Tuğluk'un cenazesine saldıranlar serbest bırakıldı

Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesine "Burası Ermeni toprağı değil, Türk toprağı" diyerek yapılan saldırıya ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu 3 sanıkların tahliye edilmesi ve sanıkların savunmaları damgasını vurdu.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesine yapılan saldırıya ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında öğleden önce verilen aranın ardından sanık ifadeleri ile devam edildi. Sanık Rahmi Karadayı ifadesinde "Ben olayı köyümüzün sosyal medya hesabında gördüm, köyümüze terörist cenazesi gömüldüğünü öğrenince telaşlandım ve koşarak gittim" dedi.

KARŞI TARAF BİZE 'NE KADAR AYIP' DİYE KÜFÜR ETTİ'

Kendilerinin hiç küfür etmediğini söyleyen Karadayı, "Karşı taraf bize sürekli küfür etti" iddialarında bulundu. "Bizim arkadaşlarımız 'Kesinlikle gömdürmeyiz' şeklinde tatlı dille rica ettiler" diyen Karadayı, "Takım elbiseli kişi bizi tehdit etti" şeklinde konuştu. "Karşı taraftan bayanlar bize küfür etti" diyen Karadayı, hakimin "Ne küfür ettiler?" sorusunu "Bayanlar bize 'ne kadar ayıp, şu yaptıklarına bak' dediler" şeklinde cevapladı. Mahkeme hakimi ise "Bunlar küfür değil" dedi.

'ANLAMADIM AMA KÜRTÇE KÜFÜR ETTİLER'

Çelişkili ifadeleri dikkat çeken Karadayı son olarak "Aralarında Kürtçe konuşuyorlardı ne konuştuklarını bilmiyorum, ancak bize Kürtçe küfür ettiler" şeklinde konuştu. Karadayı avukat Nuray Özdoğan'ın tüm sorularına "Susma hakkımı kullanıyorum" şeklinde cevap verdi.

Cenaze aracını kullanan Ramazan Bal'ın arkadaşı olan sanık Seçuk Arslan, "Ramazan beni aradı 'Sizin köye cenaze getiriyorum çay hazırla gelip çay içeceğiz' dedi. Ancak ben ona sormadım kimin cenazesini getiriyorsun diye" şeklinde konuştu.

ÇELİŞKİLİ BEYANLAR

Tutuksuz sanık Orhan Karakaya "Köyün içinde aracımla ilerlerken 2 kişi yolda kendi arasında mezarlıkta olay çıktığını söyledi, ben de mezarlığa gittim" dedi. İlk beyanlarında mezarlığa girmek istemediğini söyleyen Karakaya, çapraz sorgu sırasında mezarlığa girmek istediğini kabul etti.

CENAZE SAHİPLERİNİ KİBAR BİR ŞEKİLDE UYARMIŞ

Olay yerine ilk bayaz jipi ile ilk gelen sanık Necat Alp, kendisini "Terörist cenazesi var zannederek gittim" şeklinde savundu. Cenaze sahiplerine kibar bir şekilde "Lütfen bu cenazeyi buradan götürün" dediğini iddia eden sanık Alp, orda bir sorumlu cenaze sahibi bulduğunu ancak ona da cenazenin kime ait olduğunu sormadığını beyan etti.

Osman Baydemir'in kendisine küfür ettiğini savunan Alp, "Baydemir küfür edince benim fark etmediğim ama o an arkama birikmiş olan kalabalık, 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' diye slogan attı" şeklinde konuştu. Olayların bu aşamada karıştığını söyleyen Alp, cenazenin çıkarılıp götürülene kadar beklediğini aktardı. Alp, Osamn Baydemir'e "Burada konuşamazsınız, ancak Tunceli'de konuşabilirsiniz" dediğini de itiraf etti.

Sanık Naci Karakaya olayı sakinleştirmek için oraya gittiğini söyledi. Diğer sanıklar adına da savunma yapan Karakaya, "Mezarlığa en uzak ev 700 metre her şey her evden görülmüş olabilir, insanlar kalabalığı görerek gelmişler" şeklinde savunma yaptı.

