HDP’nin 24 Haziran seçimleri için çalışmaları yoğun bir tempo ile devam ediyor. HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, Bitlis’te halkla buluşmasını sürdürüyor.

Bitlis’te ilçe ziyaretleri ardından HDP il örgütünün düzenlediği iftar programına katılan Temelli şöyle konuştu: “Bu Ramazan hayırlara vesile olsun, güzel de bir bayram diliyorum. Ama en güzel bayramı 24 Haziran gecesi kutlayacağız. Bakın her yerde HDP var, her yerde demokrasinin barışın sesi var. İftarlardayız, sokaklardayız. Bugün tüm gün il, ilçe örgütlerimiz ve adaylarımızla birlikte halkımızla buluştuk. Halkımıza sorduk ne olur dedik, Bitlis’te 3-0 olur dediler.

Biliyorsunuz karşımızdaki bu ceberrut iktidar, HDP barajı geçmesin diye elinden geleni ardına koymuyor. Biliyor ki, altında kalırsa hiç emek sarf etmeden 80 vekil alacak ve çoğunluğu elde edecek. Bu Türkiye’nin kara bir geleceğini bize gösterir. Çünkü Erdoğan iktidarı bu ülkeye yoksulluktan, yolsuzluktan, zulümden başa bir şey vermedi. Yasaklar her yerde, artık OHAL’le yaşıyoruz. OHAL’siz bir süreci unuttuk.

25 HAZİRAN’DA TÜM SEÇİLMİŞLERİMİZ GÖREVİNE DÖNECEK

İş adamlarına diyor ki, OHAL sayesinde işçiler grev yapamıyor, ben size bunları sağladım. Yani AKP 24 Haziran'dan sonra iktidarda kalırsa OHAL’le yaşayacağız. Belediyelere kayyum atadı, tüm kayyumları hızla görevden alacağız tüm seçilmişlerimiz görevlerinin başına dönecek. Hemen bunları yapabiliriz ve yapacağız ama bundan ötesini de yapacağız. Yaşanan acılar bir daha yaşanmasın diye, bir daha savaş politikasına tutsak olmayalım diye Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş ile birlikte değiştireceğiz.

Bu barajcılardan bu ülkeyi kurtaracağız. Ortak vatanımıza özgürlük gelecek, demokrasi gelecek, barış gelecek. Bunun sözünü tüm Türkiye emekçilerine, kadınlara, gençlere verdik. Önce 24 Haziran’da sandıktan HDP’yi çok güçlü bir şekilde çıkartacağız. HDP’nin gücü halkın gücüdür, emekçilerin, kadınların, gençlerin gücüdür. Bu güç öyle sandıklara falan sığmaz. Bu güç sel oldu, gidiyor önünde baraj dayanmaz. Yarın yapmamız gereken ufak bazı işler var. Buradan tüm il ilçe teşkilatlarına sesleniyorum. Yarın 12'ye kadar sandık gönüllülerinin isimlerini teslim edeceğiz, eksiklerimiz varsa sabaha kadar çalışacağız. Sandık kurulu üyelerimizle, müşahitlerimizle sandığımıza, irademize, geleceğimize sahip çıkacağız. Bunlarda oyun bitmez.

Hani bazen anlatıyor; diyor ki Osmanlı tokadı... Yahu bu senin Osmanlı tokadı dediğin şey; Osmanlının vergi almak için halka attığı tokat, övünülecek bir şey değil ki. Bak biz sana bu halkın 24 Haziran’da atacağı tokattan bahsedelim. Bu öyle Osmanlı tokadına benzemez halkın tokadı şakladı mı kaçacak yer bulamazsın.

