Temelli: 25 Haziran’da kimler sandığa gömülecek göreceğiz

HDP Eş Başkanları’nın 24 Haziran seçimleri için mitingleri sürüyor. Bugün Adıyaman’da halkla bir araya gelen HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, “24 Haziran’da hep birlikte bu iyiliğe, insana düşman olanların iktidarına son vereceğiz” dedi.

HDP’nin 24 Haziran seçimleri için çalışmaları sürüyor. HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin katılımı ile Adıyaman’da bir seçim mitingi düzenlendi.

Adıyaman Sakarya Caddesi’nde düzenlenen miting öncesinde Kahta’ta bir araya gelen HDP’liler oluşturdukları araç konvoyu ile Adıyaman’a gitti. Yüzlerce araçlık konvoy kent merkezinde şehit turu attı.

Araçlarıyla ve yaya olarak yoldan geçen ve birçok kişi zafer işareti yaparak konvoyu selamlarken, evlerinin penceresine çıkan kadınlar ise zılgıt çekerek, zafer işareti yaptı.

Mitingden saatler önce alana gelen kitle üst aramasına maruz kaldı.

Miting başlamadan önce binlerce kişi, davul, zurna eşliğinde halay çekerek, “Makarnacılar değil tütüncüler seninle başkan”, “Promter bozuldu siyaset bitti” dövizleri ve sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Jin jiyan azadi”, “HDP halktır halk burada” sloganları atıldı. Binlerce kişinin katıldığı miting devrim şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

Ardından Sanatçı Mikail Aslan’ın sahne alarak coşkulu anlar yaşattı.

İlk konuşmayı HDP Adıyaman İl Eş Başkanı Mehmet Selim Özbek’in yaptığı mitingde HDP’nin Adıyaman milletvekili adayları tanıtıldı.

HDP milletvekili adayı İsmet Ardıç’ın konuşmasından sonra Birsen Tunç söz aldı.

Farklı kimlik ve inançlarla meclise gitmeye hazır olduklarını söyledi. Mahmuz Özdemir de iktidarın on yıl önce bu meydanlarda OHAL’i kaldırdığını söylediğini ancak bugün hala Türkiye’nin OHAL ile yönetildiğini belirtti.

Aday Hayriye Korkmaz da Türkiye’deki kadınların kesinlikle HDP’de olması gerektiğini söyledi.

"İntihara sürüklenen, yok sayılan kadınların sorununu HDP çözecek” diyen Korkmaz kimsenin kadınların yaşam tarzına, değerlerine saldırmasına asla izin vermeyeceklerini de sözlerine ekledi.

Ev emekçisi kadınların ve yok sayılan kadının emeğinin iade edilmesi için mücadele edeceklerini de Korkmaz sözlerine ekledi.

AKP’nin tek başına iktidara gelme şansının olmadığını dile getiren HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım “Tek başına iktidara gelmesi için HDP’nin baraj altında kalması gerekiyor. Ancak bunun hayaldir, HDP barajı yıkıp geçecek” dedi.

Mitingde son olarak HDP Eş Başkanı Sezai Temelli söz aldı. Temelli şöyle konuştu: “Bunlar iyiliğe düşman, insana düşman. 24 Haziran’da hep birlikte bu iyiliğe, insana düşman olanların iktidarına son vereceğiz. Az kaldı. 24 Haziran’a kadar aralıksız çalışacağız. Bunlar anladılar gideceklerini, vakit gitme vaktidir diyorlar. Geçen gün bir şiir okuyor diyor ki, ‘uzun ince bir yoldayım’. Doğru, gidiyorsun güle güle. Yol o kadar uzun değil ama az kaldı.

Adıyaman’da birçok insanla konuştuk. Bir kişi de desin ki ‘iyi kötü ama idare ettik’... Herkes işsizlikten, yoksulluktan, savaştan, haksızlıktan yakınıyor. Bunlar şimdi gelmiş sanki bu 16 yılı hiç yaşamadık gibi 3 y den bahsediyorlar; yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceklermiş! Yasaklarla yönetiyor, yoksulluk ve yolsuzluk her yeri sanmış. Sanıyorlar ki, bu halkı kandıracaklar. Verecek bir oyumuz var mı? Asla ne onurumuzdan ne irademizden ne geleceğimizden vazgeçeceğiz.

