ÝHD: Silivri'de cop ve tekme-tokatla saldırı oldu
ÝHD: Silivri'de cop ve tekme-tokatla saldırı oldu
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin son bulması amacıyla Silivri Cezaevi'nde süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan ve saldırıya uðrayan PKK ve PAJK'lı tutsaklar, avukatlar ile ÝHD tarafından ziyaret edildi. ÝHD yetkilisi, "Şu an 15 tutsak açlık grevinde. Kendilerine fiziki müdahalede bulunulduðunu öðrendik. Cop kullanıldıðı, tekme-tokat şeklinde saldırıldıðını gözlemledik" dedi.
ÝHD ve avukatlar, Silivri Cezaevinde Salı günü akşam saatlerine doðru açlık grevinde olan PKK ve PAJKlı tutsakların fiili müdahale ile tek kişilik hücrelere konulmasını yerinde incelemek için cezaevine gitti.
Cezaevine giden heyette yer alan ÝHD Gözlemcisi Av. Ahmet Tamer, ANF'ye şu bilgileri verdi: "Dün açlık grevi yapılan koðuşlara baskın tarzında, 'robocop' kıyafetleriyle gelinmiş. Mahpusların, açlık grevine girenlerin zaten bir talebi varmış. 'Bir koðuşta toplanmak istiyoruz' şeklinde. Baskına gelenler de bu talebe yanıt olacakları intibasını vermişler. Ancak bazı koðuşlardakiler buna inanmayarak direnmede bulunmuş. O sırada saldırı gerçekleşmiş. Saldırı tartaklama, cop ve tekme tokat boyutuna varan biçimde düzenlenmiş. Ardından hücrelere götürülmüşler. Şu an 15 tutsak açlık grevinde."
'BATTANÝYE, YASTIK VERÝLMÝYOR; KIRIK CAMLI HÜCREDE YATIRILIYORLAR'
Bütün açlık grevine katılanların hücrelere konulduðunu öðrendiklerini belirten ÝHD'den Ahmet Tamer, hücre koşullarından şöyle bahsetti: "Normalde çeşme suyu içilmiyor ancak normal su da verilmemiş. Limon ve şeker vermişler; bunları da tutsaklar kabul etmemiş. Su, giysi verilmiyor. Havalandırmaya çıkarılmıyorlar. Battaniye, yorgan, yastık gibi ihtiyaçların da karşılanmadıðını öðrendik. Hatta dört hücrenin camı kırık ve iki kat soðuk ortamda kalmak zorunda bırakılmışlar.
Açlık grevinde olmadıðı halde hücreye alınan 5 kişinin de bulunduðu bilgisini veren Av. Tamer, "Kendilerine bugün 'yanlışlıkla aldık sizi' demişler ama onlar da protestoya başlamış ve açlık grevinde olanlar koðuşa alınmadan, bu 5 kişi de protestolarını sürdüreceklerini açıklamış" dedi.
'HEM AÇLIK GREVÝNE, HEM DE PROTESTOYA DEVAM EDECEKLER'
Tutsaklarla görüştüðünü anlatan Av. Tamer, şöyle devam etti: "Ýçlerinde darba uðrayanlar var. Hepsi uygulamaları protesto ettiklerini açıkladı. Limon ve şeker almıyorlar, doktor-psikolog muayenesini kabul etmiyorlar. Yemek de almamışlar. Açlık grevini bırakacakları yönünde bir eðilim gözlemlemedim. Oldukça ısrarcılar. Açlık grevine gitme nedenleri zaten kamuoyuna yansımıştı. Ama bunla birlikte koşuşlara geçme, gazete verilmesi, havalandırmaya çıkarılma gibi talepleri de, var. Aksi takdirde açlık grevi dışında da protestolarını sürdüreceklerini söylediler."
ÝHD olarak tutsakların hücrelere konulmalarını 'hak ihlali' olarak gördüklerini belirten ÝHD Gözlemcisi Av. Tamer, "Ýnsanlar cezaevlerinde protesto biçimi olarak, bunu yapabilirler. Dernek olarak bu eylemlere sıcak bakıp-bakmamamızın öneminden ziyade; bu kişilerin tercihlerine saygı duyulması gerekiyor. Barışçıl, kişinin kendisine dönük eylemi. Bir kendini ifade ediş biçimi olarak tutsaklar bu tür eylemleri yaparlar. Bizler bu eylemi gerçekleştirenlere saldırılmasını, hücrelere konulmasını asla kabul etmiyor ve hak ihlali sayıyoruz. Derhal idare bu yöneliminden vazgeçmeli; tekrarı olmamalı."
