Gazi, Hacettepe ve Ankara Üniversitelerinin saðlık alanında öðrenim gören 43 öðrencinin yargılandıðı davanın ilk duruşmasının ilk oturumuna anadilde savunma talebi damgasını vurdu. Parlamentoda da yasal düzenleme çalışmaları yapılan, AKP hükümetinin de anadilde savunma konusundaki düzenleme yapıldıðı yönündeki açıklamalarına raðmen mahkeme, öðrencilerin anadilde savunma talebini “Yasal düzenlemeye aykırı olduðu” gerekçesiyle reddetti.

13’ü tutuklu 43 saðlık alanı öðrencisinin “Örgüt üyesi olmak”, “Hiyerarşik yapıda yer almamasına raðmen bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek suretiyle örgüt üyesi olmak” iddialarıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması Ankara 13. Bölge Aðır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya tutuklu olarak getirilen 13 öðrenci, salon girişinde tutuksuz yargılanan öðrenciler, aileler ve duruşmayı izlemeye gelenlerce alkışlarla karşılandı.

Duruşmaya BDP Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Sakık, Ýdris Baluken, Ayla Akat ve Nursel Aydoðan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TTB ve SES yöneticileri, BES yöneticileri, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TÝHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı, ÝHD’li yöneticiler, Yazar Temel Demirer, yargılanan öðrencilerin aileleri ve çok sayıda öðrenci de katılım saðladı. Salonun hınca hınç dolduðu duruşmada ilk olarak söz alan tutuklu Hacettepe Üniversitesi (HÜ)Tıp Fakültesi 4. Sınıf öðrencisi Tuncay Gökçen, anadilin hasta-hekim ilişkisindeki ve tedavi sürecindeki önemine dikkat çekti. SES ve fakülte bünyesindeki saðlık çalışmalarında yer aldıðını dile getiren Gökçen, eðitim hayatında maðduriyet yaşadıðını ve tahliyesini talep etti.

Gökçen’in ardından savunma için söz alan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. Sınıf öðrencisi Ahmet Demirel, Kürtçe konuşarak savunmasını Kürtçe yapmak istediðini belirtti. Bunun üzerine mahkeme başkanı Kürtçe savunma talebi olan diðer öðrencilerin taleplerini de aldı. Öðrencilerden Recep Kar, Mehmet Aydın, Perişan Akan, Mustafa Akın ve Mustafa Karataş, Kürtçe savunma yapmak istediklerini belirtti.

Avukatlar mahkeme başkanının Kürtçe savunma yapmak isteyen öðrencilere tek tek hangi okullarda okuduklarını sormasına tepki göstererek, söz konusu bilgilerin zaten mevcut olduðunu tekrardan sorulmasının sorgu olduðunu belirtti. Kürtçe savunma talebinde bulunan öðrencilerin avukatı Öztürk Türkdoðan, öðrencilere Kürt oldukları için bir ayrımcılık uygulandıðını vurguladı. Anadilde saðlık hakkına dikkat çeken Türkdoðan, HASAT üyesi olan öðrencilerin bir mitinge katılmalarından ötürü 6 aydır tutuklu olmalarının anadildeki savunma isteðinin meşru olduðunu söyledi.

Lozan Antlaşması’nın da bu hakkı tanıdıðını ancak bugüne kadar uygulanmadıðını dile getiren Türkdoðan, “Mahkemenizin bu talebi uygulamasını bekliyoruz. Haklı, meşru, yasal taleplerin karşılanmasını istiyoruz” dedi.

Kürtçe savunma talebinin ardından mahkeme başkanı savcıya söz hakkı verdi. Savcı, sanıkların meramını anlatacak derecede Türkçeyi konuşup anlayabildiklerini belirterek, “Kürtçe savunma talepleri düzenleme ve usul kurallarına aykırı. Ancak parlamentoda yasal düzenleme çalışmaları dikkate alındıðında taleplerin takdirini mahkeme heyetine bırakıyorum” yönünde karar bildirdi.

Savcının bu sözlerinin ardından salonda bulunan kalabalık, alkışlarla Kürtçe savunma talebinin uygulanmasını istedi. Mahkeme başkanı ise talebi görüşmek üzere duruşmaya 5 dakika ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, “sanıkların eðitim durumları, Türkçeyi bildikleri anlaşılıyor. Yasal düzenlemeler gereðince yerinde görülmediðinden sanıkların taleplerinin reddine” karar verdi. Mahkeme başkanının ayrıca Kürtçe savunma talebinde bulunan öðrencilerin Türkçe savunma yapmayacaklarını sorunca, öðrenciler savunmalarını Türkçe deðil Kürtçe yapmak istediklerini tekrarladı.

Mahkeme başkanı bunun üzerine öðrencilerin taleplerinin “Yasal düzenlemeye uygun deðil” diyerek reddettiðini belirtti. Daha sonra savunmalara devam edildi. HÜ Tıp Fakültesi 3. Sınıf öðrencisi Zülküf Akelma, suçlamaları reddederek, “Özgür Saðlık Öðrencileri (ÖSÖ) oluşumu illegal bir oluşum deðil. Farklı düşüncedeki öðrenciler buralarda düşüncelerini ifade ediyor. Katıldıðım pek çok etkinlik ise üniversite bünyesinde yapılan etkinliklerdir. Bu yüzden tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi.

HÜ Tıp Fakültesi 6. Sınıf Öðrencisi Mustafa Karakurt, mezuniyetine 20 gün kala evinin polislerce basıldıðını belirterek, “Evimde yapılan arama usullere uygun yapılmadı. Ayrıca bana ait olduðu iddia edilen flaş bellek ve not defteri de benim deðil. Bu konuları savcılıktaki ifademde de dile getirdim ancak buna raðmen iddianameye girdi. Halk saðlıðı örgütle alakalı bir durum deðil. Okulda biz bunu ders olarak görüyoruz. Ayrıca bakanlık bünyesinde de halk saðlıðı söz konusu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.

Mahkeme başkanı, Karakurt’un savunmasının ardından duruşmaya ara verdi.