Yalanları ve yüzsüzlükleri ile hala kalkmış, Kürt kardeşim hikayesin anlatıyorlar. Diyorlar ki, ‘Kürt sorunu yoktur.’ Kürt sorunu vardır; ama bir de Erdoğan sorunu vardır. Kürt sorununu da Erdoğan sorunu da, demokrasi sorununu da HDP çözecek. Ama önce Erdoğan sorununu çözeceğiz. 24 Haziran'da buna son vereceğiz. Adıyaman ‘Edî bese’ diyecek.

Biz hep birlikte onurlu bir geleceği var etmek için 24 Haziran’da sandığımıza sahip çıkacağız, Adıyaman sahip çıkacak.

Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız! Adıyaman’ın dağ gibi sorunları var. Bunca yıl bu sorunların birini bile çözememişler. Hala vaat sıralaması yağdırıyorlar, tütün sorununu çözeceklermiş ne zaman, 24 Haziran’dan sonra. Bunların işi gücü pazarlık. Ya bizim oyumuz böyle şeyler için satılık mı sanıyorsun? Biz kendi sorunumuzu çözeriz yeter ki sen aradan çık. Bu ülkede emekçilerin sorununu emekçiler, kadınların sorununu, kadınlar çözecek. Amerikan tütünü zararlı değil Adıyaman tütünü mü zararlı!

Tütün sağlığa zararlıysa bunu çözmek istiyorsan, Adıyaman halkını mağdur ederek bunu çözemezsin, tarımda değişim programları yaparsın. Akşam yatıyor, sabah aklına bir şey geliyor, insanların hakkını gasp ediyor. Bu düzen değişmeli, üreten bizsek yöneten de biz olacağız.

GAP SORUNUNU ÇÖZMÜŞ OLSAYDIK, ADIYAMAN HALKI BU KADAR YOKSUL OLMAYACAKTI

Adıyaman’ın sulaması yok. GAP başladığında ben daha doğmamıştım. O kadar yaşlı değilim, hepsi benden yaşlı ama bunca yıl geçmiş, 56 sene geçmiş GAP bitmemiş. Demirel diyordu ya; ‘GAP’ı kaptırmam’ sanırım giderken GAP’ı da götürmüş. Bu GAP sorununu çözmüş olsaydık, Adıyaman halkı bu kadar yoksul olmayacaktı. Bugün bir tarım bakanı var. Çiftçinin ürettiği ile değil ithal ettiği et ile övünüyor. Ama etin bir özelliği var, deli dana çıkıyor. Hastalıklı eti ithal ediyor, hayvancılığı öldürüyor, hiçbir şey olmamış gibi halkın gözünün içine bakarak diyor ki, "Ramazan'da size ucuz et sağladık". Biz ucuz et istemiyoruz, çiftçinin haklarının anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.

Hangi alana baksanız sorun. Adıyaman’ın en büyük sorunu işsizlik. İşsizliği çözmek için çok iyi bir yöntem bulmuşlar; TÜİK’in başındaki adam gerçek rakamları gizleyerek, suç işleyerek işsizliği gizliyor. Bunların işsizliği düşürmekten anladığı bu.

Samsat'ta deprem olmuş insanlar hala mağdur. Deprem güvenliğine göre kent planlaması yapmıyorlar. Eğer sen yandaş değilsen, eğer sen bu çarkın içinde değilsen evinden de yaşamından da yoksun kalırsın. Bu sorunun çözümü çok basitken çözülmüyor. Çünkü beyefendinin bir deprem sorunu yok, Saray'ı 10 şiddetinde depreme dayanıyormuş. Samsatlıların sorununu hemen çözeceğiz. Böyle bir haksızlık olmaz. Saray 10 şiddetinde depreme dayanabilir, ama HDP’nin gücüne dayanamaz. 24 Haziran’da boşaltıyorsun orayı, bu halkın depremi çünkü. Bu halkın parası ile yaptığın o Saray'a, halk gelip sahip çıkacak, bize zorluk çıkarma giderken paspasın altına anahtarı koy.

Bir taraftan Kürt kardeşlerim derken diğer taraftan 7 Haziran’da olduğu gibi saldırılar başlattılar. Seçim çalışması yapan arkadaşlarımız bayrak asıyor, ‘asamazsın’, broşür dağıtıyor, "dağıtamazsın". Bunu kim yapıyor, bizzat devlet görevlileri.

