GÖRÜNTÜLÜ

Tutuklu DAIŞ elemanı: İsmailağa cemaatı beni DAIŞ’e gönderdi

AKP'nin koruması altındaki gruplar, devşirecekleri elemanları önce tespit ediyor, sonra 'sohbet'lere katıyor, katılıma hazır kıvama getirdikten sonra DAİŞ, Nusra, Fetih Ordusu veya diğer çetelere bileti kesiyor.

AKP'nin koruması altındaki gruplar, devşirecekleri elemanları önce tespit ediyor, sonra 'sohbet'lere katıyor, katılıma hazır kıvama getirdikten sonra DAİŞ, Nusra, Fetih Ordusu veya diğer çetelere bileti kesiyor. Hiçbir engelle karşılaşmadan dönen bu çarkın kurbanları, ancak son durak YPG olursa illüzyon bitiyor.

İSMAİL AĞA’DAN İSLAM ORDUSUNA

Ramazan B. Konya'nın Akşehir ilçesine bağlı Ortacık köyünden. Yoksul bir ailenin 5 çocuğundan en küçüğü. Sağ büyük ve işaret parmaklarını helezonda kaybettiğini söylüyor. Köyünden ve Akşehir'den başka bir ay Antalya'da kalmış. Konya'da bir fabrikada çalışmaya başlıyor. Akşehir'de MHP'ye, Konya Büyükşehir için ise AKP'ye oy vermiş. Ortalama bir İç Anadolulu, sadece cuma namazlarına giden biri.

Ramazan, fabrikada işe başlayınca 'cihat' macerası da başlıyor.

İşte Ramazan B.'nin, tutuklu bulunduğu Rojava'da, ANF muhabirine anlattıkları:

15 GÜN SONRA GELEN SAKALLI

Nisan ayında fabrikada işe başladım. Kirli sakal bırakıyordum. 15 gün sonra sakallı bir kişi yanıma gelerek hangi cemattan olduğumu sordu. Herhangi bir cemaattan olmadığımı söyledim. İsmailağa Cemaati'nden olduğunu söyleyen kişi, bir süre sonra sohbetlere katılma teklifinde bulundu. Hep yorgun olduğumu söyledim ama bir gün ısrarla koluma girip hoşbeş ederek sohbetlerine katılmaya ikna etti.

HAKKI EFENDİ VAAZA BAŞLIYOR

Sayı günüydü, iş çıkışı cemaat evlerinden birisine götürdü. İçerde 9-10 kişi vardı. Tanışma ve yemek yenildikten sonra başlarındaki Hakkı Efendi vaaz vermeye başladı. Sahabelerden, kafirlere karşı savaşlardan bahsediyordu. Haftada iki gün mesai saat bitimi olan 18.30’dan itibaren devam ettim. Zafer Meydanı, Konya Otogarı civarındaki evin yanı sıra Bosna Mahallesi'ndeki eve de gitmeye başladım. Hakkı Efendi, bir süre sohbetlerini güncele getirdi. Suriye temel konu oldu.

ARTIK ‘CİHAT’ ZAMANI GELDİ

Eğitimlerde, artık bizi bir göreve hazırladıklarını anladım. Ruhen hazır olduğumuz anlaşılınca Suriye İslam Ordusu'na katılma emri geldi. Orada kafirlere karşı savaşılacak ve öldüğünde de ‘cennete’ gidilecekti.

Günlerden Perşembe'ydi. Hakkı Efendi her zamanki gibi geldi ve artık gitme zamanı diyerek bana ‘seni göndereceğiz’ dedi. Nereye? diye sordum ‘Suriye’ye’ cevabını verdi.

KONYA’DAN URFA’YA GİDİLECEK

Konya’dan Urfa'ya gidecek otobüse saat 10.00-10.30 civarıydı bindirilerek, 200 TL harçlık verilerek yollandık. Nasıl gideceğimiz konusunda da “Gözlüklü, zayıf, traşlı ve başı kel vesikalık bir fotoğraf gösterilerek, sizi Feyzullah garajdan alacak” dedi. Urfa’dan Suruç’a gidilecek, oradan Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda bakkal gibi bir yerde bekleyen kuryeler alıp götürecekti. Yola çıkmadan önce fotoğrafımı çektiler.

UZMAN ÇAVUŞA GİDİYOR

Büyük kaygı ve düşüncelerim vardı. Urfa’ya ulaşmadan Hakkari’de askerlik yapan Ömer adında uzman çavuş bir çocukluk arkadaşım vardı. Onu aradım ‘yanına geliyorum’ dedim. Zırhlı aracı ile kaza yapmış ve mahkemesinden dolayı bir hafta Van’da otelde birlikte kaldık.

TEKRAR URFA’YA DÖNÜŞ!

Bir hafta Ömer ile kaldıktan sonra tüm korku ve endişelerime rağmen tekrar Urfa’ya döndüm. Ancak bu defa beni garajda bekleyen kimse yoktu. Urfa-Suruç derken sınır kapısına kadar gelmiştim. Ortalıkta asker gözükmüyordu. Karşı tarafı da tanımıyordum. Karşıda silahlı güçler vardı ve bunları ‘cihadçılar' olarak biliyordum sınırı geçtim ve yanlarına gitmeye karar verdim.

BİR ŞEYLERİN TERS GİTTİĞİNİ ANLADIM

Suriye tarafına geçtikten sonra orada bekleyen birkaç silahlı kişi vardı. Selam verdim, selamımı aldı. Ancak dillerini bilmiyordum. Beni bir odada oturtarak çay ve sigara ikram ettiler. Daha sonra gelen araç ile şehre gittik. Bana sorulan sorulardan bir şeylerin ters gittiğini anladım.

YPG'YE TESLİM OLMUŞTUM

Ben Suriye İslam Ordusu'na gitmiştim. Ama geldiğim yer Kobanêy’di ve ben YPG’ye teslim olmak zorunda kalmıştım.

İsmailağa Cemaatı beni ‘Suriye İslam Ordusu’ diyerek DAİŞ’e yollamıştı. Bunu, YPG tutukladıktan sonra anladım.

YAKALANDIĞIM İÇİN ŞANSLIYIM

Böyle bir oluşuma alet olup katıldığım için çok pişmanım. Ailem ve bir düzenim vardı. Belki YPG beni tutukladığı için şanslıyımdır ama içine girdiğim uçurumdan çıkarılması gereken dersler vardır.

Bu cemaatlerin hedef kitlesi içinde genelde genç, ekonomik olarak zayıf, kültürel olarak aydınlanmamış emekçi kesimler var. Saf görünümlü insanları gözlerine kestiriyorlar ve onları ağlarına düşürüyorlar. Daha çok yumuşak yaklaşarak insanların ruhlarına hitap etmeye çalışıyorlar.

Suriye’de rejime karşı savaşıyormuş gibi insanları kandırıp Rojava’da Kürtlere karşı kullanıyorlar.

Bir süredir YPG’nin yanındayız. İşin esasında YPG ve Rojava’ya karşı savaşmaya gönderilmiştik. Ama YPG bize düşman ve esirden çok, bir misafir muamelesi yapıyor. İnsanlığımızı burada öğrendik.