'Tutsak Mehmet Filiz tedavi edilmezse kanser olur'

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu'nun hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği 338’üncü F oturumu polis ablukası altında yapıldı.

Cumartesi Anneleri’nin haftalık eylemlerini engellemek için Taksim’de adeta OHAL ilan eden polisler, İHD’nin hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirmek istediği 338’inci oturuma da izin vermedi. İnsan Hakları Derneği’nin bulunduğu Çukurlu Çeşme Sokağı'nı iki yönden ablukaya alan polisler, insan hakları savunucuların oturma eylemi yapmasını engelledi. Tüm baskı ve tehditlere rağmen açıklamayı bina önünde yapan insan hakları savunucuları, bu haftaki eylemde hasta tutsak Mehmet Salih Filiz’in sağlık durumunu gündeme taşındı. Açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Hatice Onaran okudu.

'FİLİZ POZANTI TANIĞI OLDUĞU İÇİN HAPİSHANEDE'

Mehmet Salih Filiz’in, 2012 yılında Anada Pozantı Hapishanesi’nde çocuklara yaşatılan taciz ve tecavüzlerin tanığı olduğuna işaret eden Onaran, Filiz’in Pozantı’da gördüğü ve yaşadıklarını kamuoyu ile paylaştığı için tahliye edildikten sonra da sürekli tehdit edilip, 2015 yılında tekrar tutuklandığını anlattı. Onaran, tutuklanmadan önce ciddi bir apandisit ameliyatı geçiren ve şiddetli ağrılardan şikayet eden Filiz’in kısa bir süre Mersin Hapishanesi’nde Karaman Ermenek’e oradan da Antalya T Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiğini belirtti. Filiz’in ancak oturamaz hale geldikten sonra götürüldüğü hastanede hemoroit tanısının konulduğunu aktaran Onaran, Filiz’e belirlenen diyet yemeklerine uyulmazsa hızla kanser yol açacağı ifade edilmesine rağmen hapishane iradesi tarafından yenilmemesi gereken besinlerle beslenmeye zorladığına dikkat çekti. Filiz’in makatında sürekli ve aşırı kanama ve sıvı akışı olduğunu belirten Onaran, “2-3 ayda bir yapılması gereken tedavi ve kontrolleri geciktirmekte böylece sürekli farklı tedavi uygulanmaktadır…Oturamadığı için doktorun verdiği silikonlu yastık kendisini hala verilmemiştir” dedi.

FİLİZ: TEDAVİ EDİLMEZSEM KANSER OLURUM

Onaran, Mehmet Filiz’in İHD’ye gönderdiği mektuptan bir alıntıyı şöyle paylaştı:

“Hiçbir dosyamda delil söz konusu değildir. Tanık (gizli) beyanları var. 3 dosyam Yargıtay’dan bozularak döndü. Yine 2 yıllık bir cezamı da bitirdim. Bunların hepsi avukat yani hukuki destek alamadığım için gerçekleşti. Benden başka üç kardeşim daha içerde ve ailevi durumumuz da elvermediğinden karşılayamıyoruz. Dosyalarımın tamamı çocuk dosyasıdır. Ancak Mersin1.,2.,3.,4.,6.,7., Ağır cezalarında görülmektedir. Siz ilgili kurumunuzdan talebim, tüm dosyalarımın birleştirilmesinde, Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) süreçlerinde dosyalarım ile ilgilenilmesi, hukuki yardım talebimin karşılık bulmasıdır. Ayrıca ülseratif kolit kronik teşhisi konuldu. Tedavi edilmezsem kanser olabilirim. Diyet raporum var ancak cezaevi idaresi dikkate almıyor. Tedavimi yaptıramıyorum. Bu anlamda da İHD hasta tutsaklar noktasında da duyarlı olmasını istiyorum…”

Filiz’in, dosyalarıyla gönüllü olarak ilgilenen avukatın verdiği bilgileri aktaran Onaran, “AYM, sağlığı nedeniyle tedbiren tahliye edilmesi talebini ret etmiştir” diye bildirdi.

’35-36 BİN KİŞİ KAPASİTENİN ÜZERİNDE TUTULUYOR’

Cezaevlerinin çoğunda kapasitenin üzerinde tutuklu olduğu için birçok olumsuzluğun yaşandığını söyleyen Onaran, “Mahpuslara yaşatılan o kadar sorun ve hak ihlali var ki bu sorunların çözümü ne hapishane sayısı ne de devletin güvenliğini artırarak çözülemez. Mevcut sistemini ceza yasları ile hapseden herkes önce insandır. İnsan olduğu için sistemin, devletin ve konumu, yetkisi ne olursa olsun herkesin dikkate almak zorunda olduğu hakları vardır” dedi. Onaran, Adalet bakanlığı verilerine göre Türkiye cezaevlerinde, kapasitenin üzerinde 35-36 bin kişinin tutulduğunu ve bu sorunun üstünün yapılacak yeni hapishanelerle örtüldüğünü vurguladı.