Ýngiliz The Guardian gazetesi, 58. gününe giren tutsakların açlık grevine dikkat çekerek, Erdoðan 716 vatandaşımın hayatını kurtarmak için bir şey yapmadım demeyecekse hızla harekete geçmelidir dedi.
The Guardian gazetesi, açlık grevleriyle ilgili, Erdoðan Kürt açlık grevcilerin hayatlarını kurtarmak için bir şey yapmayacak mı? başlıklı bir haber yayınladı.
Binnaz Saktanber imzalı haberde, 58. gününe giren Kürt tutukluların açlık grevi ile karşı karşıya olan Türk hükümeti ile Başbakan Erdoðanın, Eðer 700 vatandaşının yakın zamanda ölebileceðini biliyorsanız, bunu durdurmak için ne yaparsınız? sorusunu cevaplamakla yüz yüze olduðu belirtildi.
Ancak cevap şimdiye kadar hiçbir şey gibi görünüyor denilen haberde, uluslararası medya daha fazla jeopolitik kaygılar ve Suriyede devam eden kriz üzerinde yoðunlaşırken batıda çok az sayıda kişinin sorunun farkında gibi göründüðüne işaret edildi.
Oysa onların da cevaplamaları keren kendi soruları olduðu belirtilirken, Hükümetinin yaklaşık 20 milyonluk kendi Kürt azınlıðının demokratik hak ve taleplerine yönelik ilgisizliði daha da belirginleşen Türkiye halen Arap Baharı hareketi için rol model olarak ele alınabilir mi? diye soruldu.
Haberin devamında, 12 Eylül günü 65 tutuklu tarafından başlatılan açlık grevine katılanların sayısının 716a yükseldiði belirtilirken, BDPnin, taleplerin görmezden gelinmesine devam edilmesi durumunda, parti yetkililerinin de açlık grevine katılacakları yönündeki beyanlarına yer verildi.
Çoðu PKKnin çatı örgütü olarak tanımlanan KCKden tutuklu Kürtlerden oluşan açlık grevcilerinin, 3 temel talepte bulunduklarını hatırlatan gazete, bu talepleri, 1 yıldan fazladır avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, kendilerini mahkemede Kürtçe savunma ve Kürtçe eðitim hakkı olarak sıraladı.
Gazete kendisi de 1998 yılında şiir okumaktan dolayı 4 ay hapiste kalmış olan Türk Başbakan Erdoðanın, kritik 40 gün dönemini aşan tutukluların söz konusu talepleri reddederek, her hangi bir empati göstermediðini, son günlerde yaptıðı açıklamalarda ise tutukluları şantaj ve siyasi şov yapmakla suçladıðını yazdı.
Erdoðanın, Salı günü BDP ve PKKyi açlık grevlerini manipüle etmekle suçlamaya devam ederken, başbakan yardımcısı Bülent Arınçın anadilde savunmaya ilişkin açıklamaları konusuna deðinmediði aktarıldı.
Diðer yandan, polisin tutuklularla dayanışma amacıyla gösteri yapan Kürtlere karşı, gaz bombaları kullanarak katılımcıları gözaltına alma ile saldırgan önlemler aldıðına dikkat çekildi. Haberde, Türkiyenin kolektif hafızasına kazınmış olan, 1996 ve 2000 yıllarında yapılan, 100den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan son 2 büyük açlık grevi göz önünde bulundurulduðunda Erdoðanın tutumunun daha da alarm verici olduðu ifade edildi.
2000 yılındaki açlık grevinde yaşanan trajediye tanık olan arabulucuların tekrardan kamuoyunu harekete geçirmeye çalıştıkları aktarılan haberde, Judith Butler gibi uluslararası alanda tanınmış bilim insanlarının tutuklularla ciddi diyalog kurulması çaðrısında bulunduðu, Avrupa Birliði Komisyonu ile Uluslararası Af Örgütünün ise kaygılarını dile getirdikleri hatırlatıldı.
Bununla birlikte, genel olarak Türk kamuoyunun grevcilerin taleplerini destekleme bir yana, grevi sona erdirme çabaları çaðrısında bulunmaya dahil isteksiz olduðu belirtilerek, buna neden olarak Türk kamuoyunun PKKnin Kürtlere özerklik talebi ile Kürtlerin sivil haklar talebini ayırt edememesi gösterildi.
Türkiye-Suriye sınırındaki çatışmanın yayılmasının durumu daha karmaşıklaştırdıðını belirten gazete, PKK Suriyenin Kürt bölgesinde siyasi ve askeri etkinliðini artırırken, Türk hükümetinin ise PKKnin ayrılıkçı taleplerini güçlendireceði korkusuyla Kürt Açılımından bir adım geri atmış gibi göründüðünü ifade etti.
Erdoðanın, rejimlerine karşı ayaða kalkarak demokratik haklarını talep eden Ortadoðu halklarını desteklediði için uluslararası alanda övgü kazandıðı belirtilen haberde, Ama gerçek demokratik bir Türkiyeye liderlik yapma fırsatını kaçırmamalı. Hükümetin, sivil ve siyasi hakları genişletme amaçlı Kürtçe TV, seçmeli Kürtçe dersleri içeren dar reformlarını genişletmeli, devam eden askeri çatışmaya son vermek için BDPnin seçilmiş Kürt temsilcileri ile müzakere sürecini başlatmalı dendi.
Haberde, Başbakan yardımcısı Bülent Arınçın açıklamaları ile Adalet Bakanı ve Kürt meselesiyle ilgili daha ilerici bir görünüme sahip gözüken Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmenin, yakın zamanda daha büyük bir krizin önlenebilineceðini gösteren iyi göstergeler olduðu belirtildi.
Ayrıca, Adalet Bakanlıðının önümüzdeki birkaç günde izin vermesi durumunda avukatların Öcalanla görüşmesi ile açlık grevlerinin sona erebileceði yönünde haberlerin olduðuna işarete eden gazete, şöyle noktaladı:
Ama Erdoðan 716 vatandaşımın hayatını kurtarmak için bir şey yapmadım demeyecekse hızla harekete geçmelidir.