Şemzinan'da direniş günlerinden - Gulan Botan

Şemzinan'da direniş günlerinden - Gulan Botan

Şemzinan kuşatmasının yaşandıðı bu günlerde ben de bir başka çalışma için Şemzinan’a yakın bir bölge olan Xakurkê alanına gittim. Kürt özgürlük mücadelesinin tarihinde şimdiden önemli bir yer alan kuşatmanın yarattıðı heyecan ve uzun erimli harekat hepimizin gündemindeydi. Onun için de oradan gelen her haber bizim için çok önemli oluyor ve sürekli televizyonu, radyoyu takip ediyoruz. Bir de tabii gerilla telsizleri var. Gerilla telsizlerinden de an be an gelişmeleri, yaşanan çatışmaları sıcaðı sıcaðına takip etme şansımız oluyor.

23 Temmuz’da başlayan gerilla harekatı, 16. gününde ve bölge üzerindeki gerilla denetimi devam ediyor. Türk ordusu gerçekleştirdiði bombardımanla Şemzinan’ı savaş alanına çevirmiş durumda. Birçok bölgeyi askeri bölge ilan eden Türk devleti, bölgede bulunan ondan fazla köyü boşalttı. Savaş uçaklarından atılan kazan bombalarının sesi; havan toplarının, obüs ve katuşa füzelerinin sesleri birbirine karışıyor. Türk ordusunun bölge üzerinde denetimi olmadıðı ve karadan da hiçbir şekilde hareket edemediði için bölgeyi ancak aðır silahlarla, kobra tipi helikopterler ve F16’larla bombalayarak alanda tutunma gayretinde.

Tam 16 gündür Nehrê, Begırdê,Nêrkola, Navreza, Muşê, Bêşems, Robinus, Demlate ve Betera köylerine kazan bombaları atılıyor. Alanda bulunan köylülere ait bað ve bahçelerden eser kalmamış. Yılların el emeði, göz nuru bir çırpıda yanıp kül olmuş. Türk ordusunun saldırıları sonucu bu köylerden şimdi simsiyah dumanlar yükseliyor…

Goman direniş kalesi

Alana ulaştıðımız gece, Goman tepesinde şiddetli bir çatışma yaşanıyor. Kuşatmanın başladıðı günden beri çatışmalar da devam ediyor, alan Türk hava kuvvetlerinin ve topçu birliklerinin yoðun saldırılarına maruz kalıyor. Hem havadan hem karadan yoðun saldırıların geliştiði yerlerde bazen çatışmalar yaşanırken, inisiyatifi ellerinde bulunduran gerillalar, sürekli olarak karakollara yönelik eylemler gerçekleştiriyor. Ýşte bu şiddetli çatışmayı gerilla telsizlerinden dinliyoruz. Bir anons geçiyor telsizden, çatışmanın şiddetlendiði bölgeden yapılıyor anons. “Raperin arkadaştan haber alamıyoruz” diyorlar. Gerillaların yüzlerine bakıyorum, acaba ne düşünüyorlar, ne hissediyorlar diye? Telsizi birlikte dinlediðim kadın gerillalardan biri “o mutlaka bir yolunu bulur ve kurtulur” diyor.

Anladıðım kadarıyla çatışmanın yoðunlaştıðı bir bölgede bulunuyor Raperin isimli kadın gerilla. Bu bölgede yaşanan çatışmalarda zaman zaman gerilla ile askerlerin iç içe geçtiði şiddetli bir çatışma yaşanmış. Gerillalar, Türk ordu birliklerini geri püskürtmüş. Ancak Raperin isimli gerilla çatışmada yaralanmış ve gruptan kopmuş… Bu haber gerillalarla birlikte bizleri de üzüyor.

Sürpriz karşılaşma

Gerilla grubunu bu üzüntü ve kaygılı. Onları orada bırakıp bir başka birliðe geçiyoruz. O akşam nokta deðişimi yapıyoruz. Sabahın 4’ünde yola koyuluyoruz. Başladıðımız yolculuk saat 8’de bitiyor ve bir başka birliðe varıyoruz. Burada da gündem Şemzinan’daki gelişmeler oluyor. Yorgun olmamıza raðmen sohbete biz de katılıyoruz. Herkesin kulaðı telsizde. Kısa da olsa bir moladan sonra ve guni ateşinde pişirilen çaylarımızı hızlı hızlı yudumlayıp telsizin kurulu olduðu gölgeliðe doðru yol alıyoruz. Yolda bir grup gerilla ile karşılaşıyoruz.

