AKP önceleri Irak ordusunun Telafer'e kaydırılmasına dahi karşı çıkarken, şimdiyse operasyon için tebrik mesajı yayımladı. Operasyonda teslim olan çeteler içerisinde çok sayıda MİT elemanı olduğu düşünülüyor. Teslim olan ancak MiT üyesi olmayan çetelerin de, tanık oldukları MİT, KDP ve DAİŞ içindeki istihbarat ilişkisini anlatmamaları için infaz edildikleri düşünülüyor.
Irak Başbakanı Haydar Abadi, 20 Ağustos günü Telafer'in DAİŞ'ten geri alınması operasyonunun başladığını resmen açıklamıştı. Operasyona Irak ordusu ve Haşdi Şabi katılıyordu. Musul operasyonu devam ederken Irak ordusunun bir kolu Telafer'e yakın bölgeye kaydırılmış, AKP iktidarı ve ona bağlı basın "Şiilerin Telafer'de Türkmen katliamını gerçekleştirebileceği" iddiasıyla sert tepki göstermişti.
Ancak Telafer operasyonuna ne AKP iktidarı ne de ona bağlı havuz medyası karşı çıktı. Üstelik Türk Dışişleri Bakanlığı, "Tarih boyunca Iraklı Türkmen soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı ve Haziran 2014’ten bu yana DEAŞ terör örgütünün işgali altında bulunan Telafer’in kurtarılması için 20 Ağustos 2017 tarihinde başlatılan askeri operasyonun başarıyla sonuçlanmış olmasından memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.
DİRENİŞLE KARŞILAŞMADAN!
Irak Başbakanı Haydar Abadi 31 Ağustos'ta Telafer'in tamamen DAİŞ'ten arındırıldığını açıkladı. Yani, Telafer köyleri ve merkezi 10 gün gibi kısa bir sürede ve ciddi bir direnişle karşılaşılmadan "temizlenmişti." Basına yansıyan görüntülerde yüzlerce DAİŞ çetesi Zumar bölgesindeki peşmergeye teslim oluyordu. Yine basına yansıdığı kadarıyla, peşmergeye teslim olan çeteler içerisinde çok sayıda TC vatandaşı vardı.
Suriye'deki savaşa birçok devlet, sahadaki onlarca örgüt içerisine istihbaratçılarını sızdırdı. Hemen hemen her gün basında Amerika, Almanya, İngiltere vd. batı ülkelerinin bu örgütlerdeki istihbarat elemanlarını kurtarmak için özel operasyonlar düzenledikleri yazılıp dillendiriliyor. Dünyanın dört bir yanından gelen teröristler Türkiye üzerinden Suriye'ye aktarılıyordu. En son Brett McGurk'un İdlib'e aktarılan El-Kaide yöneticileriyle ilgili "paraşütle inmediler ya" demesi ve böylece Türkiye'nin sorumluluğuna dikkat çekmesi de bunun teyidi.
TÜRKİYE-DAİŞ İLİŞKİSİ
Türkiye bu büyük çete aktarımını ilgili çetelerdeki istihbaratçıları aracılığıyla yapıyordu. Demokratik Suriye Güçleri-QSD Girê Spî'ye (Tel Ebyad) operasyon yapınca Türkiye tarafına geçen DAİŞ çetelerinin askerler arasındaki gülen görüntüleri hatırlanabilir. Hakeza Kobanê'ya saldıran DAİŞ'in güpegündüz askerlerle sınırdaki buluşması da, mahkemelere intikal eden telefon dinlemelerinde DAİŞ çetesi Türklerin Türk istihbarat subaylarıyla görüşme kayıtlarında da söz konusu iletişimin boyutu bilinmekte.
Peşmergeye teslim olan DAİŞ çeteleri nasıl oluyorsa telefondan ailelerine ulaşabiliyor. Hatta Türkiye'nin gidip onları alması talebinde bulunuyor. Örneğin TC vatandaşı DAİŞ'li Orhan Sazak, ailesini arayıp Türk yetkililerin kendilerini kurtarmasını istemiş, babası da oğlunun 'pişmanlık yasası'ndan yararlandırılmasını talep etmişti.
TESLİM OLANLARIN ÇOĞU MİT ELEMANI MI?
Çünkü büyük ihtimalle Telafer'de direnmeden peşmergeye (KDP peşmergeleri) teslim olan DAİŞ çetelerinin çoğu MİT elemanı. Aynı bölgede onlarca TSK üssü ve MİT merkezi olduğu zaten biliniyor. Muhtemelen gelen MİT elemanı DAİŞ'liler gelip bu ekibe teslim oldu. Hatta sosyal medyaya servis edilen ve 30 Ağustos tarihli Rudaw logolu video çekimlerinde farklı noktalarda onlarca DAİŞ çetesinin infaz edilmiş görüntüleri "çatışmada öldürülen IŞİD'çiler" denilerek paylaşıldı. Oysa 30 Ağustos'ta Zumar bölgesinde onlarca çetenin öldüğü çatışma yaşanmadı. Üst üste yığılan cesetlerde elleri arkadan bağlı ve çoğu da kamuflajı çıkarılmış vaziyetteydi. KDP peşmergeleri ve Türk istihbaratçılarına teslim olan ancak MİT üyesi olmayan çetelerin, tanık oldukları MİT, KDP ve DAİŞ içindeki istihbarat ilişkisini anlatmamaları için infaz edildikleri düşünülüyor. Muhtemeldir ki çok yakında DAİŞ'e sızdırılan MİT elemanları Türkiye'ye getirilecek ve sonraki görevlerini bekleyecekler.
Telafer operasyonu devam ederken AKP’nin 26 Ağustos’ta KHK ile çıkardığı ‘tutukluların takası’ maddesi, MİT üyesi DAİŞ çetelerinin Türkiye’ye teslim edilmesi için miydi? Zira bu madde ‘FETÖ’ sanıkları için yapılmış olsaydılar bugüne kadar beklememeleri gerekirdi.