DTK Eş Başkanı ve Van Baðımsız Milletvekili Aysel Tuðluk, Suriye'deki gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Tuðluk, Batı Kürdistan'daki Kürtlerin mücadelesini "devrimci atılım" olarak deðerlendirdi. AKP Hükümeti'nin 'müdahale' tehdidine de yanıt veren Tuðluk, 'Çılgın Türk' edaları ile sonuç alınamayacaðını belirtti. Tuðluk, "Suriye'deki bu durum, Kürtlerin ulusal birliðini Kuzeye de yayılarak tüm parçalardaki Kürtlerin birleşme çalışmasına hız katacaktır. AKP'ye ve Erdoðan'a geçmiş olsun" dedi.
Tunus, Mısır, Bahreyn, Yemen ve Libya'dan sonra devrimci dalganın yaklaşık bir buçuk yıldır Suriye'yi sarstıðını kaydeden DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk, "Emperyalizmin sanal sınırlarla müdahale ettiði Ortadoðu'da yüzyıl öncesinde olduðu gibi yine tarihi günler yaşanıyor. Ortadoðu siyasal coðrafyası yeniden şekilleniyor. Halkların özgürlük istemleri kuvveden fiile geçiyor. Halkların baharı olarak da adlandırılan isyan dalgası, Suriye'deki statükoyu da deðiştiriyor" tespitinde bulundu.
AKP VE ERDOÐANA GEÇMÝŞ OLSUN!
Tuðluk, Batı Kürdistan'da Kobani, Afrin, Dêrka Hamko ve Amude'de Kürtlerin demokratik özyönetim pratiðini hayata geçirmeye başladıklarını ilan ettiklerini hatırlatarak, ekledi: "Suriye'de yaşayan tüm halkların eşitlik, özgürlük temelinde kardeşçe bir arada yaşaması ve Suriye'nin demokratik birliði şiarıyla gerçekleşen bu devrimci atılımı selamlıyoruz."
AKP Hükümeti'nin Suriye'deki gelişmelere ilişkin politikasını eleştiren Aysel Tuðluk, şu ifadeleri kullandı: "AKP, başından beri Suriye'de Kürtler bir hak kazanmasın diye strateji geliştirdi. Sünni Araplarla ilişki kurdular. Suriye muhalefetini Kürtlere karşı ajite ettiler. Ama bu politikaları tutmadı. Kürtler kendi başının çaresine elbette bakacaklar. 3 yıldır diðer partilerle de birleştiler. Suriyedeki Kürt özerkliðini başta Türkiye olmak üzere herkes tanımak zorunda. Oranın nasıl yönetileceði, nasıl bir sistem kurulacaðı, Kürtlerin karar vereceði bir şeydir. Kürtler artık birlik olmayı başarabiliyor. Suriye'deki bu durum, Kürtlerin ulusal birliðini Kuzeye de yayılarak tüm parçalardaki Kürtlerin birleşme çalışmasına hız katacaktır. AKP'ye ve Erdoðan'a geçmiş olsun."
'MEDYA VE DEVLET SURÝYE'DEKÝ GERÇEKLERÝ SAKLIYOR'
Tuðluk, gerek ana akım medyanın, gerekse devlet yetkililerinin Suriye Kürdistanı'ndaki gelişmeleri doðru yansıtmadıðına da dikkat çekti: "Türkiye kamuoyu kelimenin tam anlamıyla ana akım medya ve devletin ideolojik aygıtları aracılıðıyla uyutuluyor. Türkiye'deki ana akım medyanın Kürtlere ilişkin her gelişmede 'bir çocuk gibi şaşabilmesi'ne şaşırıyoruz. Yaklaşık 30 yıldır tüm yakıcılıðıyla gündemde olan Kürt sorununun varlıðına, yaklaşık bir buçuk yıldır Suriye'de yaşanan sürece raðmen somut gerçeklikleri dahi görememe körlüðü ciddi bir patolojidir. Kürtleri, Kürt halkının tarihini, Kürtlerin yaşadıðı coðrafyalardaki politik yapıyı bilmeyip söz konusu Kürtler olunca 'şok haber' eşiðini aşamamak hayret vericidir. Esasında medyanın bu durumundan çok daha şaşırtıcı olan devletlilerin bu konudaki yüzeysel, lakayt, kamuoyunu aldatmaya yönelik beyanlarıdır."
