Tutsak vekil Yıldırım: Bir tutsaðın ölümü adaletin ölümüdür

Tutsak vekil Yıldırım: Bir tutsaðın ölümü adaletin ölümüdür

Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, "Bizler sizlerin tahmin edemeyeceði kadar yaşamı çok seviyoruz, lakin onurlu bir yaşamı. Eðer insan doðruluðuyla ve onuruyla yaşayamayacaksa ve savunamayacaksa, o hayatın bir anlamı kalmaz" diye belirtti.

Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın saðlık, güvenlik ve özgür koşullarının saðlanması ile Kürtlerin demokratik taleplerinin kabul edilmesi için süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan Mardin BDP Milletvekili Gülser Yıldırım, ailesine gönderdiði mektupta, açlık grevi eylemine ilişkin açıklamalarda bulundu. 12 Eylül'de başlayan açlık grevinin yüzlerce kişinin katılımıyla devam ettiðini belirten Yıldırım, açlık grevinin tarihi bir görev ve insanlık sorumluluðu olduðunu belirtti. Bir Kürt kadını, annesi ve siyasetçisi olarak süresiz-dönüşümsüz açlık grevine katıldıðını aktaran Yıldırım, "Biz iki kadın yoldaşımla beraber (Aynur Coşkun ve Fatime Demir), dönüşümsüz ve süresiz açlık grevine katılmış bulunmaktayız. Ben de gönlümü, ruhumu, insani duygularımı ve benliðimle cezaevi kapısında bekleyen, nöbet tutan annelerin duygularıyla açlık grevine katılıyorum" dedi.

‘ADALETÝN ÖLÜMܒ

Cezaevlerinde 50 gündür açlık grevinde olan tutsakların saðlık durumlarının her geçen gün daha da tehlikeli bir hal aldıðını belirten Yıldırım, bir tutsaðın ölümünün tüm insanlıðın, vicdanların, adaletin de ölümü olacaðını kaydetti. Açlık grevine karşı sessiz kalan tutumu eleştiren Yıldırım, "Sessizlik kendisiyle beraber bir canın kaybını da getirecektir. Ýnsan gibi, halk gibi ve toplum gibi haklı olan arkadaşlarımızın haklılıklarını, isteklerini kendi haklılık ve isteklerimiz gibi sahiplenip sesimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bilindiði gibi bizler her zaman diyalog ve barış taraftarları olduk. Lakin Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gelen inkâr ve imha zihniyeti bugünde AKP'nin faşist milliyetçi siyasetiyle devam etmektedir" diye belirtti.

‘BEDELÝ NE OLURSA OLSUN’

Ýnkar ve imhanın, katliamların, ölümlerin, zindanların ve Kürt halkını onursuzlaştırmaya yönelik asimile politikalarının devam ettiðini kaydeden Yıldırım, "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecrit, aynı zihniyetle devam etmektedir. Arkadaşlarımız tarafından zindanlarda başlatılan bu eylem, onursuzlaştırma politikaları sonucu ortaya çıkmıştır. Tarihi bir tepki ile Kürt çocukları gençleri canlarıyla buna cevap vermektedir" diye kaydetti. Yıldırım, "Bizler sizlerin tahmin edemeyeceði kadar yaşamı çok seviyoruz, lakin onurlu bir yaşamı. Eðer insan doðruluðuyla ve onuruyla yaşayamayacaksa ve savunamayacaksa o hayatın bir anlamı kalmaz. Bu yüzdendir ki, açlık grevi anlamlı bir yaşam, özgürlük, eşitlik ve çözüme vesile olması ile halklar arasında onurlu bir barış yaratmak için başlatılmıştır. Bedeli ne olursa olsun bizler diyoruz ki; Onurlu bir hayat ya da anlamsız bir hayat" diye belirtti.