DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk, açlık grevlerine ilişkin hükümetin yaklaşımını sert bir dille eleştirerek, "Kürtler artık 'kırıntılarla' yetinmeyecek. Kürtler, kandırılmayacak da. AKP, sorunu zamana yayarak çözebileceðini sanıyor ama bu oyuna gelmeyeceðiz dedi.
PKK ve PAJK'lı tutskaların öncülüðünde başlayan ve 61 gündür süren açlık grevleri eylemine BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP'li milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sabahat Tuncel, Adil Kurt ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'le birlikte DTK binasında süresiz-dönüşümsüz olarak katılan Aysel Tuðluk, ANF'ye deðerlendirmede bulundu.
'ERDOÐAN YALAN SÖYLÜYOR'
AKP Hükümeti'nden açlık grevi gündemiyle ilgili kendilerine ulaşan herhangi yetkilinin olmadıðı bilgisini veren Aysel Tuðluk, aksine Erdoðan'ın çarpıtmada bulunmayı sürdürdüðüne dikkat çekti: "Zaten Türkiye'de başbakanın tek kişilik iktidarı var. Mesajları o veriyor. Bugün de, 'taleplerin büyük bölümü kabullendi' demiş. Taleplerin hiçbiri karşılanmış deðil. Erdoðan yalan söylüyor. Anadilde savunma hakkı bile 3 yıldır 'KCK'li tutsakların direnişiyle gündem olmuştur. Dolayısıyla AKP, açlık grevindekilerin talepleri için hiçbir adım atmamıştır."
'AKP ZAMANA YAYMAYA ÇALIŞIYOR AMA BUNA KANMAYACAÐIZ'
Tuðluk, kendilerinin de açlık grevi eylemine, 'sorun çözülünceye kadar' devam edeceklerini belirtti. AKP Hükümeti'nin 'oyalama taktiði' yürüttüðüne deðinen Tuðluk, 'Kürtlerin göstermelik politikalarla yetinmeyeceðini' şu sözlerle yansıttı: "Bizler, tıpkı tutsak arkadaşlarımız gibi, sorun çözülünceye kadar açlık grevine devam edeceðiz. Şöyle bir durum var; Kürtler olarak, artık hükümetten 'bahşedilecek' kırıntı haklar temelinde bir beklentide deðiliz. Erdoðan'ın belirlediði sınırlar çerçevesinde Kürt sorununun çözümünü beklemek Kürtler açısından çoktan geçti. Artık demokrasi, özgürlük ve barış kavramlarını dilinden düşürmeyen ama bunları söylerken en zalim siyaseti izleyen AKP iktidarının tarzını tanıdık, biliyoruz. Kürtleri yanıltamaz; bir takım sözlerle kandıramazlar."
AKP Hükümeti'nin, açlık grevleri eylemini 'zamana yayarak' çözeceðini düşündüðünü ifade eden Tuðluk, "Oysa meselenin ciddi ele alınması gerekiyor. Zamana yayarak Kürtleri kandırabileceðini sanıyor. Zamana yayarak, kendi belirlediði sınırlar ile çözeceðine inanıyor ama bu büyük bir yanılgı. Bizler, 'aynı suda iki defa yıkanmaz' diyoruz; somut adım olmadıkça, direnişten vazgeçmeyeceðimizi ortaya koyuyoruz. Tutsak arkadaşlarımız da bu fikirde" diye konuştu.
'ÝDAMDAN MI KORKACAÐIZ?'
Tuðluk, Türk Başbakan Erdoðan'ın son günlerde sıkça gündeme getirdiði 'idam' konusunu Kürtlere şantaj olarak tanımladı. "AKP, Kürtlerin haklarını tanımama temelindeki inkar ve imha siyasetine devam ediyor. Geçmiş hükümetlerden tek farkı; araç ve yöntemleridir. Açlık grevlerini gündeme alacaðına, idamdan söz ediyor. Kürtlere idamı işaret ederek, şantaj yapıyor. Açıkça, Kürtler tehdit ediliyor. 'Fazla ileri gitmeyin; gerekirse idamı bile gündeme alırız' diyerek; bizleri hizaya getireceðini sanıyor. Oysa Kürtler çok badireleri atlattı ve hepsini mücadeleleriyle aştı. Bugün de böyle olacak. Bizleri idamla, ölümle korkutacaðını hiç sanmasın."
