ABDnin Ýnsansız Hava Araçlarının ölümle sonuçlanan saldırılarındaki artış Ýsveçte tartışmalara yol açtı. Uzmanların çoðunluðu ABDnin uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiði düşüncesinde.
23 Mayıstan bu yana ÝHAların gerçekleştirdikleri saldırılar sonucu Pakistanda aralarında sivillerin de bulunduðu 30 kişi yaşamını yitirdi. Obamanın Devlet Başkanı seçilmesinden bu yana ÝHAların ölümle sonuçlanan saldırılarda kullanılmasında belirgin bir artış görülüyor. Uzmanların güvenilir bir kaynak olarak kabul ettiði Longwarjournal.org adlı site Osama döneminde Pakistanda ÝHAların gerçekleştirdikleri 252 saldırıda 1879 kişinin yaşamını yitirdiðini saptadı. Aynı dönemde Yemende gerçekleştirilen 38 ÝHA saldırısı sonucu ölenlerin sayısı 242. Bu saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduðu sivillerin sayısının 143 olduðu açıklandı. Gerçek rakamın ise çok daha fazla olduðu tahmin ediliyor. ABDli yetkililer yaşamını yitiren sivillerin Taliban veya El Kaide üyeleri olduðunu iddia ediyor.
ÝHAların neden olduðu ölümler protesto gösterilerine yol açarken uzmanlar da ÝHAların kullanımının yaygınlaşmasından endişe duyuyorlar. Stockholm Askeri Yüksek Okulu Profesörü ve ABDnin Güvenlik Polititikası Uzmanı Jan Hallanberg ÝHA saldırılarının ölümle sonuçlanabilecek şidettin kullanılmasını belirleyen uluslararası kuralları ihlal ettiðini belirtiyor. Hallenbergye göre ABDnin ÝHAları başka ülkelerde kullanılması da ülkelerinin baðımsızlıklarına yönelik bir tehdit oluşturuyor.
Stockholm Üniversitesi Devletler Hukuku Uzmanı Mark Klamberg normal olarak terörist olduklarından şüphelenen kişilerin yakalanmaları gerektiðini ancak ABDnin tersini yaptıðını ve terör örgütü üyesi olduðundan şüphelendiði kişileri öldürme yolunu seçtiðini söylüyor. IHA saldırılarının çoðu kez savaş olmayan bölgelerde kullanıldıklarına dikkat çeken Klamberg barış zamanında sadece polislerin kendilerini savunmak veya başka bir çıkış yolu kalmadıðında ölümle sonuçlanabilecek şiddete başvurabileceklerinin altını çiziyor. Klamberg ABDnin kendi ülkesinde ÝHA saldırılarını kabul etmeyeceðini ancak kendisinin başka ülkelerden bunu kabul etmelerini beklemesinin bir çelişki olduðuna da dikkat çekiyor.