Batı Kürdistan'da yaşananlara ilişkin ortada ciddi bir bilgi kirliliði, manipülasyon ve dezenformasyonun olduðunu dile getiren Tuðluk, AKP'li yetkilileri yalanladı ve yaşananların devrim niteliðinde olduðuna vurgu yaptı: "Orada yaşananlar bazı devlet yetkililerinin dediði gibi ne öyle üç beş gencin birkaç mevziye bayrak asması ile açıklanacak kadar basit ve yüzeyseldir, ne de 'terör yuvası kuruluyor' retoriðiyle ifade edilip, 'buna müsaade etmeyiz' sloganıyla efelenilecek bir durumdur. Suriye Kürdistanı'nda yaşananlar siyasal bir devrimdir. Suriye Kürdistanı halkı, yaşadıðı bölgelerde bir özyönetim pratiði hayata geçirmek üzere ayaða kalkmıştır. Onlarca yıldır BAAS'ın Arap milliyetçisi, militarist, bürokratik diktatörlüðünden geri alınıp halk meclisleri aracılıðıyla bizzat halkın kendisine geçmektedir."
'SURÝYE KÜRTLERÝ ÜÇÜNCÜ CEPHEDE'
DTK Eş Başkanı Tuðluk, Suriye'deki Kürt hareketinin yaklaşık bir yıldır demokratik özerklik için hazırlandıðını ifade etti. Batı Kürdistan halkının siyasal duruşu üzerine de açıklamada bulunan Tuðluk, şunları söyledi: "Ýddia edildiði gibi ne Esad çizgisi, ne de Özgür Suriye Ordusu'nun çizgisidir. Tıpkı Türkiye'de Kürtlerin yürüttüðü mücadelede olduðu gibi, Suriye Kürtleri de üçüncü cephe siyaseti yürütmektedir. Yani dertleri, Suriye'de yaşayan tüm halkların özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temelinde demokratik bir birlikte yaşama projesini mümkün kılmaktır. Dolayısıyla Suriye'deki Kürt halkının politik eðilimi ve mücadele geçmişinden bihaber bir biçimde kestirmeci görüşler ortaya atıp etiket yapıştırmak altı boş bir çabadır."
Ayrıca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan aðırlaştırılmış tecride de deðinen Tuðluk, tecridin bir nedenini de, 'Suriye'deki olaylara ilişkin bir ön alma mantıðı' şeklinde nitelendirdi.
'ÝŞGAL VE SAVAŞ ÝMALARI AKILDIŞI'
Suriye'deki Kürt halkının kazanımlarına saygı gösterilmesini isteyen Tuðluk, Türk devletinin müdahale tehdidine de yanıt verdi: "Kardeş bir halkın demokratik öz yönetim devrimine karşı tampon bölge, açık ya da dolaylı işgal imaları gibi savaş tamtamları çalan 'çılgın Türk' edaları taslayarak karşı çıkmak irrasyonalizmdir. Daha önce de defalarca söylediðimiz gibi Kürt sorununda artık cin şişeden çıkmıştır. Bölgesel gelişmeler, uluslararası konjonktür ve Kürtlerin mücadelesi, Kürt sorununun çözümüne ilişkin muazzam bir basınç uyguluyor. Suriye ve Irak Kürdistanı'nda özerk bölgeler oluşurken; bu meseleyi demokratik ve barışçıl bir biçimde çözüp Kürt sorununu tarihe gömmeliyiz."