'AKP'ye raðmen çözüm' siyaseti izlenmesi gerektiðini kaydeden Tuðluk, "Ýktidarın çözümsüzlüðüne raðmen çözüm geliştirebiliriz. AKP'ye raðmen çözümü kendi irademizle hayata geçirmeye çalışacaðız. AKP'yi sorunu çözmeye deðil; çözmeye mecbur bırakmaya çalışmalıyız. Örgütlü gücümüzü, halk mücadelemizi, direnişimizi yükselterek bu mümkün olacak" dedi.
'TUTSAKLAR ÝMRALI SÝSTEMÝNÝN KALDIRILMASINI ÝSTÝYOR'
Tuðluk, açlık grevi eylemine başlamadan önce tutsaklarla görüştüklerini; tutsakların, halkın eylemlerine gösterdiði duyarlılıktan güç aldıklarını, çabalardan memnun olduklarını söylediklerini belirtti. "Tutsakların çok kararlı olduklarını gördüm. Mesela Bülent Arınç'ın sözlerinin bir oyalama taktiði olduðunu ve buna gelmeyeceklerini söylediler. Taleplerin geriye çekilmemesi noktasında kararlılıkları var" diyen Tuðluk, tutsakların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la ilgili taleplerinin, sadece avukat görüşmesi olarak ele alınmasına da itiraz ettiklerini belirtti: "Sayın Öcalan'la ilgili taleplerinin, tecrit ve özgürlük noktasında olan taleplerinin avukat görüşmesine sıkıştırılmasını doðru bulmadıklarını söylediler. Ýmralı sisteminin tamamen ortadan kaldırılması noktasında kararlılıkları var. Ayrıca yine Sayın Öcalan'la müzakere sürecinin yeniden başlatılması yönünde kararlılıkları var. Basit bir mesele olarak görülmemeli.
'TUTSAKLARIN TALEPLERÝ ETRAFINDA MÜCADELE AÐI ÖRÜLMELÝ...'
Tuðluk, 'çözüm yeri'nin Ýmralı olduðunu tekrarlayarak, şu açıklamada bulundu: "Kürt sorunu kritik bir aşamaya gelmiş durumda. Bize göre de bu meselenin çözüm yeri Ýmralı'dır. Kürt tutsaklar bu eylemleriyle barışın da yolunu göstermiş oluyorlar. Ölümün deðil yaşamın kazanması olarak görülmesi gerekiyor. Bunun için maalesef bedenlerini ortaya koymak zorunda kaldılar. Çok onurlu, fedai bir mücadele yapıyorlar. Şunu da söyleyebilirim; tutsakların bu talepleri noktasında Kürt halkının, hatta demokrasi isteyen herkesin mücadeleyi bu talepler etrafında yükseltmesi gerekiyor. Kürt halkının direnişi yükseltmekten başka seçeneði yok. Bugüne kadar hep bedel ödeyerek kazandık; yine öyle olacak."
'...ÇOK GEÇ OLUR!'
DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk, son olarak AKP'ye Yarın herkes için çok geç olabilir uyarısında bulundu: "...Ýzlediði politika kendilerine kaybettirir. Sorunun derhal çözülmesi gerekiyor. Yarın herkes için çok geç olabilir! Eðer hapishanelerden daha kötü haberler gelmeye başlarsa, bunun büyük infiallere neden olabileceði düşüncesindeyim. AKP, bunlara yol açmadan adım atmalı. Adım atmazsa da, Kürtlerin kaybedeceði şey yok. Şundan eminim ki; ya talepler kabul edilecek, ya da başka yol bulunamayacak!"