ÝHD, 26 yaşında!

ÝHD, 26 yaşında!

Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD), kuruluşunun 26. yıldönümünü kutluyor. Türkiye’de insan hakları bilincinin ve hak arama özgürlüðünün gelişmesinde önemli katkıları olan ÝHD’nin bir çok yönetici ve üyesi bugün cezaevlerinde.

16 Temmuz 1986 tarihinde 98 insan hakları savunucusu tarafından sıkıyönetim koşullarında kurulan ÝHD, “insan hak ve özgürlükleri” konusunda çalışmayı tek amaç edinmişti. Kuruluş yıldönümü vesilesiyle bir açıklamaya yayınlayan ÝHD, “26 yılda çok şey deðişti. Türkiye’de insan hakları bilincinin ve hak arama özgürlüðünün gelişmesinde ÝHD’nin önemli katkıları oldu” dedi.

ÝHD, bugün hayatta olmayan kurucularını da anarak onları şöyle sıraladı: Emil Galip Sandalcı, Gülizar Çaðlayan, Didar Şensoy, Mahmut Tali Öngören, Mehmet Ali Aybar, Niyazi Aðırnaslı, Ýbrahim Tezan, Ahmet Tahtakılıç, Aziz Nesin, Hamdi Konur, Ýsmet Pekdemir, Nusret Fişek, Haldun Özen, Recep Cüre, Cahit Talas, Ýbrahim Açan, Jülide Gülizar ve Halit Çelenk.

“Ýnsan hakları mücadelesi Türkiye gibi darbe anayasasıyla yönetilen ülkelerde zordur” diyen ÝHD, 26 yılın bedelinin aðır olduðunu ifade ederek, insan hakları mücadelesinde öldürülen yönetici ve üyelerini hatırlattı: Vedat Aydın, Sıddık Tan, Ýdris Özçelik, Kemal Kılıç, Orhan Karaaðar, Cemal Akar, Şevket Epözdemir, Muhsin Melik, Ýkram Mikyaz, Tacettin Aşçı, Abuzer Öner, Ahmet Aydın, M. Şirin Polat, Medeni Göktepe, Şükrü Fırat, Yahya Orhan, Eyüp Gökoðlu, Cengiz Altun, Habip Kılıç, Mehmet Sincar, Metin Can, Hasan Kaya, Sedat Özevin, Sadi Özdemir, Salih Özdemir.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde 23 Aralık 2009’dan bu yana tutuklu bulunan Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erbey’i de nsan hakları mücadelesindeki katkıları nedeniyle selamlayan ÝHD, “Bu mücadelede yargı baskısına daha fazla dayanamayıp, özgürlüklerini korumak için ülke dışına çıkıp mülteci yaşamı benimseyen onlarca üye ve yöneticimizi Ethem Açıkalın şahsında anmak gerekir. Bu arkadaşlarımız bulundukları ülkelerde insan hakları mücadelesine devam etmektedir” dedi.

ÝHD, 26 yılda deðişmeyen tek şeyin siyasal iktidarın otoriter yapısı olduðunu vurgulayarak, “Türkiye’de çoðulculuða, açıklıða ve katılımcılıða dayalı bir demokrasi kültürü gelişmediðinden, siyasal iktidarlar tekçi ve otoriter yapılarını muhafaza edebilmiştir. Deðişim ve dönüşüm sürecinin hızlandıðı günümüzde AKP iktidarı, tekçi ve otoriter yapısını ısrarla devam ettirmeye çalışmaktadır. Bu anlayış Türkiye’ye çok şey kaybettirdi ve kaybettirmeye devam ediyor” dedi.

26. kuruluş yılında ilgilendikleri ihlal kategorilerinin deðişmediðini vurgulayan ÝHD, “Bu ülkede hâlâ çok aðır yaşam hakkı ihlalleri yaşanmakta; işkence ve kötü-muamele uygulamaları devam etmekte; örgütlenme ve gösteri hakkı zorla bastırılmakta, ifade özgürlüðü sınırlandırılıp cezalandırılmakta; insan onuruna uygun mahpusluk rejimi uygulanmamakta; ekonomik ve sosyal haklar alanındaki kazanımlar yok edilmekte; toplumsal muhalefete ve ötekileştirilen herkese adlî ve idarî baskı politikası uygulanmaktadır” diye belirtti.

ÝHD, “Kısacası tipik bir polis devleti uygulamasıyla karşı karşıyayız. 26 yıl önce ordu tarafından yönetiliyorduk; şimdi ise polis zihniyetine sahip siyasiler tarafından yönetiliyoruz. 26 yıldır yeni ve demokratik bir anayasaya kavuşamadık. 26 yıldır Kürt Sorunu’nu çözemedik. 26 yıldır silahlı çatışmalar devam ediyor. 26 yıldır Alevilerin taleplerini görmezden gelmeye devam ettik. 26 yıldır işçi ve emekçileri daha fazla sömürmeyi başardık. 26 yıldır cezaevlerini düşüncesini açıklayan insanlarla doldurduk. Bu olumsuz tablo uzatılabilir” ifadelerini kullandı.

ÝHD’nin kuruluş gününün aynı zamanda “Uluslararası Adalet Günü” olduðunu belirten dernek, “Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) kuran Roma Statüsü’nü, 17 Temmuz 1998’de kabul etti. Bugün 139 devletin imzaladıðı, 116 devletin taraf olduðu Roma Statü’yle kurulan UCM soykırım, insanlıða karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçunun takibi konusunda tüm dünya üzerinde etkili tek hukuk mekanizması olarak varlıðını sürdürmektedir. Türkiye hâlâ bu mahkemenin yargı yetkisini tanımamakta ısrar etmektedir” diye hatırlattı.

Açıklamada şunlar ifade edildi: “Statü’nün kabul edilişinden beri bütün dünyada 17 Temmuz, Uluslararası Adalet Günü olarak kutlanmaktadır. ÝHD’nin kurucuları arasında olduðu ve halen sözcülüðünü yaptıðı, Türkiyeli 22 devlet dışı kuruluşun oluşturduðu Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu, Türkiye’de evrensel adaletin yerleşmesi; soykırım, insanlıða karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçunu işleyen faillerin cezasız kalmasının önlenmesi için, Türkiye’nin Roma Statüsü’yle kurulan sisteme dâhil olması için çaba sarf etmektedir. Türkiye’nin UCM’yi kuran Roma Statüsü’ne katılımı, Türkiye’yi her türlü iç ve dış sorunuyla yüzleşebilen medenî toplumların bir parçası haline getirecektir. Ancak siyasal iktidar bu yüzleşme sürecinden uzak durmak istemektedir.

Türkiye UCM’nin yargı yetkisini tanımak yerine, soykırım ve insanlıða karşı suç işlediði iddiasıyla hakkında UCM tarafından tutuklama kararı çıkarı çıkarılan Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’le antlaşmalar imzalamaktadır. Bununla yetinmeyen AKP hükümeti, son yargı paketiyle insanlıða karşı suç işleyen katillere özel af getirdi.

ÝHD, kuruluşunun 26. yılı dolayısıyla uluslararası insan hakları sisteminin en önemli kazanımları olan Roma Statüsü ve BM Kayıplar Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanması için aktif bir mücadele yürütecektir.

Ýnsan hakları mücadelesi baðımsız ve gönüllü bir mücadeledir. Bu mücadele kesintisiz bir şekilde verilmeye devam edecektir.”