ÝHD Diyarbakır Şubesi, cezaevlerinde 64üncü gününe giren açlık grevi eylemlerinde kritik eşiðe gelinmesi nedeniyle Uluslararası Af Örgütüne Acil Eylem Çaðrısı yaptı. Çaðrıda eylemcilerin son durumuna ilişkin bilgiler verilirken, Af Örgütünden hükümetin duyarsızlıðını kırmak ve dünya çapında kamuoyu oluşturmak amacıyla acil eylem oluşturulması talep edildi.
Cezaevlerinde 12 Eylül günü başlayan ve bugün itibariyle 64üncü gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek isteyen ÝHD Diyarbakır Şubesi, Uluslararası Af Örgütüne mektup göndererek, Acil Eylem Çaðrısı yaptı. Sur Postanesi önünde bir araya gelen ve Ölüme Bir Adım Daha Yaklaşıyoruz, Açlık Grevleri 64. Gününde, Cezaevlerinde Ölüm Ýstemiyoruz! yazılı pankart açan ÝHDlilerin eylemine Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve kentte bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katılarak destek verdi.
Af Örgütüne hitaben Acil koduyla yazılan mektubu okuyan ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, açlık grevlerinin 64üncü gününe girdiðini hatırlatarak, ÝHD olarak, açlık grevlerinin başladıðı günden bu yana yaşanan süreci yakından takip ettiklerini söyledi.
Bu eylemin Türkiye cezaevlerinde gerçekleştirilen en büyük açlık grevi eylemi olarak tarihe geçeceðini vurgulayan Bilici, Açlık grevi başlatan eylemcilerin iki somut talebi vardır. Bunlardan biri, anadilde eðitim ve savunmanın önündeki tüm hukuki engellerin kaldırılması, ikincisi de PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki aðır tecrit koşullarının sona erdirilerek, kendisinin Kürt sorununa katkı sunabilmesi için uygun koşullar saðlanmasıdır dedi.
Ýnsan hakları savunucuları olarak, 1980ler, 90lar ve 2000li yıllarda gerçekleştirilen açlık grevi eylemlerini ve sonuçlarını çok iyi bildiklerini kaydeden Bilici, Nitekim geçmişten bu yana gerçekleşen bu eylemlerde onlarca insan yaşamını yitirmiş, ayakta kalmayı başarabilen çok sayıda kişi ise çeşitli hastalıkların pençesine kapılmışlardır. Ýşte bizler bugün aynı acılı olayların, ölümlerin tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Bu nedenle ülke genelinde birçok alanda mahpusların talepleri çerçevesinde çeşitli eylemler ve destek gösterileri yapılmaktadır. Son olarak aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekilleri ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyeleri de bir açlık grevi eylemi başlatmışlardır diye konuştu.
Açlık grevi eylemi ile ilgili oluşturdukları ve aralarında hekimlerin de bulunduðu Cezaevi Ýzleme Komisyonunun yaptıðı çalışmaları aktaran Bilici, şöyle devam etti: Cezaevi Ýzleme Komisyonunun yaptıðı araştırmaya göre, mahpusların 64ünün grevi 64üncü gününe, 75 kişinin 54üncü gününe, 221 kişinin 41inci gününe, 315 kişinin 31inci gününe, 16 kişinin 19uncu gününe, 8 kişinin ise 15inci gününe girmiş bulunmaktadır. Ayrıca sayısı kessin olmamakla birlikte 10 bine yakın kişinin açlık grevi de 10uncu gününe girmiştir. Yine Cezaevi Ýzleme Komisyonunun tespitlerine göre; açlık grevindeki eylemcilerde, sindirim sisteminde ve idrarda kanama, kusma, baş dönmesi, sıvı alımında azalmalar, baş ve mide aðrıları, kas-eklem aðrıları, görme keskinliðinde azalma, uykusuzluk, yürümede zorlanma, ses ve kokuya hassasiyet, ishal ve kabızlık, kulak çınlamaları, yine uzun süre açlık nedeniyle aðızda yaralar görülmektedir. Birçok cezaevinde grevdeki mahpuslar artık avukat görüşüne dahi çıkamamaktadır. Bu da artık eylemlerin kritik eşiðe vardıðı sonucunu ortaya koymaktadır.
Tüm bunlar yaşanırken Türk hükümetinin cezaevlerinde ölümün eşiðine gelen mahpusların durumunu ve taleplerini görmezden geldiðini sözlerine ekleyen Bilici mektupta şunlara yer verdi: Açlık grevcilerinin taleplerinin insani, meşru ve yasal talepler olmasına raðmen, bu konuda adım atmamaktadır. Özellikle Ýmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevinde kalmakta olan PKK Lideri Abdullah Öcalana yönelik aðırlaştırılmış tecrit uygulamasının sona erdirilmesi konusunda en ufak bir adım atılmamakta, 15 ayı aşkın süredir devam eden tecrit devam etmektedir. Bu durum bizleri kaygılandırmaktadır. Çünkü, geçmiş açlık grevi eylemlerine baktıðımızda kritik eşiðin 64 ile 68inci günler olduðu bilinmektedir. Bu da gösteriyor ki, bugün itibariyle 64üncü gününe giren eylemciler artık ölüm sınırındadır. Bu nedenle bizler bir an önce adım atılmasını beklemekteyiz. Ayrıca hükümetin duyarsızlıðını kırmak ve dünya çapında kamuoyu oluşturmak amacıyla siz Uluslararası Af Örgütünün acil eylem oluşturmasını talep etmekteyiz.
Mektubun okunmasından sonra ÝHDliler, postaneye girerek hazırladıkları mektupları Uluslararası Af Örgütüne gönderdi.