''Tüm kadınları direnişimize ortak olmaya davet ediyoruz''
Silvan'da yasağın sürdüğü mahallelerde halk ile birlikte direnen Ayla Akat ve Sibel Yiğitalp, tüm kadınları direnişlerine ortak olmaya davet ederek, ''gelin öz yönetim alanlarında devlet şiddetine karşı birlikte direnelim'' çağrısında bulundu.
SEDAT SUR
AMED
Perşembe, 12 Kasım 2015, 07:23
Silvan'da yasağın sürdüğü mahallelerde halk ile birlikte direnen KJA dönem sözcüsü Ayla Akat ve HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, tüm kadınları direnişlerine ortak olmaya davet ederek, ''gelin öz yönetim alanlarında devlet şiddetine karşı birlikte direnelim'' çağrısında bulundu.
25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Gününü devlet şiddeti altında olan Silvanlı kadınlarla birlikte karşılayacaklarını paylaşan Akat, Türkiyeli kadınları da buraya davet etti.
Devletin bunca saldırı ile sonuç alamadığına dikkat çeken Yiğitalp, ise bu politikaya son verilmesini istedi.
'25 KASIM'I SİLVAN'DA KARŞILAYACAĞIZ'
KJA'lı kadınlar olarak 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Gününü Silvan'da karşılayacaklarını açıklayan Akat, ''Şu anda devlet şiddetinin en yoğun olduğu yerlerden biri olan Tekel mahallesindeyiz. Türkiye tarihi demokrasi süreçlerine tanıklık etmemiş ama darbe süreçlerinde bile halka on gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmemiştir'' dedi.
Şuan da Silvan’da olağanüstü bir yaşamın olduğunu hatırlatan Akat, ‘kadınların, çocukların, babaların yaşamının da olağanüstü bir durumda devam ettiğini’ söyledi.
'TÜRKİYE'Lİ KADINLARA ÇAĞRI'
Mahallelere girişlerinin bir sivil itaatsizlik biçiminde olduğunu söyleyen Akat, devamında şunları kaydetti; ''Türkiyeli kadınları da bu temelde bu yasağa dikkat çekmeye çağırıyoruz. Biz tam da buradan Türkiyeli kadın hareketlerini, Kürdistan'daki tüm etnik kimlik ve inançlardan kadınların çatısı olan KJA'lı kadınların öz yönetim alanlarına gelerek, devlet şiddetinin hedefi olmuş bu alanlardan 25 Kasım’a, kadına yönelik şiddete dikkat çekmesini istiyoruz.''
'KADINLAR DEVLET ŞİDDETİNİN OLDUĞU BU ALANLARDA OLACAKLAR'
''En büyük şiddet savaşın ortaya çıkardığı şiddettir'' diyen Akat, ''Çünkü şiddet kendini yeniden yeniden üretir aynı zamanda. Burada, bugün şehrin tam da ortasında, devletin şiddeti yaşanmakta ve bu gerçekten Silvan halkının ve Kürdistan’daki öz yönetim alanlarının ilan edildiği ve devlet şiddetine maruz kalan bütün alanlarda ciddi hak ihlallerinin yaşanmasına, ölümlerin yaşanmasına neden oluyor. Kadınlar buna karşı sessiz mi kalacak, hayır. Kadınlar tam da bu alanlarda olacaklar, kadınlar tam da bu alanlardan öz yönetimin bir tehdit olarak algılanmaması gerektiğini, Kürt kadınlarının açığa çıkartmış oldukları başarının arkasına özgür, özerk örgütlenmenin yattığını ve Türkiye'deki sorunların çözümünün bu alanlarda olduğunu gösterecekler'' diye devam etti.
''HALK ÖZ YÖNETİM İSTİYOR''
Halkın yaşadığı sıkıntılarına ortak olmak ve birlikte mücadele etmek için öz yönetim alanlarında bulunduklarını hatırlatan Sibel Yiğitalp ise, şöyle devam etti; ''Halkımız son derece moralli. Halkın talebi açık; halk 'burası benim coğrafyam, benim toprağım, benim evim'' diyerek öz yönetim üzerinden yaşamını sürdürmek istiyor. Buna devletin karşılığı ise her türlü ağır silah ile saldırmak oldu. Bu halkta çok büyük bir öfke ve tepkiye yol açtı, aynı zamanda burada kalmanın motivasyonu ve kararlılığını da arttırdı. ''
''DEVLET SONUÇ ALAMADI, ALAMAZ''
''Bu çağda, öz yönetim isteyen halkın üzerine bu kadar vahşice saldırılması, böylesine politik bilince sahip olan bir halkta asla kabul görmez ve direniş olur. Bu kadar gündür devam eden yasak ve saldırılara rağmen halkımız halen direnişini sürdürüyor ve devlet herhangi bir sonuç alamamış ise, demek ki bu politikalarla sonuç almak mümkün değildir.''