Türk devleti etrafına duvarlar örmeye devam ediyor
Türk devleti Rojava-Kuzey Suriye sınırının ardından Rojhilat sınırında da duvar örmeye başlıyor.
Türk devleti Rojava-Kuzey Suriye sınırının ardından Rojhilat sınırında da duvar örmeye başlıyor.
Kürt fobisinden dolayı etrafına duvarlar ören Türk devleti, Rojava-Kuzey Suriye sınırına ördüğü 700 kilometrelik duvarın ardından şimdi de Rojhilat (Doğu Kürdistan) sınırına duvar örmeye başlıyor. Osmanlı'nın İskan politikası ve cumhuriyetin Şark Ishahat Planı gibi planlarıyla Kuzey Kürdistan'ı Kürtsüzleştirmeyi hedefleyen Türk devleti, Kürtlerin diğer parçalarla bağlantısını koparmak için de duvarlar örmeye devam ediyor.
ROJHILAT SINIRINA DUVAR ÖRÜYORLAR
Türk devleti Rojava-Kuzey Suriye sınırının ardından Rojhilat sınırında da duvar örmek için harekete geçti. Türk Milli Savunma Bakanlığı tarafından başlatılan duvar örme projesinin ilk etabında Iğdır ile Ağrı sınırında 140 kilometrelik duvar örülmesi planlanıyor. TOKİ tarafından ihaleye çıkarılan duvar projesi kapsamında sınır boyunca, Rojava sınırında olduğu gibi 3 metre yüksekliğinde ve 2 metre genişliğinde beton bloklarla duvar örülmesi planlanıyor.
'ÇİN SEDDİ' OLARAK İSİMLENDİRMİŞLERDİ
Rojava devriminin ardından etrafına duvarlar örmeye başlayan Türk devleti, 2014 yılında Rojava-Kuzey Suriye sınırında başladığı duvar örme çalışmaları kapsamında yaklaşık 700 kilometrelik duvar ve tel çekme çalışması yapmıştı. Hatay’dan başlanarak, Dêrik’e kadar olan hatta 14 ayrı noktada yapılan duvar, 8 bin 850 kilometrelik Çin Seddi ile ABD-Meksika sınırındaki 3 bin 500 kilometrelik duvarın ardından “dünyanın en uzun üçüncü duvarı” olma özelliği taşıyor. Türk medyasında duvarın "Türk seddi" olarak isimlendirmesi ise dikkat çekiyor.
TÜK DEVLETİNDEN ÇÖKEN SINIRLARA DİKİŞ ÇABASI
Türk devleti Rojhilat sınırına örmeye başladığı duvarla Kürdistan'ı iki parçaya bölen Osmanlı ile İran devleti arasındaki Kasr-ı Şirin Anlaşması'nın sürdürmek istiyor. 17 Mayıs 1639 tarihli Kasr-ı Şirin Anlaşması'yla Osmanlı ile İran (Safevi) arasında çizilen sınırlar günümüze kadar da büyük oranda "geçerliliğini" korudu. Aradan geçen 400 yıla rağmen Kürt halkı hiçbir zaman çizilen sınırların geçerliliğini kabul etmezken, Türk devletinin yine bir Mayıs ayında çökmekte olan sınırları, duvarlarla ayakta tutması dikkat çekiyor.
Rojava-Kuzey Suriye sınırına örülen duvarlarla da 16 Mayıs 1916 tarihli Sykes-Picot, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan ve nihayetinde 5 Haziran 1926 tarihli anlaşmalarla çizilen Türkiye-Kuzey Suriye sınırlarını ayakta tutmaya çalışıyor.