ÝHD ve avukatlar, Silivri Cezaevinde Salı günü akşam saatlerine doðru açlık grevinde olan PKK ve PAJKlı tutsakların fiili müdahale ile tek kişilik hücrelere konulmasını yerinde incelemek için cezaevine gitti.
Cezaevine giden heyette yer alan ÝHD Gözlemcisi Av. Ahmet Tamer, ANF'ye şu bilgileri verdi: "Dün açlık grevi yapılan koðuşlara baskın tarzında, 'robocop' kıyafetleriyle gelinmiş. Mahpusların, açlık grevine girenlerin zaten bir talebi varmış. 'Bir koðuşta toplanmak istiyoruz' şeklinde. Baskına gelenler de bu talebe yanıt olacakları intibasını vermişler. Ancak bazı koðuşlardakiler buna inanmayarak direnmede bulunmuş. O sırada saldırı gerçekleşmiş. Saldırı tartaklama, cop ve tekme tokat boyutuna varan biçimde düzenlenmiş. Ardından hücrelere götürülmüşler. Şu an 15 tutsak açlık grevinde."
'BATTANÝYE, YASTIK VERÝLMÝYOR; KIRIK CAMLI HÜCREDE YATIRILIYORLAR'
Bütün açlık grevine katılanların hücrelere konulduðunu öðrendiklerini belirten ÝHD'den Ahmet Tamer, hücre koşullarından şöyle bahsetti: "Normalde çeşme suyu içilmiyor ancak normal su da verilmemiş. Limon ve şeker vermişler; bunları da tutsaklar kabul etmemiş. Su, giysi verilmiyor. Havalandırmaya çıkarılmıyorlar. Battaniye, yorgan, yastık gibi ihtiyaçların da karşılanmadıðını öðrendik. Hatta dört hücrenin camı kırık ve iki kat soðuk ortamda kalmak zorunda bırakılmışlar.
Açlık grevinde olmadıðı halde hücreye alınan 5 kişinin de bulunduðu bilgisini veren Av. Tamer, "Kendilerine bugün 'yanlışlıkla aldık sizi' demişler ama onlar da protestoya başlamış ve açlık grevinde olanlar koðuşa alınmadan, bu 5 kişi de protestolarını sürdüreceklerini açıklamış" dedi.
'HEM AÇLIK GREVÝNE, HEM DE PROTESTOYA DEVAM EDECEKLER'
Tutsaklarla görüştüðünü anlatan Av. Tamer, şöyle devam etti: "Ýçlerinde darba uðrayanlar var. Hepsi uygulamaları protesto ettiklerini açıkladı. Limon ve şeker almıyorlar, doktor-psikolog muayenesini kabul etmiyorlar. Yemek de almamışlar. Açlık grevini bırakacakları yönünde bir eðilim gözlemlemedim. Oldukça ısrarcılar. Açlık grevine gitme nedenleri zaten kamuoyuna yansımıştı. Ama bunla birlikte koşuşlara geçme, gazete verilmesi, havalandırmaya çıkarılma gibi talepleri de, var. Aksi takdirde açlık grevi dışında da protestolarını sürdüreceklerini söylediler."
ÝHD olarak tutsakların hücrelere konulmalarını 'hak ihlali' olarak gördüklerini belirten ÝHD Gözlemcisi Av. Tamer, "Ýnsanlar cezaevlerinde protesto biçimi olarak, bunu yapabilirler. Dernek olarak bu eylemlere sıcak bakıp-bakmamamızın öneminden ziyade; bu kişilerin tercihlerine saygı duyulması gerekiyor. Barışçıl, kişinin kendisine dönük eylemi. Bir kendini ifade ediş biçimi olarak tutsaklar bu tür eylemleri yaparlar. Bizler bu eylemi gerçekleştirenlere saldırılmasını, hücrelere konulmasını asla kabul etmiyor ve hak ihlali sayıyoruz. Derhal idare bu yöneliminden vazgeçmeli; tekrarı olmamalı."
