Silivri’de süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan 10 tutsaða saldırının Adalet Bakanlıðı talimatıyla yapıldıðı ortaya çıktı. ÝHD’nin basın toplantısına katılan Avukat Ramazan Demir, cezaevi idaresinin ‘talimat Adalet Bakanlıðı’ndan’ dediðini aktardı.

ÝHD Ýstanbul Şubesi, Silivri 2 No'lu L Tipi Cezaevi'nde açlık grevine başlayan tutsaklara yönelik saldırıya ilişkin hazırladıðı raporu açıkladı. Tutsaklarla görüşülerek hazırlanan rapor, dernek binasında düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Raporu okuyan ÝHD Şube Başkanı Ümit Efe, 25 Eylül'de 15 tutuklunun saldırıya uðrayarak tecrit hücresine alındıðını bildirdi. Efe, heyette yer alan 1'i KCK tutuklusu olmak üzere 4 tutuklu ile görüştüklerini, tutuklularla görüşme yapan diðer avukatlardan da bilgi alındıðını bildirdi.

Efe'nin verdiði bilgiye göre, saldırı ve sonrası yaşananlar şöyle:

25 Eylül günü açlık grevinde bulunan 10 tutuklunun bulunduðu deðişik koðuşlara, robocop giyimli görevliler eşliðinde giden cezaevi 2. müdürü ve baş infaz memuru, açlık grevi yapanların ayrı birimlere yerleştirileceðini bildirdi. Tutsaklar açlık grevine ilişkin böyle bir yaptırım uygulanamayacaðını kaydererek robokopların çekilmesini istedi. Buna karşılık en az 60-70 robokop tutuklulara saldırdı.

YAŞLI, HASTA VE SAKAT TUTSAKLAR DÖVÜLDÜ

Raporda, tutukluların saldırıyı "toplumsal gösteride yaşananlardan çok daha aðır", "Vahşet" diye tanımladıðı belirtilirken, birçok tutuklunun çeşitli yerlerinden yaralandıðı, yaşlı, hasta ve sakat tutukluların da dövüldüðü kaydedildi.

Raporda, bazı tutukluların darp izlerini rapor etmediði ve Hipokrat yeminine baðlı kalmadıðı için, protesto tavrı olarak hücrelere gelip durumlarını soran cezaevi doktoruyla görüşmeyi reddettikleri de ifade edildi.

Raporda, saldırıda açlık grevindeki 10 tutuklunun yanı sıra 5 tutuklunun da tecrit hücresine alındıðı kaydedildi. Kendilerine yanlışlık oldu denilen 5 tutsaðın “açlık grevindeki arkadaşlarının koðuşlara geri gönderilmemesi halinde kendilerinin de koðuşlara dönmeyecekleri”ni bildirdikleri belirtildi.

Raporda, ayrıca şu bilgiler yer aldı:

-25 Eylül günü ve gecesi 15 tutukluya battaniye, çarşaf, nevresim ve yastık verilmedi. Açlık grevindekilere bir gün sonra bu eşyalar verilirken, diðerlerine hala verilmedi.

-4 tutuklunun bulunduðu hücrelerin camları kırık ve battaniye yok.

-Hücreler çok pis, kötü koku yayılıyor ve temizlik için hiçbir malzeme verilmiyor.

-Hücrelerde kalanlar havalandırmaya çıkarılmıyor, basına ulaşmaları engelleniyor ve sabun, tabak, bardak, şişe suyu verilmiyor.

-Açlık grevindeki tutuklulara ilk gün limon, şeker ve şişe suyu verilmedi. Ýkinci gün verilne limon ve şeker, tutuklular tarafından protesto edilerek alınmadı.

-Tutuklulara kalem ve kaðıt verilmediði için idari mercilere ve avukatlarına başvuru yapamıyor, haklarında açılan disiplin soruşturmaları için savunma yazamıyorlar.

Ümit Efe, tutukluların sloganlar ve kapı döverek uygulamaları protesto ettiðini belirterek, açlık grevine katılmayanların da karavanaları reddettiðini bildirdi. Efe, ayrıca cezaevi müdürü ile görüşme taleplerinin de kabul edilmediðini söyledi.

ÝHD Ýstanbul Şube Başkanı Efe, iradi olarak yapılan bu eylemin cezalandırılamayacaðını ve yasaklanamayacaðını ifade etti. Tutukluların yaşadıklarını "işkence ve kötü muamele" olarak tanımlayan Efe, hak gaspları, işkence ve baskının son bulmasını istedi.

Avukat Ramazan Demir de tutukluların, cezaevi idaresinin "talimat Adalet Bakanlıðı'ndan" dediðini söylediðini aktardı.

Tutukluların 24 saat tek başlarına hücrede olduklarını, açlık grevinin etkisinin görülmeye başlandıðını belirterek, hak gaspları ve saldırıların son bulması için kamuoyu baskısının şart olduðunu dile getirdi.

Eşi Silivri Cezaevi'nde bulunan Melahat Anlı da tutuklu yakınlarının birlikte mücadele etmesi gerektiðine işaret etti.