Tutsaklardan çağrı: Herkes harekete geçmeli!

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin açıklama yapan tutsaklar, herkesi eylemlere ses vermeye çağırdı. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması için birçok cezaevinde başlatılan açlık grevleri devam ediyor. Açlık grevinde olan tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, herkesi cezaevindeki eylemlere ses vermeye çağırdı.

'ÖNDERLİĞİMİZİN ÇİZGİSİNDEYİZ'

Kaya'nın yaptığı açıklama şu şekilde: 

"Özgürlük ve demokrasi mücadelemizin 41'inci yılını yaşadığımız böylesi anlarda, toplumsal yaşamın  ahlaki politik dokusunu  savunan ve farkındalığı zenginlik bilerek yaşama kendi rengiyle  katılan insanlığın,özgürleştiren ve güzelleştiren tüm etkenlerini hesap ederek sahabeliğini yapan ve bu yolda kendini adayan kahraman şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Hakikatin kendisi haline gelen Önderliğimizin ideolojik ve felsefik çizgisinde kendimizi bularak yeni yıl mücadelemizi şehitlerimize layık bir duruşla sürdüreceğimizi belirtiyoruz. Faşizmin soğuk yüzü ve renksizliği toplumsal yaşamı boğmaya çalışırken bizler  her koşul ve şart altında karşı direniş sergilemekten bir an bile geri kalmayacağız.

'ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ'

TC faşizminin Kürde dönük 100 yıl önce devreye koyduğu imha, inkâr politikaları günümüzde Erdoğan faşizmiyle güncelliğini korumaktadır. Halklaşan PKK'nin tasfiyesine yönelik her türlü uygulamayı kendine meşru gören AKP faşizmi demokrasi naralarıyla kendini aldatmaktadır. Halk ve hareketimize dönük yapılan her türlü saldırının özünde inkâr ve imhayı hesap eden faşist iktidar, halen komplo ve entrikalardan medet ummaktadır. Son süreçlerde tarihin eskitemediği ve inkâr edemediği partimiz PKK'nin komuta kademesinde yer alan üç değerli yoldaşımızın imhasına ödül belirleyen ABD emperyalizminin, Türkiye ile kontak teması halinde hareket ederek belli bir mutabakata vardığı anlaşılmaktadır. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda hareket eden Erdoğan'ın temel amacının Kürt özgürlük hareketinin tasfiyesi olduğu kuşku götürmez bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Dış mihraklara bağımlı çalışan AKP MHP faşist ittifakının, 20 yıl önce geliştirilen uluslararası komployu güncellemek için bütün güçlerini seferber ettiği görülmektedir. Dünya güçleri bir olup uluslararası komployu gerçekleştirirken sonuç alamadılar, bugün komplo güncellenmek isteniyor ancak şu iyi bilinmeli; varlık gerekçemiz olarak gördüğümüz Önderliğimizin  etrafında ateşten bir çember halindeyiz. Aynı zamanda halk ve hareket olarak daha bilinçli ve daha örgütlüyüz. Yürütmek istediğiniz tüm kirli politikalarınıza karşı direneceğiz ve asla teslim olmayacağız.

'DİRENİŞLE SONUÇ ALACAĞIZ'

Gelinen aşamada AKP-MHP faşizmi Kürde olan tahammülsüzlüğünü had safhaya çıkarırken, Önderliğimiz üzerindeki tecrit halen devam etmektedir. Bizler Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde olan PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak, 27 Kasım'da başlattığımız süresiz dönüşümlü ve 16 Aralık'tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemimizi Önderliğimizin üzerindeki tecrit kırılana kadar sürdüreceğimizi belirtmiştik. Bugün 171 arkadaşımızla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemindeyiz. Aynı zamanda Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde süresiz-dönüşümsüz olarak eylemimiz devam etmektedir. Ayrıca 8 Kasım'dan bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan Hakkari Milletvekili Leyla Güven an itibarıyla 64'üncü gününde eylemini kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Eylemimiz daha koordineli ve örgütlü bir şekilde yürümektedir. Süresiz-dönüşümsüz eylemimizin niteliği ve niceliği kapsam ve koşul itibarıyla şimdilik uygundur. Olası gelişmeler koordineli bir şekilde nicel ve nitel kapsamını belirleyecektir. Süresiz-dönüşümlü eylemimizin dönüşüm süresini koşullarımıza göre belirliyoruz. Tüm bunlarla birlikte eylemimizin temel amacı, Önderliğimizin üzerindeki tecridin kaldırılması olacak ve bunun da ancak direnişle sonuç vereceğine olan inancımızla eylemimizi sürdüreceğiz.

'DİRENİŞ SEÇİMLERİ BELİRLER'

Zindanlarda direnişlerin geliştiği böylesi anlarda AKP-MHP faşist ittifakın politikaları büyüyen direnişlerimizle bozulacak ve faşizm görkemli direnişlerimiz karşısında yenilgiye uğrayacak. Bizler PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak, tüm demokrasi sevdalılarına sesleniyoruz; faşizm ancak birlik olarak yıkılır, bu nedenle Erdoğan faşizmine karşı direnmeye davet ediyoruz. Bugün içinden geçtiğimiz yerel seçimlerin gelişeceği koşulların demokratik olmadığı, mevcut iktidardan kaynaklı Türkiye zemininin demokratik bir tarzla seçim yapmaya elverişli olmadığı bilinmelidir. Böylesi bir ortamda seçim direnişi belirlemez, direniş seçimi belirler. Faşizme karşı direnmek, Önderlik üzerindeki tecridi kırmak ve Önderliğimizin özgürlük koşullarını oluşturmak siyasetin ve seçimlerin demokratik bir şekilde yürümesidir. Bundan dolayı tüm toplumsal yapımızı, zindanlarda yükselen direnişe  ses vermeye, Önderlik üzerindeki tecridi kaldırmak için haykırmaya ve bütünlüklü bir direnişle hareket etmeye çağırıyoruz."