Temelli’den doktorlara ‘Erdoğan için teşhis yapın’ çağrısı

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, Erdoğan’ın tarihleri yanlış kullanması ve kendi dönemi dışındaki olaylar için “ben yaptım” demesine ilişkin için doktorlara çağrı yaparak, “Buna bir teşhis gerekli” dedi.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, Kulu ve Cihanbeyli’de halkla buluştuktan sonra HDP Konya İl Örgütü tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Antalya yolu üzerinde bir restoranda düzenlenen programa binlerce kişi katıldı. Halkın iftar için ayrılan salona sığmadığı için binlerce kişi de restorandın bahçesinde kurulan masalarda iftarını açtı.

İftardan önce konuşan Temelli, “16 yıl sonra, Türkiye’nin geldiği noktayı hiçbirimiz içimize sindiremeyiz, kimse bu tabloyu hak etmedi. Ne Vanlı ne İzmirli ne Diyarbakırl ne Şırnaklı hak etti. Biz bütün farklılıklarımızla yan yana yaşadık. Farklılıklarımızdan güç aldık, bu güç bizi bir ülke yapar, bir toplum yapar. Ama bu iktidar bizi birbirimize düşman etmek istedi. Yok ülke bölünecek, yok ülkenin marşı, kimsenin bunlarla bir hesabı yok. Bu ülke sen ne kadar istersen iste bölünmeyecek, bu ülkeyi sana böldürmeyeceğiz.

Sen bu ülkede halkları birbirine düşman ederek bölücülük yapıyorsun, 'barış' diyeni tutsak ediyorsun, sonra da seçim zamanı tüm yalanlarınla ortaya çıkıp 'benim Kürt kardeşlerim' diyorsun. Kardeşlik istemiyoruz. Biz demokrasi koşulları altında eşit yurttaşlar olmak istiyoruz. Birbirinin hakkını gözeten, birlikte var olan bir ülkenin eşit yurttaşları olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Temelli, HDP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın da Türkiye’nin adayını olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı sisteminin yetkilerini kullanmak için gelmiyorum, bu yetkileri ortadan kaldırmaya geliyorum. Eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamak için bir geçiş programıyla geliyorum’ diyor Demirtaş. Bu HDP’nin programıdır, bu birlikte ördüğümüz programdır. Ben de buradan tüm muhalif Cumhurbaşkanı adaylarına çağrı yapıyorum: Demirtaş'ın çağrısına kulak verin, demokratik bir ülke için gelin, demokratik bir zeminde buluşalım” diye konuştu.

Temelli, yaşanan ekonomik sorunlara dair, “Konya’nın yer altı sularını tüketmişler. Konya’da ekilebilir arazinin yüzde 25’i kaybolmuş. Çiftçi, esnaf perişan. Neden, çünkü bu ülkenin kaynakları ya savaşa ya yolsuzluğa gidiyor. Konya dünyanın en güzel tarım arazilerine sahip. Burası dünyayı besler dünyayı. Şimdi tahıl ithal ediyorlar. Konya çiftçisi perişan. Döviz yükselmiş hala diyor ki, ‘biz gelirsek şöyle olacak...’ Siz gelmeyeceksiniz, siz düşeceksiniz, siz düşünce faiz de düşecek, döviz de düşecek” dedi.

Son dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihleri karıştırdığı konuşmalarını hatırlatan Temelli, şunları söyledi: “Diyor ki, ‘biz geldiğimizde MR cihazı yoktu.’ Vardı ya neyse... Ama şimdi artık MR cihazına ihtiyaç var. O cihaza girmelisin, bir sağlık sorunu olmasa bu kadar tarih karışmaz. ‘Süleyman Demirel Üniversitesi’ni, Aydın Menderes Havaalanı’nı ben açtım’ diyor. 6-8 Ekim Kobanê olaylarını aldı, 2014’ten 2015’e taşıdı. Doktorlara çağrı yapıyorum, buna bir teşhis gerek. Bu kadar tarihi karıştırmak mümkün değil. Geçen gün prompter dondu, Erdoğan dondu. Bu sağlıklı bir iş değil. İki laf et bari ‘afiyet olsun’ de, kal geldi. 24 Haziran’dan sonra kimseye bir hayrı olmaz. Bingöl’e gitmiş Diyarbakırlılara sesleniyor. Şimdi ben buraya gelsem size desem, "Sevgili Antalyalılar" ne dersiniz? Konyalılar burada. Aslında belirtisi önceden varmış. Geçen gün de Zonguldak’ı söyleyemedi. Ben bunları Erdoğan’la alay etmek için söylemiyorum, bir bilim insanı olarak çağrı yapıyorum. Bir sağlık sorunu olabilir ama Türkiye’nin geleceği böyle bir şeye emanet edilemez.

AKP-MHP KOALİSYONUNUN ÜLKEYE TEK VAADİ KIRAATHANEDİR

İnsanları olmayan şeylerle suçlamak başkalarının hakkını gasp etmek anlamına geliyor. Demirtaş Kobanê davasından tutuklu değil. 6-8 Ekim Kobanê meselesi bize bunların anlattığı gibi değil. Bu meseleye artık ciddi yaklaşmanın zamanı gelmiştir. Orada yitirdiğimiz 53 kişinin neden öldürüldüğüne dair verdiğimiz önergelerin hiçbir kabul edilmedi. Ceylanpınar’da öldürülen polisler için verdiğimiz önergelerin hiçbiri kabul edilmedi. Kim reddetti; AKP-MHP koalisyonu.  AKP-MHP, bu suçların üzerinden siyaset yapma ittifakını o günden bugüne yapıyor. Ama bu ittifak birbirine düşmüş. Oy hesabına girmişler. Birbirlerini tehdit etmeye başlamışlar. Çünkü bu ittifak halkların bir araya geldiği bir ittifak değil. Kendi seçmenlerinin iradesine bile saygı duymayan bir kirli koalisyon. Bu koalisyonun bu ülkeye tek vaadi kıraathanedir. Milyonlarca genç işsiz var. Üniversite mezunu gençlerin yüzde 30’dan fazlası işsiz. Onların insanlara vaat ettiği en önemli proje kıraathane.

Bir başka yatırımları daha var 37 tane cezaevi yapıyorlarmış. Kıraathane, cezaevi istemiyoruz. İş istiyoruz, aş istiyoruz, çiftliklerimizi, dükkanlarımızı istiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Üreten biziz yöneten de biz olacağız, işte HDP’nin demokrasi paketi gibi ekonomi programı da buna dayanıyor.

YURTDIŞI SEÇMENLERİNİN BAŞLADIĞI İŞİ 24'ÜNDE BİZ TAMAMLAYACAĞIZ

Yerel demokrasiyle güçlendirilmiş bir parlamenter demokrasi öneriyoruz. Bu programla beraber herkesin mücadele etmesi için çağrı yapıyorum. Türkiye’nin önündeki barajı gelin birlikte yıkalım. Gelin demokrasinin önündeki, huzurun, barışın, HDP’nin önündeki barajı sel olup birlikte yıkalım. 24 Haziran bunun için fırsattır. Bu günden itibaren hepimiz müşahit olalım, sandıklara gidelim, 7 gün 24 saat çalışalım. Bakın yurt dışında oy verme işlemi başladı. Onların başladığı işi 24’ünde biz tamamlayacağız. 24 Haziran’da bir oy HDP’ye, bir oy Demirtaş’a diyeceğiz. 25 Haziran sabahı umutlu bir sabaha uyanacağız, hep birlikte halaylara duracağız."