Tezkereye tepkiler

Tezkereye tepkiler

Suriye'yle savaşın önünü açan tezkerenin Türk Meclisinde AKP ve MHP oylarıyla kabul edilmesine tepkiler devam ediyor. BDP'den Ertuðrul Kürkçü ve Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, TBM'den Hakan Tahmaz ve Irkçılıða ve Milliyetçiliðe DurDe Girişimi Sözcüsü Cengiz Alðan tezkereyi ANF'ye deðerlendirdi.

KÜRKÇÜ: NÝYET DEÐÝL, TEZKERENÝN ONAYLANMASI TARTIŞILMALI

BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, bir çatışmanın sınıra yaklaşması dolayısıyla ortaya çıkan can kaybının Türkiye nedeniyle 'savaş sebebi' sayılmasınının meşruiyetinin olamayacaðını belirtti. Kürkçü, "Savaş havasının bir an önce sona ermesi gerekiyor. Suriye'deki çatışmaların son bulması için, çözümün uluslararası çabalarla daha mümkün olacaðını düşünüyorum; buna ihtiyaç var. Askeri müdahaleyi öngören bütün yöntemler reddedilmeli" dedi.

Öte yandan tezkere gündemi için bazı hükümet yetkililerinin "savaş için deðil, koz amaçlı" vurgularını eleştiren Kürkçü, "Daha önce hatırlarız; hepimiz geçen yıl verilen tezkerenin Uludere köylülerinin başında patladıðını biliyoruz. Hükümetin niyetinin ne olduðu, bence ikinci tartışma konusu. Ortada savaş silahı var ve bu insanları öldürüyor. Aynı sonuçlara yol açmayacaðını kimse söyleyemez. 'Şuna niyetimiz yok, buna niyetimiz yok' gibi söylemlerin beyhude olduðunu düşünüyorum" diye konuştu.

AKTAR: COÐRAFYAMIZ TEHDÝT ALTINDA OLACAK

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar da, "Hükümetin Suriye politikası açısından vahim bir tablo ile karşı karşıyayız; 'sınırdışına asker yollayabiliriz' noktasındayız. Bu savaş hazırlıðıdır ve kesinlikle itiraz edilmeyi hak ediyor" diye tepki gösterdi.

Av. Aktar, 'savaş çıðırtkanlıðı' yapılmamasını ve askeri müdahaleden uzak durulmasını savunarak, "Düşünelim; askeri müdahalenin Suriye ve Türkiye halklarına nasıl bir faydası olabilir? Halklara hiçbir fayda getirmeyecek bir tezkere onaylanmış durumda. Hemen sınırda olunması bakımından bizler açısından daha kaygı verici bir gelişme yaşanır. Coðrafyamız tehdit altına girmiş olacak" dedi.

Av. Aktar, 'siyasi dengelerin oluşması adına halkların feda edilmemesi' gerektiðine dikkat çekerek, ekledi: "Yine de, umarım bir savunma mekanizması olarak kullanılması düşünülüyordur. Suriye'ye müdahale edecek hiçbir güç başarılı da olmaz, topluma da katkı sunmaz. Kesinlikle toplum tarafından kabullenilmemeli ve hükümet de bundan vazgeçmeli."

TAHMAZ: 'EVET' OYU VERENLERÝN DEÐÝL, HALKIN ÇOCUKLARI BEDEL ÖDEYECEK!

Türkiye Barış Meclisi (TBM) Sözcüsü Hakan Tahmaz, Suriye'ye yönelik tezkerenin Meclis'ten geçmesini, "AKP'nin son bir senedir izlediði ortadoðu politikasının iflas ettiði" üzerinden yorumladı: "Son bir senedir sadece Suriye meselesiyle sınırlı deðil; bölgedeki bütün sorunlarla ilgili olarak AKP'nin ortadoðu politikası iflas etmiştir. Suriye'de ortaya çıkmış kaosun, iç savaşın parçası haline gelindi. Bu yönlü bir politika izlendi." Tahmaz, AKP'nin savaş politikalarından vazgeçmeyeceðinin tezkereyle birlikte yeniden açıða çıktıðına deðinerek, hükümetin 'ortadoðuda güç haline gelme' amacıyla hareket ettiðini belirtti.

"Barışa hizmet eden adımlar atılmalıdır" diyen TBM'den Tahmaz, Türk Başbakan Erdoðan'ı eleştirdi: "Başbakan bir açıklama yaptı; tezkereye 'hayır' diyenlerin tarih önünde nasıl hesap vereceklerini soruyor. Evet, 5 yurttaşımız yaşamını yitirdi ama AKP de her gün onlarca insanın ölümüne yol açıyor. AKP nasıl hesap verecek?"

'Türkiye'nin bölge ülkelerle kardeşçe yaşaması gerektiðini' söyleyen Tahmaz, buna uyumlu olarak TBMM'de 'müzakere ve diyalog komisyonu' kurulmasını önerdi. Tahmaz, şöyle konuştu: "Ortadoðu politikaları müzakere ve diyalog komisyonu kurularak dizayn edilmeli; savaşla olmaz. Savaşa katılacak olanlar tezkereye 'evet' diyenler ya da çocukları olmayacak. Bölge halklarını birbirine kırdırmak, felakete sürükler. Meclisin savaş politikasını terk etmesi gerekiyor. AKP'nin yapacaðı ilk iş; ortadoðu politikasının iflas ettiðini kabul edip, yeni bir dış politika belirlemektir."

Türkiye Barış Meclisi olarak Suriye'ye yönelik savaşın gerekçelendirilmeye çalışılmasına karşı olduklarını ifade eden Tahmaz, "Kötü dış politikalarının bedelini ülkedeki insanlara ödetmek istiyorlar. Ölümlerin önüne geçecek, güçlü bir barış iradesinin gerçekleşmesi için çaba sarfedilmeli" dedi.

ALÐAN: 'APTALLIK' YIKIMA YOL AÇACAK

Irkçılıða ve Milliyetçiliðe DurDe Girişimi Sözcüsü Cengiz Alðan da, tezkereye tepkisini şöyle dile getirdi: "Hep aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar elde etmeyi beklemeye aptallık, diyorlar. Türkiye kendi sınırlarında defalarca savaşa sınır komşusu oldu. Bunların kiminde yine tezkereler yoluyla savaşa müdahil oldu ve hep kayıp yaşadı. Ýnsan en kötü ihtimalle bundan ders alır. BM ve NATO dahil bütün uluslararası camia savaşı desteklemeyeceðini söylerken bu ısrarı anlamak zor. Bu, işin 'Türkiye'nin çıkarları' kısmıyla ilgilenenlere hatırlatma olsun."

Alðan, 'savaşın halklarda yıkıma yol açacaðını' ifade etti: "Orada yaşayan halklar açısından savaşın getireceði büyük bir yıkım söz konusu. 19 aydır iç savaş yaşanan bir ülkeden söz ediyoruz. 2,5 milyon insan topraðını terk etti. Bizde Kürt nüfusun son 30 yılda zorla göç ettirilen nüfusuna yakın insan bu kadar sürede göç etti."

'Halkların, diktatörlerini kendilerinin devirmesi gerektiðini' savunan Alðan, dış güçlerin desteðiyle iktidarı alanların, yine dış güçlerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalacaðını anımsattı. Alðan, "Suriye'de ayaklanmış olan halkın geniş kesimlerinin isteklerine bakmak gerekir. Dışarıdan gazel okumanın çok faydası yok. Irak halkının ne dediði daha baştan dikkate alınmadı; sonuçları ortada" diye konuştu.