PKK ve PAJK'lı tutsaklar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki aðırlaştırılmış tecridin bir yılı geride bıraktıðını kaydederek, "Önder Apo üzerinde 13 yıldır aðır bir işkence ve zulüm uygulanıyor. Tüm halkımızı; önderliðimizin özgürlüðü, halkımızın kurtuluşu, özgür Kürdistan'ın inşası için serhıldana çaðırıyoruz" dedi.

Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına yazılı açıklama yapan Deniz Kaya, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir sürdürülen aðırlaştırılmış tecrit ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Öcalan'ın saðlık durumuna dikkat çekilen açıklamada, "Sömürgeci Türk devleti ve onun yürütücü gücü olan AKP hükümeti, bu topraklarda barış ve bir arada yaşamanın tek teminatı olan önder Apo üzerinde tarihinin en alçakça işkencesini uyguluyor; tam bir yıldır önderliðimizden haber alamıyoruz; önderliðimizin yaşayıp yaşamadıðını bilmiyoruz" denildi. Öcalan'ın 13 yıldır tecrit altında tutulduðu belirtilen açıklamada, "Önder Apo üzerinde 13 yıldır aðır bir işkence ve zulüm uygulanıyor, tam bir yıldır önderliðimiz tarihin en aðır tecridi altına alınmış ve kendisinden haber alamıyoruz. Türk devleti, bu tecrit ve işkence ile önderliðimiz şahsında halkımızı teslim almak, kendisine köle yapmak ve ırkçı, sömürgeci sistemini devam ettirmek istiyor. Ancak yanıldıðı nokta önderliðimizin teslim alınamayacaðı gerçekliðidir. Önderliðimiz, insanüstü bir gayretle tarihin ender tanık olduðu bir direniş içerisindedir" denildi.

‘ERDOÐAN ÇETESÝ, YEMÝNLÝ KÜRT DÜŞMANLIÐINDA ISRAR ETMEKTEDÝR’

"Katil Erdoðan ve Fethullahçı çete, bununla yetinmiyor; her gün her saat ülkemizde katliamlar işlemeye devam ediyor" denilen açıklamada, "Dað-taş demeden bomba yaðdırıyor; çocuk ve kadın demeden, sivil-savunmasız insanlarımızı tüm dünyanın gözleri önünde toplu katliama tabi tutuyor. Roboski'de olduðu gibi, hem öldürüyor ve hem de utanmadan, tehdit ediyor, susmamızı istiyor. Susmayan, hakkını arayan insanlarımız üzerine polislerini salıyor, binlerce insanımızı toplu işkence seanslarından geçiriyor; halkımıza karşı bir sürek avı başlatılmış durumda; her gün tutuklama, her gün gözaltı, her gün zindan, her gün işkence, her gün hakaret, artık yeter, êdi bese, diyoruz!" şeklinde ifadelere yer verildi.

‘TÜRK SÖMÜRGECÝLÝÐÝNÝN TOPRAKLARIMIZDAN DEF OLUP GÝTMESÝNÝ ÝSTÝYORUZ’

Açıklamada, "Türk devleti ve Erdoðan çetesi, yeminli Kürt düşmanlıðında ısrar etmektedirler. Bunu her yerde her saat dillendirmekten geri durmamaktadırlar. Dünyanın neresinde olursa olsun, Kürtlerin ve Kürtler adına söz söyleyenlerin yaşamasını istememektedirler. Ýşte şimdi bu ırkçı yüzünü bu kez de Kuzey Batı Kürdistan (Rojava) da sergiliyor. Rojava'daki halkımızın Esat zulmünden kurtulmasını istemiyor, Esat ve Baas rejimi yıkılırken, aynı inkar ve ırkçı sistemin Kürtler üzerinde devam etmesini istiyor, Rojava parçasını işgal ile tehdit ediyor. Bu kadar ırkçı ve inkarcı olmasına raðmen, utanmadan kalkmış bir de sözde kardeşlikten söz ediyor. Açık söylüyoruz; bizler ırkçı ve inkarcı sistemin kardeşliðini istemiyoruz. Türk sömürgeciliðinin topraklarımızdan-ülkemizden def olup gitmesini istiyoruz" denildi.

‘CEZAEVLERÝ YANGIN YERݒ

Cezaevlerinde yaşanan sorunlara da dikkat çekilen açıklamada, "Türk devleti, cezaevlerinde tam bir zulüm ve işkence uygulamaktadır. Binlerce insanımız sürek avlarıyla tutuklanırken, Türk devleti ve onun uygulayıcıları tutuklu arkadaşlarımıza hiçbir savaşta görülmeyen uygulamalar gerçekleştirmektedir. Her gün toplu sürgünler olmakta, bu sürgünlerde arkadaşlarımız aðır işkencelere maruz kalmaktadırlar. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz; arkadaşlarımız Karadeniz ve Ýç Anadolu'nun en uzak yerlerine götürülerek, rehin olarak tutulmaktadırlar. Silivri ve Aliaða-Şakran gibi yerler tamamen toplama kampları haline getirilmek istenmektedir" denildi.

‘ÖZGÜRLÜÐÜMÜZ ÝÇÝN AYA KALMA ZAMANI’

Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: "Şimdi özgürlüðümüz için ayaða kalkma zamanı, şimdi onurumuzu koruma zamanı, bu işkence ve zulüm düzenine, bu bezirgan saltanatına, bu ırkçı ve işkenceci devlete karşı ayaða kalkma serhıldan hareketine katılma zamanı; unutulmamalıdır ki, hiçbir şey onurumuz ve özgürlüðümüzden daha deðerli deðildir. Onurumuz ve özgürlüðümüz için, kendi ülkemizde eşit ve baðımsız yaşamak için, gün bu gündür. Analarımızın gözyaşını dindirmek için, binlerce şehidimizin anısı için, Roboski'de katledilen masum insanlarımızın ahı için, tüm halkımızı; önderliðimizin özgürlüðü, halkımızın kurtuluşu, özgür Kürdistan'ın inşası için serhıldana çaðırıyoruz."