Grubun içinde dikkatimi ilk çeken yaralı iki gerilla oluyor. Genç gerillaların yaraları hafif; her ikisi de gülerek karşılıyor bizi. Onların etrafında toplanmış gerillaların arasına biz de katılıyoruz. Moralleri yerinde, tek üzüldükleri nokta ise yaralanıp çatışma bölgesinden uzaklaşmış olmaları. Erken yaralandık diye hayıflanıyorlar. Çünkü daha yapacakları çok şeyleri olduðunu söylüyorlar. tabii biz merakımızı yenemiyor hemen onlara sorular yöneltiyoruz. Kadın gerilla hemen sanki o çatışma anındaymış gibi yaşıyormuşçasına anlatmaya başlıyor. Anlatmaya başlarken yüzüne bir tebessüm yayılıyor kadın gerillanın. “Bir grup arkadaşla Goman tepesinin diðer bir tarafına mevzilenmiştik. Askerler onlara o kadar yaklaşacaðımıza ihtimal vermiyorlardı. Bir askerin “aaa Teröristler burada!!!” diye baðırmasıyla bombalarımızın mevzilerine düşmesi bir oldu. Ardı sıra mevziyi ferdi silahlarla vurmaya başladık. Böylece toz-duman ile silah sesleri birbirine karıştı. Ben saat üç civarı gruptan koptum. Yanımdaki telsiz çalışmıyordu. Karanlık olduðundan neden çalışmadıðını da anlayamadım. Çatışmaya girdiðimiz yer biraz açık bir alandı. Ayaðımdan yaralandıðım için hızlı hareket edemiyordum. Ormanlık bir yere doðru sürünerek ilerledim. Bir kuytulukta gizlendim. Gün aðrımaya başlayınca da kendimi daha uygun bir şekilde konumlandırdım. Havanın aydınlanmaya başlamasıyla telsizimi yeniden kontrol edince kablosunun kopmuş olduðunu gördüm. Hemen yanımdaki bantla telsizimin kopan kablosunu yeniden baðlayıp arkadaşlarla baðlantı kurdum. Gece saat 3’ten diðer günün akşamına kadar 16-17 saat tek başıma kaldım. Sürekli diðer arkadaşları düşünüyordum. Hep ‘acaba onlar ne yaptılar?’ diye düşünüyordum” diye ifade ediyor çatışma anında ve sonrasında yaşadıklarını. Aklıma bir önceki gerilla birliðinde yapılan anons geliyor hemen. Ýsmini soruyorum. “Raperin” diyor. O an kendisi için kaygılandıðımız gerillanın tam karşımızda durduðunu anlıyoruz. Kadın gerillanın anlatımı bize gerillalar arasındaki yoldaşlık baðının ne kadar güçlü olduðunu gösteriyor. Kadın gerilla yaralı halde ve tek başına olmasına raðmen o anlarda bile yoldaşlarını düşünüyor. Onların grubu gitmeye hazırlanırken kadın gerilla ile bir süre daha sohbet ediyoruz.

Onunla birlikte Goman’da yaralanmış olan diðer gerilla da bizimle birlikte kadın gerillanın anlattıklarını dinliyor. “Arkadaşlarla yeniden buluşabilmenin ne demek olduðunu anlatmak çok zor ama kısaca yeniden doðmak gibi diyebilirim. Yoldaşlıðın yüceliði ve diriliş-direniş ruhunun bize verdiði coşkuyu ve heyecanı nasıl anlatacaðımı bilemiyorum” diyor. Ýkisi de arkadaşlarıyla yeniden buluşabilmiş olmanın duygularını büyük bir heyecanla anlatıyor. Yaralanan genç gerillalardan birisinin ayaðında iki diðerinin ise bir mermi yarası var. Çatışma bölgesinde ilk müdahaleleri yapılarak yaraları sarılmış. Ama hemen ayaða kalkmak ve çatışma alanlarına geri dönmek istiyor ikisi de. “Heval” diyorlar “bizim orada çatışmaya devam eden arkadaşlarımız var. Yine Önderliðimizin üzerindeki tecrit özgürlükle sonuçlanmayana kadar duramayız” diyorlar.

Onları, onlardan ve onların dilinden dilemek güzel. Özellikle sıcak savaş alanından gelmiş gerillalardan kuzey Kürdistan’ı, kuzeyde gerillacılık yapmayı ve çatışma anlarını dinlemek farklı oluyor. Bu güzel sohbetten bizi grup komutanları koparıyor ve gitmeleri gerektiðini tekrar vurguluyor. Onlar gitmesi gereken yere doðru yola çıkınca dönüp “heval en kısa zamanda geri döneceðiz” diye baðırmayı da ihmal etmiyorlar.