'EMNİYET YETKİLİLERİ AİLE DOSTUMDUR'

Naci Karakaya sanık oğluna çekip tokat attığını söyleyen Karakaya, Aysel Tuğluk ve cenaze için oraya gelenler için bir "Herhangi bir mağduriyetleri yok" ifadelerini kullandı. "Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü aile dostumdur" diyen Karakaya, kendisi ile 20 yıldır görüşürüm, Çevik Kuvvet Şube Müdürü de dostum olur kendisi ile sürekli görüşürüm " şeklinde konuştu. Karakaya, "Bu emniyet amirlerini aradım ve ben aradıktan sonra güvenlik önlemlerini 2-3 katına çıkardılar sağ olsunlar" şeklinde beyanlarda bulundu. "Birileri bu olayı abartıyor" beyanlarının üzerine müşteki avukatlarının "Kim nasıl abartıyor?" sorusuna Karakaya, "Osman Baydemir bir yerleri arayıp 'Mezarlığı 500 kişi bastı olay çok büyük' şeklinde konuşarak abartmış" cevabını verdi.

'SİYASET İLE ALAKAM YOK'

Bu cevabın ardından "Osman Baydemir'in kimi nereyi aradığını ne konuştuğu bilgisini nereden aldınız?" sorusuna ise cevap vermek istemediğini söyleyen Alp, siyaset ile uzaktan yakından alakasının olmadığını iddia etti. Karakaya ayrıca olayın başlama sebebi olarak Osman Baydemir'in ettiği küfürleri olduğunu ileri sürdü.

Diğer tutuksuz sanıklar Erdinç Alp, Yasin Alp, Mehmet Ersin Alp, İbrahim Demir, Onur Demir, Uğur Demir, Serkan Arslan ve İbrahim Şimşek de benzer ifadeler vererek, cenazenin yaşlı bir anneye ait olduğunu bilmediklerin iddia etti.

'BU EYLEM SUÇ DEĞİL'

Tutuklu sanıklar Barış, Cemil ve Murat müdafii Süleyman Zeybek olayda müvekkillerini yönlendiren kimsenin olmadığını söyledi. Olayı "Toplumsal refleks" olarak değerlendiren Zeybek, müvekkillerinin eylemlerini suç olarak görmediklerini söyledi. Zeybek müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

'SANIKLAR BİLGİ SAKLIYOR'

Müşteki avukat Nuray Özdoğan, bunun basit bir olay olmadığını kültürel, dini veya yasalar bakımından kabul edilemez olduğunu söyledi. "Saldırı kamu barışına yönelik saldırıdır" diyen Özdoğan, iddianamenin bu yönüyle eksik hazırlandığını belirtti. Sanıkların ifade değiştirdiğini, bilgi sakladığını hatırlatan Özdoğan, "Sanıklar dağılın uyarılarına rağmen dağılmamışlar ve tehdit etmeye devam etmişlerdir" şeklinde konuştu.

OLAY YERİNDEKİ POLİSLER DE DİNLENECEK

Mahkeme heyeti açıkladığı kararda; Aysel Tuğluk'un talimat ile bulunduğu ilde ifadesine başvurulmasına, sanıkların olay gününe ilişkin HTS kayıtlarının incelenmesi için BTK'ye yazı yazılmasına, sanıkların emniyet sorgu videolarını olup olmadığını sorulmasına var ise talep edilmesine, sanıkların sosyal medya hesaplarının tespit edilmesine, İncek Köyü Facebook hesabının kimin kullandığının tespit edilmesine, sanıklara ait araçların tespiti ile mahkememize bildirilmesi yönünde emniyet müdürlüğüne müzekkere edilmesine yazı cevabı gelince araç kayıt sistemi ile hareketleri için müzekkere yazılmasına, cenaze aracının şoforü Ramazan Bal'ın bir sonraki celse tanık olarak dinlenmesine yer verdi. Heyet kararda ayrıca, olay günü tutulan polis tutanaklarında tutanağı hazırlayan polislerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

SALDIRGANLAR SERBEST

Mahkeme heyeti, sanıklar tarafından karartılabilecek delil bulunmadığını söyleyerek adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına karar verdi.

Bir sonraki duruşma 17 Kasım'da görülecek.