Türkiye üzerindeki ölü toprağını kaldırmak...-Hüseyin ALİ
1 Kasım seçimleri, demokrasi güçleri ile otoriter hegemonik kurumsal faşist rejim heveslileri arasında geçecektir. Somut olarak da HDP ile AKP arasında geçecektir.
1 Kasım seçimleri, demokrasi güçleri ile otoriter hegemonik kurumsal faşist rejim heveslileri arasında geçecektir. Somut olarak da HDP ile AKP arasında geçecektir.
1 Kasım seçimleri, demokrasi güçleri ile otoriter hegemonik kurumsal faşist rejim heveslileri arasında geçecektir. Somut olarak da HDP ile AKP arasında geçecektir. Türkiye’nin geleceği, bu iki güç arasındaki mücadele ile belirlenecektir. Çünkü HDP çizgisi ve 7 Haziran ruhu eğer 1 Kasım seçimlerinden de güçlü biçimde çıkarsa, bu durum, otoriter hegemonik rejim hevesini amiyane deyimle kursaklarında bırakacaktır. HDP’nin başarısı ya da başarısızlığı sadece AKP’nin değil, CHP’nin de kaderini belirleyecektir. CHP’nin demokratik karakterinin gelişmesi ve demokrasi mücadelesinde rol oynaması, ancak HDP’nin 1 Kasım seçimlerinde başarılı olmasıyla mümkün olacaktır. AKP’nin otoriter faşist bir sistemden vazgeçmesi de HDP’nin başarısına bağlıdır. AKP’nin tüm çabası, Kürt demokratik hareketini ve demokrasi güçlerini Türkiye siyasal sisteminin dışına atmaktır. Çünkü bu güçleri kendi amaçları önünde engel görmektedir. Şu anda en büyük düşmanlığı ve saldırıyı HDP’ye ve demokrasi güçlerine yönelik yapmaktadır. Bu açıdan Ankara yürüyüşüne saldırılması tesadüfi değildir. Bu saldırı AKP politikalarının ve düşmanlığının bir devamı ve sonucu olarak gerçekleşmiştir. HDP ve demokrasi güçlerinin saf dışı edilmek istenmesinin bir yolu olarak bu katliamlar gerçekleştirilmiştir.
AKP’nin bu politikalarını boşa çıkarmak için Kürt demokratik hareketini ve demokrasi güçlerini otoriter hegemonik sistem kurma heveslilerinin karşısına çıkarmak gerekir. HDP’nin varlığı ve yokluğu Türkiye sistemini belirleyecek düzeyde önemlidir. Bu açıdan tüm demokrasi güçlerinin bu seçimde de 7 Haziran seçimleri öncesinde olduğu gibi çalışması çok önemlidir. Yine Alevilerin 7 Haziran’da olduğu gibi bu seçimde de HDP etrafında toplanması çok önemlidir. Eğer kendilerini AKP’nin insafına bırakmak istemiyorlarsa HDP’yi 7 Haziran seçimlerinden daha başarılı kılmaları gerekir. AKP 7 Haziran seçimlerinde gördü ki, kendi amaçlarını engelleyen tek parti ve siyasi güç HDP’dir. Bu açıdan HDP’nin önünü kesmek için her yol ve yöntemi denemektedir. Hem Türkiye’nin batısı, hem de Kürdistan’da HDP’nin oyunu azaltmak için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Bu açıdan AKP’nin HDP karşıtlığı ciddiye alınmalıdır. Anketlere ya da değerlendirmelere aldanılmamalıdır. HDP barajı aşar gibi bir rehavete düşmemek gerekmektedir. Çünkü sadece AKP değil, AKP ile ittifak içine giren bazı şovenist milliyetçi kesimler de HDP’yi baraj altında tutmak istemektedir. Bu açıdan tüm HDP’liler ve demokrasi güçleri, sosyalist devrimci güçler AKP’nin amacına ulaşmasının önüne geçmelidirler. HDP’nin saf dışı edildiği bir siyasal sistemde demokrasi güçleri, sosyalist devrimci güçler, HDP’den ve Kürt demokratik hareketinden daha fazla zarar göreceklerdir.