UZUN İNCE BİR YOLDA GİDECEKSİNİZ TABİİ

Aşık Veysel’den alıntı yapıyor. Diyor ki; ‘Uzun ince bir yoldayız’, halka soruyor ‘gidiyor muyuz?’, ‘evet’ diyorlar. Gideceksiniz tabi, hem de öyle bir gideceksiniz ki bir daha dönmemek üzere. Bu ülkeye çok acı yaşattınız, bu onurlu halka çok zulmettiniz. Bu halk çözüm sürecinde umutlanmışken, sen çöktürme planı yapıyordun. Bu halkı aldatmaya çalışıyordun. Biz bunları unutacak mıyız sandın. Asla unutmadık, yaşadığımız hiçbir acıyı unutmadık. İster Kürt olsun ister Türk olsun, bu kirli savaşınızda yitirdiğimiz tüm evlatlarımız bizim evlatlarımızdır. Biz bu acılarla akraba olduk. Kürt anneleri, Türk anneleri yan yana gelecek. Bir daha bu acılar yaşanmasın diye sizin gibilere asla bir daha yol vermeyeceğiz. Ne oy vereceğiz ne yol vereceğiz.

Binlerce insan cezaevinde, binlerce canımızı yitirdik. Hep İslam dininden bahsediyor. Keşke öyle olsaydı. Dini siyasete alet ederek iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Hatun Tuğluk gömüldükten sonra mezarından çıkarıldı. Bu nasıl bir Müslümanlık. Sanıyorlar ki bir tek onlar biliyor bunları. Hayır hepimiz biliyoruz. Bu yayından çıkmışlığı şimdi durdurma zamanı. Bu güzel ülkenin insanları, haysiyetli vatandaşları bu uçurumdan yuvarlanmasın diye üzerimize düşeni sonuna kadar yapacağız. İster cezaevinde ister dışarıda olalım gerçek neyse ondan vazgeçmeyeceğiz, hakikatın sesini her yerde dile getireceğiz.

ÜRETEN BİZSEK YÖNETEN DE BİZ OLACAĞIZ

Bu ülkeye adalet gelecekse HDP ile gelecek. Her yerden işsizlik, yoksulluk fışkırıyor, onlar hala yol yapalım, havaalanı yapalım, müteahhitleri zengin edelim derdindeler. Yolsuzluğa da yoksulluğa da biz son vereceğiz. Üreten bizsek yöneten de biz olacağız. Biz çiftçiyiz, işçiyiz, esnafız, hep birlikte koskoca bir ülkeyiz.

Cumhurbaşkanı adayımız da bunu anlatıyor, diyor ki ben seçilirsem, seçilecek de… Saray’ı boşaltacağım. Bu sözü verdi. Bugünkü tek adam rejiminin hiçbir yetkisini kullanmayacak. Türkiye bir geçiş dönemi yaşayacak. Bu 18 ayla 30 ay arasını bulabilir ama bu yetkileri azaltacak, Türkiye’yi demokratik bir cumhuriyete kavuşturacak.

Bir demokratik anayasa yapacağız. O anayasada tüm yurttaşlar eşit olacak, ayrımcılık olmayacak. O zaman herkes kendisini yurttaş hisseder. O zaman bu kavga biter. İnancından dolayı, yaşam tarzından dolayı insanları ayrımcılığa tabii tutarsanız o ülkede kavga bitmez.

Yoksulluğa son vereceğiz, gelir dağılımdaki adaletsizliği bitireceğiz. Toplumda hangi kimliği ile yer alırsa alsın kimse bir mağduriyet yaşamayacak. İşte bu güzel günler için şimdi sandıklarımıza sahip çıkma zamanıdır. 24 Haziran’da oyumuza ve geleceğimize sahip çıkacağız. Çocuklarımız nitelikli, kamusal, ücretsiz eğitim alsın diye tüm bunları başarabiliriz. Bunu yapacak bir siyasi irade var, o da HDP’dir.

24 Haziran’a kadar tüm adaylarımızla, teşkilatımızla, halkımızla birlikte durmaksızın çalışacağız. Madem o saray boşaltılacak. Hani diyor ya durmak yok yola devam, bak gidiyorsun sen yola devam. Vakitlice gitmek lazım, hazırlığını yap. Türkiye’ye umut geliyor. 24 Haziran’da sandığımıza sahip çıkacağız. 25 Haziran’da da hep birlikte barış halayına duracağız.”