DEMİRTAŞ’IN SÖZÜ BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGIDIR

Yazın sordum dediler ki, ‘Adıyaman’da kimse kalmaz bir tek vali kalır’. Niye dedim, ‘seçim çalışması yapar’ dediler. AKP için köy köy dolaşıyormuş, AKP’ye oy vermezseniz diye tehditler savuruyormuş. Sen kamu görevlisisin, iktidarlar gelip geçer sen halka hizmet edeceksin. Eğer bunu yapmıyorsan, suç işlersin ve suç işleyen herkes yargılanır. Ama bunların yargı sistemi gibi değil, bağımsız ve tarafsız bir yargı ile. Bu da Demirtaş’ın sözüdür.

Demirtaş diyor ki; ‘Demokratik anayasayı var etmek için çabalayacağım. Tüm toplumsal kesimlere diyeceğim. Gelin bunu birlikte yaratalım’. Tekçi anlayışa karşı bu tecrit aklına karşı çoğulcu, demokratik bir cumhuriyeti ortak vatanımızda yapmak boynumuzun borcu olsun. Tüm tutsaklarımız 24 Haziran'da özgür kalacak. Onların bir suçu olduğu için tutsak değiller, bir sevdaları olduğu için tutsaklar biz de o sevdadan asla vazgeçmeyeceğiz.

O denli iktidara alışmışlar ki geçenlerde bir şey okudum. Bilal var ya diyor ki bir demecinde; "Erdoğan’dan sonrasını düşünmek lazım". Dedim bu ne? Bunlar ha bire televizyon dizilerinde Osmanlıyı seyrediyorlar ya, saray da yaptırdılar. Bilal heves etmiş; ama bu boş heves. Sen merak etme biz Erdoğan’dan sonrasını düşündük, Erdoğan’dan sonra bu ülkeye barış, demokrasi, huzur gelecek, HDP gelecek.

Kürdüyle, Türküyle, Ermenisiyle, Romanıyla, Süryanisiyle, Êzidîsiyle hangi inançtan olursa olsun Alevisiyle, Mütedeyyiniyle, Hıristiyanıyla bir aradayız. Farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Bizim sorunumuz farklılıklar değil, bu zulümdür, sömürüdür, doğamızın talanıdır. Tüm farklılıklarımızla yan yana gelerek, hakça bir düzen istiyoruz.

Demokrasi programımız gibi güçlü bir iktisadi program hazırladık. Özellikle kadın yoksulluğu, işsizlik, ataması yapılmayan öğretmenler, hemşireler, radyoloji uzmanları, topraksız köylüler ve vergi zulmündeki tüm esnaflar önceliğimizdir. Bir sosyal büyüme programıyla Türkiye’nin en büyük sıkıntısının, ekonomik krizin IMF’siz çözümünü gerçekleştireceğiz.

ŞİMDİDEN IMF’YE GÖZ KIRPIYORLAR, IMF GELDİ Mİ KEMER SIKMA GELİR

Bunlar şimdiden IMF ile pazarlığa göz kırpıyorlar biliyorsunuz. IMF geldi mi, kemer sıkma ile gelir, bizim sıkacak bir kemerimiz kalmadı. Biz bu kemeri gevşeteceğiz tüm ülke nefes alacak. Ama bu ülkede kemer sıkması gerekenler var. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacağız. Bu halkın kaynağını bu halk için kullanacağız. Bunlar gibi bütün halktan kaçırmayacağız. İşte o zaman bu ülkenin en önemli sorunlarını hızla çözebiliriz.

Dedik ki, demokrasi sorununun çözmek için iktisadi sorunları; iktisadi sorunları çözmek için sosyal sorunları sosyal sorunları çözmek için Kürt sorununu çözün, bütün sorunlar birbirine bağlı. Bu ülkede Kürt sorunu yok diyen, bu ülkede hiçbir sorun yok demek istiyor, halkları yok sayıyor!

Hep birlikte barış içinde yaşamak için, 7 gün 24 saat çalışacağız. O sarayların mumu sönsün diye, ampul değil o, çünkü bir tek dibine, damatlara, yandaş müteahhitlere ışık verdi. Sarayın ışıklarını kapatmak için 7 gün 24 saat çalışacağız.”