılan Hüseyin, baskılar sonucu 2002 yılında gerilla saflarına katılır.

Hüseyin’in HPG’ye katılmasından kısa bir süre sonra kardeşi Osman Denktaş da PKK davasında cezaevine konulur. Osman’ın cezaevine konulmasının ardından Hüseyin’in ikizi Hasan da özgür basında yer alır. 2006 yılında PKK üyeliði iddiasıyla cezaevine konularak kardeşi Osman ile aynı kaderi paylaşır. Hasan cezaevinde de rahat bırakılmaz ve gardiyanların işkencesine maruz kalır. Dört ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Hasan, 2006’da gerillanın yolunu tutar.

ÝKÝSÝNÝN DE CENAZELERÝNE SALDIRDILAR

Ýkizdiler… Aynı yoldan geçtiler, aynı baskı ve işkencelere maruz kaldılar, hapse atıldılar. Ýkisi de gerillaya katıldı ve sadece 22 gün arayla hayatlarını kaybetti. Yaşarken rahat bırakılmayan Hasan ve Hüseyin, öldükten sonra da devletin şiddetine maruz kaldı. Cenaze törenleri polisin müdahalesiyle karşılaştı, sonra doðdukları Oðan köyünde yan yana defnedildiler.

Hasan ve Hüseyin’in amcaları Mahmut ve Muhittin de birkaç ay önce Kayseri Pınarbaşı ilçesinde Emniyet müdürlüðüne HPG gerillaları tarafından düzenlenen baskınla ilişkileri oldukları iddiasıyla tutuklandılar. Hasan ve Hüseyin’in babası da onlarca defa gözaltına alınıp tutuklandı ve işkencelere maruz kaldı.