Tuhad-Fed Ankara Temsilciliðinin, PKK Lideri Öcalana yönelik gerçekleştirilen 9 Ekim komplosuna ilişkin düzenlediði halk toplantısında konuşan Mehmet Baytekin, Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir devam eden aðır tecrit koşularına kayıtsız kalmayan PKK ve PAJKlı tutsakların 7 cezaevinde başlattıðı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevini desteklediklerini söyledi. Baytekin, sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda tutsak ailelerinden gelecek olan taleple Tuhad-Fed Ankara Temsilciliði olarak açlık grevine başlayabileceklerini belirtti.
Tuhad-Fed Ankara Temsilciliði, PKK Lideri Abdullah Öcalanın yakalanarak Türkiyeye teslim edildiði 9 Ekim komplosu kapsamında PKK ve PAJKlı tutsakların 7 cezaevinde başlattıðı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi ile hasta tutsakların durumuna ilişkin BDP Çankaya Ýlçe binasında halk toplantısı düzenledi.
Sayın Abdullah Öcalana özgürlük. Tecride son yazılı pankartın asıldıðı halk toplantısında, Mehmet Baytekin tecride karşı genel süreç hakkında bilgi verdi.
Abdullah Öcalanın, 9 Ekimin tarihsel önemi üzerinde önemle durularak doðru deðerlendirilmesi gerektiðini belirttiði deðerlendirmesini okuyan Baytekin, Öcalanın belirlemelerinin komplo sürecini tüm çıplaklıðı ile ortaya koyduðunu ifade etti.
Uluslar arası emperyalist güçlerin tüm anlaşmalarına karşı Öcalanın onurlu bir barışın temsilcisi ve yürütücüsü olduðunu söyleyen Baytekin, Öcalanın barış elçisi olma koşulunun, özgürlük hareketinin ve Kürt halkının barışa dair umutlarını büyüttüðünü kaydetti. Baytekin sözlerini şöyle sürdürdü: Bu nedenledir ki; özgürlük hareketi Kürdistandaki gerilla güçlerini koşulsuz medya savunma bölgelerine çekmiştir. Bu geri çekilmede en az 500 gerilla yaşamını yitirmiştir. Kürt halkında yaratılan bu umut sonucu, Avrupadan iki barış grubu Türkiyeye giriş yapmıştır. Bu grupların ülkeye gelmesinin amacı onurlu bir barışın saðlanmasıdır. Bunun için yargılanmış, 10 yıl cezaevlerinde yatmıştır. Bir barış elçisi ise cezaevinde yaşamını yitirmiştir.
Kürt halkının barışın saðlanması amacıyla yürüttüðü çalışmalara da deðinen Baytekin, ancak Öcalanın tüm iyi niyet çabalarına karşın devletin, tecrit ve izolasyonda ısrar ettiðinin altını çizdi. Barış çalışmalarının çeşitli protokollerle deklare edildiðini ve bunun sonucu olarak Haziran seçimlerinin sorunsuz yapıldıðını söyleyen Baytekin, AKP faşist zihniyeti seçim zaferini bahane ederek Kürt halk önderine karşı kinlenmiş onu tecrit ve izolasyona tabi tutmuştur. Kürt siyasi partisine ve onun kurumlarına komplovari yaklaşmıştır. Kürtleri legal siyasetten izole etmek için büyük bir siyasi soykırım başlatmıştır diyerek cezaevlerindeki Kürt siyasetçilerin, avukatların, sendikacıların ve öðrencilerin durumuna dikkat çekti.
AKP Hükümetinin yürüttüðü bu savaş konsepti sonucu Kürt coðrafyasında katliamlar yaşattıðını hatırlatan Baytekin, Tuhad-Fed Ankara Temsilciliði olarak Öcalana uygulanan tecrit ve izolasyonu kabul etmediklerini söyledi.
Öcalan üzerinde uygulanan aðır tecrit koşullarının ikinci yılında buna kayıtsız kalmayan PKK ve PAJKlı tutsakların 6 cezaevinde başlattıðı ve sonrasında 7 cezaevinde devam eden süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine dikkat çeken Baytekin, Biz Sayın Abdullah Öcalanın koşullarının düzeltilmesini deðil, Kürt halkı için barışın elçisi olduðu için özgürlüðünü talep ediyoruz. Devletin bu düşmanca tavrını bir an önce terk etmesini ve Sayın Öcalanın özgürlüðünü saðlamasını istiyoruz. Bu temelde cezaevlerindeki PKK ve PAJKlı tutsakların başlattıðı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevini destekliyoruz diye konuştu.
Kürt dili üzerindeki baskıların kaldırılması gerektiðini belirten Baytekin, tüm KCK tutuklularının derhal serbest bırakılmasını isteyerek halkı bu taleplerin karşılanması için birlikte hareket etmeye çaðırdı.
Türkiye cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların durumuna ilişkin bilginin de verildiði toplantıda Baytekin ayrıca, sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda tutsak ailelerinden gelecek olan taleple Tuhad-Fed Ankara Temsilciliði olarak açlık grevine başlayabileceklerini belirtti.