AKP devleti tam ele geçirmiş değildir. Hala AKP’nin politikalarını kabul etmeyen çevreler ve siyasi güçler bulunmaktadır. Ancak HDP saf dışı edilirse AKP kendi otoriter ve hegemonik sistemini tümden hakim kılma imkanı bulacaktır. Şu anda direnenleri de teslim alacaktır. Bu açıdan AKP bu seçimi çok önemli görmektedir. Bu nedenle ne yapıp edip HDP’yi saf dışı bırakmak isteyecektir. Eğer Kürt demokratik hareketi ve demokrasi güçleri bu seçimi AKP kadar ciddiye almaz ve duyarlı olmazlarsa birçok yerde gerileme ve kaybetme durumuyla karşılaşabilirler. Bunun önüne geçmek için kalan on günde daha fazla çalışılması gerekmektedir. Tüm demokrasi güçleri seferber olmazsa, sadece HDP’nin çalışmasıyla da AKP’nin engelleri aşılamaz. AKP tüm demokrasi güçlerine karşıysa, o zaman AKP’nin karşısına tüm demokrasi güçleriyle dikilmek gerekir.
Hiç kimse CHP’nin, AKP’nin önünü keseceğini ve engelleyeceğini düşünmemelidir. CHP’nin birkaç puan oy kazanması AKP’nin politikalarını ve uygulamalarını hiçbir biçimde değiştirmez. Ancak HDP’nin güçlü varlığında CHP’nin içindeki demokratik damar güçlenip Türkiye siyasetinde etkili olabilir. Eğer HDP barajı aşmasaydı şu anda CHP’nin hiçbir varlığı ve etkisi olmazdı. AKP’nin 13 yıllık iktidarı döneminde nasıl etkisiz kaldıysa şimdi de öyle olurdu. Ne zamanki HDP barajı aştı, AKP sınırlandı, CHP o zaman biraz politika yapan ve politikaları etkileyen bir güç haline geldi. Tüm CHP’liler ve CHP’ye oy vermek isteyenler bu gerçeği düşünmelidirler. Özellikle daha önce CHP’ye oy veren Alevilerin bu durumu dikkate almaları gerekir. Bazılarının belirttiği gibi HDP barajı aşıyor, bu nedenle HDP’ye oy vermeye gerek yok biçimindeki söylemlere aldanılmamalı ve bu tuzağa düşülmemelidir. Demokrasi güçlerinin, devrimci sosyalist güçlerin Türkiye’de yeniden etkili olmalarının yolu HDP’nin güçlenmesinden geçmektedir. 12 Eylül’den sonra yaşanılan solun etkisizliğini aşmak ancak böyle sağlanır. Türkiye’nin sola açık ve solun etkili olduğu bir ülke haline gelmesi açısından HDP’nin güçlü varlığı önemlidir. Türkiye’nin gri karakterinin aşılarak çok renkli ve canlı hale gelmesi açısından HDP’nin 1 Kasım’da başarılı olması şarttır. HDP ve 7 Haziran ruhu, Türkiye üzerindeki ölü toprağın atılmasıdır. Yok olmaya yüz tutan tüm topluluklar 7 Haziran ruhuyla canlanacaktır. Kadının adı HDP’nin başarısıyla var olacaktır. Kadının ayağa kalkışı ancak ve ancak HDP’nin başarısıyla sağlanacaktır. HDP’nin kaybetmesi en fazla da kadının kaybetmesi olacaktır. Bu açıdan kadınlar herkesten daha fazla HDP için çalışmalı ve bu seçim kampanyasının motoru olmalıdırlar. Sandığa gidip oy verecek herkes HDP’nin var olduğu Türkiye ile HDP’nin var olmadığı Türkiye arasındaki farkı iyi görmelidirler. AKP’den kurtulmanın tek yolu HDP’nin başarısından geçmektedir. Bu açıdan tüm demokrasi güçleri ve devrimci güçler HDP etrafında birleşerek yeni bir Türkiye’nin yaratılmasında rollerini oynamalıdırlar.
Kaynak: Özgür Gündem