Paris'te PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in 9 Ocak 2013’te katledilmelerinin 2. yıldönümünde failler hala açığa çıkarılmazken, katliamın Türkiye ayağını soruşturan Savcı Sadık Bayındır’ın da Yargıtay’a atandığı ortaya çıktı. Soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmeden yeni oluşturulan HSYK’nın kararıyla Savcı Bayındır’ın Yargıtay’a atanması, katliamın örtbas mı edildiği sorusunu güçlendirdi. ANF’ye konuşan HDP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Meral Danış Beştaş ile HDP Milletvekili Sebahat Tuncel, Türkiye ve Fransa devletlerinin katliamın üzerini örtmeye çalıştıklarına dikkat çekti.

Üç Kürt devrimci kadının vahşice öldürüldüğü Paris katliamıyla ilgili soruşturma iki yıldır ilerlemiyor. MİT ile bağlantısı açığa çıkan Ömer Güney dışında tek bir faillin yargılanmadığı dosyanın Türkiye ayağına bakan Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır’ın yeni oluşturulan HSYK’nın kararı ile Yargıtay’a atandığı ortaya çıktı. Bu durumu ANF’ye değerlendiren HDP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Meral Danış Beştaş, davada bilinçli bir şekilde bir ilerleme sağlanmadığını belirtiyor. Soruşturmanın göstermelik bir biçimde sürdüğünü, ancak herhangi bir gelişme olmadığını aktaran Beştaş, katliamın Türkiye ayağını soruşturan savcının da Yargıtay’a atanmasıyla tam bir belirsizliğin ortaya çıktığını söyledi.

Bu cinayetin uluslararası bir kararla işlendiği kanaatinde olduklarını ifade eden Beştaş, Fransa ve Türkiye devletlerinin bu katliamın açığa çıkmasını önlediklerine, yargı sürecine doğrudan bir müdahale olduğuna ve katliamdaki istihbarat örgütlerinin rolünün yeterince araştırılmadığına dikkat çekti. Beştaş, “Türkiye’de MİT’in rolüne ilişkin yazılan yazılara henüz yanıt verilmediği gibi, Fransa’dan da yanıt gelmedi” dedi. Bu davanın tek failinin Ömer Güney olmadığını, burada asıl onun arkasındaki güçlerin önemli olduğunun altını çizen Beştaş, o nedenle bu güçlerin açığa çıkartılması gerektiğini hatırlattı.

BARIŞI DEVLETİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ

HDP Milletvekilli Sebahat Tuncel, açığa çıkartılmasa da katliamın sorumlularının belli olduğunu, bu sorumluların Türkiye ve Fransa devletleri olduğunu vurguladı. Bu aleni katliamla çözüm sürecinin hedeflendiğini belirten Tuncel, bunun Kürt kadınları şahsında Kürt halkına verilmek istenilen bir mesaj olduğunu kaydetti. Tuncel, kadınların iki yıldır Paris katliamının hesabını sokaklarda sormaya devam ettiğini hatırlattı. Halkların aksine devletin hiçbir zaman barış ve çözüm istemediğini, devletin yaklaşımının farklı kültür ve kimlikleri baskı ve denetim altına alarak yönetmek olduğunu, buna itiraz edenleri ise “terörist”, “bölücü” ilan ettiğini ifade eden Tuncel o nedenle barışta ısrar etmek gerektiğini vurguladı. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in de Kürt halkının özgürlüğü ve bu sürecin barışa evrilmesi için mücadele eden devrimci kadınlar olduklarını hatırlatan Tuncel, “Biz barışı devletin insafına bırakacak bir yaklaşımda olamayız. Bu konuda şehitlerimize ve yoldaşlarımıza sözümüz var. Halklar barışa kavuşana kadar mücadeleye devam edeceğiz ve bu katliamın hesabını da ancak böyle sorabiliriz. Çünkü bu katliamı gerçekleştirenler halklara savaşı, zulmü, kadınlara köleliği dayatanlardır. Bunun karşısında halkların barışa kavuşması ve eşit bir yaşam sürmesi, kadınların özgür olması için mücadelemizi var gücümüzle sürdüreceğiz” dedi.