TEV-ÇAND konferansı ikinci gününde devam ediyor
TEV-ÇAND konferansı ikinci gününde devam ediyor
TEV-ÇAND konferansı ikinci gününde devam ediyor
Avrupa Mezopotamya Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi’nin (TEV-ÇAND), 4’ncü konferansı, tartışmalarla devam ediyor. Sinema, tiyatro, resim gibi sanat dallarının eksik temsil edildiği konferansta, müzik dalında tartışmalar yürütülüyor.
Almanya’nın Düsseldorf kentinde yapılan TEV-ÇAND konferansı ikinci gününde. Konferans, konuşmalar ve okunan mesajların ardından raporların okunması, tartışılmaların yürütülmesi ile devam etti. Okunan Avrupa TEV-CAND raporunda, bir yıllık çalışmalara ele alındı. Avrupa’da birçok sanat dallarında çalışma yapan birimlerinin tek tek değerlendirildiği raporda, müzik, sinema tiyatro, halk oyunları, gibi alanlarda, yetersiz ve eksikliklerin olduğuna vurgu yapıldı.
Geçen yıl alınan kararların kısmen hayata geçirildiği, ancak büyük bir bölümünün ise yapılmadığına dikkat çeken raporda, “Başta kültür-sanat olmak üzere kurumumuz birçok noktada ihtiyaçlara cevap vermede yetersiz kalmıştır. Bu da mücadeleye ve yeni geliştirilen sürece cevap olamayacağımız anlamına gelir” denildi.
Bireysel davranışların sanatı boğduğu biçiminde bir tespitin de yapıldığı rapora şöyle devam edildi: “Bizim içinde bulunduğumuz durum düğün sanatçılığını geçmiyor. Başka bir tabirle dıştan dayatılan tüketim toplumunun eğlence kültürüne hızla kayma yaşanırken, ahlaki, komünal, doğal toplumun değerlerinden gün be gün uzaklaşılmaktadır. Hakeza sanatta da popülizm, şöhret ve kariyerin cazibesi uğruna ulusal-toplumsal değerlerin heba edildiğine şahit olmaktayız. Kapitalist modernitenin bu tuzaklarına düşülmesinin temelinde de kültürsüzlük, felsefesizlik ve örgütsüzlük yatmaktadır. Zaten kapitalizmin oluşturmak istediği birey de kültürsüz, felsefesiz, örgütsüz, günübirlik yaşayan bireydir.”
‘SİSTEMİMİZDE BİR SORUN VAR’
Raporların okunması arından tartışmalara geçildi. Birçok sanatıçının söz aldığı tartışmalar, müzik ile sınırlı kaldı. Kürt sanatçıların yaşadığı sorunlara köklü çözüm aramak yerine, gülük karşılaşılan sorunlar ele alındı. Geçen yıl da benzer tartışmaların yaşandığına vurgu yapan konferans katılımcıları, şu tespitlerde bulundu: “Bizim sisteminde bir sorun var. Değiştirmemiz gerekiyor. Yoksa bir gelişme kaydedemeyiz. Çünkü biz her yıl aynı şeyleri tartışıyor, konuşuyoruz. Ancak pratikte hiç birini yerine getiremiyoruz. Gün geçtikçe geriliyoruz. Azalıyoruz. Sahne dışında hiçbir sanat anlayışına sahip değiliz. İcra ettiğimiz bir sanatta yok. Bunların aşılması için ciddi önlemler alınmalıdır.”
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı “Demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa süreci”nde Kürt sanatçıların oynayacağı role ilişkin de tartışmalar yürütüldü. Özgürlük mücadelesinin farklı bir boyutta devam edeceğinin de altını çizen sanatçılar, “Peki biz sanatımızda nasıl bir değişiklik yapacağız. Bu döneme nasıl ve ne biçim cevap olacağız? Bunu tartışarak, bir çözüme kavuşturmamız gerekiyor” vurgusunu da yaptı. Koma Berxwedan’ın bu dönemde rolünü yeterince oynamadığı eleştirisi de yapıldı.