‘Tecrit kalkmalı, Abdullah Öcalan özgür koşullarda süreci yürütmeli’

Önder Apo’nun 28 Aralık’ta Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti ile görüşmesinin ardından konuştuğumuz siyasetçi, akademisyen ve hukukçular tecridin kaldırılarak Önder Apo’nun özgür koşullarda süreci yürütmesi noktasında birleşti.

İMRALI TECRİDİ

Önder Apo’nun DEM partisi heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme sonrası yapılan açıklama geniş yankı buldu. Konuya ilişkin ajansımıza demeç veren siyasetçiler Ziya Pir ve Nursel Aydoğan, akademisyen Çetin Gürer ve hukukçu Rengin Ergül, açıklamanın önemine vurgu yaptı.

ABDULLAH ÖCALAN’IN MESAJLARINI DİREKT ULAŞTIRABİLMESİ İÇİN ZEMİN HAZIRLANMALI

DEM Parti heyetinin İmralı görüşmesi sonrası yapılan açıklamaya ilişkin konuşan siyasetçi Ziya Pir, “Türkler ve Kürtler arasında onurlu bir barıştan yana biri olarak, her şeyden önce Sayın Öcalan’ın demeçlerini çok önemli buluyorum” dedi.

Pir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer devlet ve hükümet destekledikleri yeni paradigmadan geri adım atmazsa, yeni bir süreç başlayacaktır. Bu sürecin en önemli konuları Türk halkı açısından, Kürtlerin silahlı mücadelesinin ve bundan kaynaklı ülkenin bölünebileceği korkusunun sonlandırılması; Kürtler açısından ise son 40-50 yılda elde edilen kazanımların kaybedilebileceği korkusunun bertaraf edilmesidir.”

Pir, ayrıca sürecin muhatapların doğrudan iletişim kurmasının önemine de değindi: “Şunu da biliyoruz ki, böylesi süreçler spekülasyonlara, manipülasyonlara ve şantajlara açıktır. Bu yüzden muhataplar heyetler üzerinden değil de doğrudan birbiriyle görüşmelidir. Bunun zemini ve mekanizmaları hazırlanmalı. Bahsettiğim tehlikelerin önüne geçmek için, nasıl Sayın Erdoğan veya Sayın Bahçeli doğrudan fikirlerini halka ve muhataplarına ulaştırabiliyorsa, aynı zemin Sayın Öcalan için de kurulmalıdır.”

MESAJ SIKIŞAN SİYASETİ RAHATLATTI

DEM Parti heyetinin İmralı’da Önder Apo ile yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan akademisyen Çetin Gürer, bu görüşmenin sıkışan siyasette önemli bir rahatlama yarattığını belirtti. Gürer şunları söyledi: “Ekim ayının başlarından itibaren yapılan açıklamalara koşut olarak, Öcalan’la 9 yıl aradan sonra DEM Parti heyeti arasında siyasi bir düzlemde ilk görüşme gerçekleşti. Bu görüşmenin sonuçları, kamuoyunda etkisini hemen göstermeye başladı. Öncelikli olarak, Öcalan’ın görüşlerinin sıkışan siyasette bir rahatlama yaratacağı yönündeki tespitler bir kez daha doğrulanmış oldu. Bu görüşme ve Öcalan’ın mesajları, siyasal alanın önemli ölçüde rahatlamasını beraberinde getirdi. Kürt meselesi, barış, çözüm yeniden konuşulmaya başlandı; kimi belirsizlikler ortadan kalktı. İçinde bulunduğumuz koşullar açısından bu oldukça değerli ve önemli.”

Gürer, tecritin kaldırılmasının gerekliliğini vurgulayarak şunları ekledi: “DEM Parti heyeti İmralı’ya gitmiş ve Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirmiş olsa da, bu Öcalan ve İmralı’nın yeniden geçerli hukuk normlarına dahil edildiği; uygulanan tecridin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Tecridin tamamen ortadan kalkması, barış ve çözümün konuşulmasının koşullarından biridir. Siyasal iktidar istediği kadar çözüm odaklı açıklamalar yapsın, tecrit sürdüğü müddetçe Abdullah Öcalan’ın çözüm perspektifi bilinmediği sürece bu tür açıklamaların bir kıymeti olmayacaktır.”

ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR KOŞULLARDA SÜRECİ YÜRÜTMELİ

Siyasetçi Nursel Aydoğan, DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretinin tarihi bir öneme sahip olduğunu belirtti. Aydoğan şu değerlendirmelerde bulundu: “İmralı Heyeti üyeleri son görüşmelerini 4 Nisan 2015’te gerçekleştirmişti. Bu tarih, bizim Demokratik Barış Süreci olarak adlandırdığımız sürecin son görüşmesi oldu. Çünkü süreç, iktidar tarafından bitirildi ve yeni bir çatışmalı, bitirmeye, yok etmeye, tasfiye etmeye dayalı bir süreç başlatıldı. Şimdi, aradan geçen 9 yılın ardından heyetin iki üyesi, Ortadoğu’da Gazze ve Suriye’de yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi etkileme durumunun en yüksek olduğu bir dönemde tekrar İmralı’ya gitti ve dönüşte görüşme içeriğini paylaştı.”

Aydoğan, açıklanan perspektifi “umut verici” olarak değerlendirerek şu ifadeleri kullandı: “Sayın Öcalan, güçlü öngörüleri ve tüm iyi niyetiyle yapılması gerekenleri ortaya koymuştur. Umut veren, umudumuzu yükselten bir perspektif. Biz ‘Umut zaferden daha değerlidir’ diyerek bu perspektifi sahipleniyoruz.”

TECRİT HENÜZ BİTMEDİ

Hukukçu Rengin Ergül, tecritin devam ettiğine dikkat çekerek, hukukçuların bu konuda daha aktif bir mücadele yürütmesi gerektiğini söyledi: “DEM Parti heyetinin gerçekleştirdiği görüşme, olumlu bir adım olmakla birlikte tecritin tamamen kaldırıldığı anlamına gelmiyor. Henüz aile ve avukat görüşmelerinin olağan bir şekilde sürdüğüne dair bir teminat bulunmuyor. Bu nedenle tecridin devam ettiğini ifade edebiliriz.”

Ergül, hukuki mücadelenin önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Tecridin sonlandırılması, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve siyasi mahpusların serbest bırakılması için hukuki savunuculuğun güçlendirilmesi gereklidir. Ayrıca Rojava’da insanlığa karşı işlenen suçların belgelenmesi ve hukuki mücadelesinin verilmesi, hukukçuların misyonunun bir parçasıdır. Bu süreçte bizlere düşen görev budur.”