Taksim’de tutsaklarla dayanışma eylemine faşist saldırı girişimi

Taksim’de tutsaklarla dayanışma eylemine faşist saldırı girişimi

Tekirdağ 2 nolu F tipi Cezaevindeki işkence ve insanlık dışı uygulamalara karşı 34 gündür süren açlık grevinde olan tutsaklarla dayanışmak için İstanbul Taksim’de düzenlenen eyleme  ırkçı-faşist bir grup saldırıda bulundu. Eylemcilerin de karşılık vermesi üzerine arbede yaşanırken, polisin Genç Türkler isimli faşist gruba müdahale etmediği gözlendi.

Galatasaray Meydanı önünde bir araya gelen Tutsak Yakınları Derneği, Özgür Hukukçular ve BDP’liler “Siyasi Tutsaklar Onurumuzdur, Biji Berxwedana Zindanan” yazılı pankart açtılar. Yürüyüşe geçen kitle “Bijî Serok Apo”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Kürdistan Faşizme Mezar Olacak”, “Politik tutsaklara özgürlük”, “PKK halktır halk burada” sloganları atıldı. Demirören önüne gelen kitle burada kısa bir süre gerçekleştirdikleri oturma eyleminden sonra yeniden yürüyüşe geçti.

POLİSLER YİNE FAŞİSTLERİ KORUDU

Misis Sokağı yakınlarına ulaşan kitleye, Genç Türkler isimli ırkçı-faşist bir grup polis gözetiminde saldırı girişiminde bulundu. Ellerinde “TC” yazılı dövizler ve Türk bayraklarıyla kitlenin önünü kesmeye çalışan gruba, eylemciler müdahale etti. Tutsaklarla dayanışma içinde olan eylemciler, faşist grubun açtığı standın yanından geçerken birkaç kişi eylemcilere saldırmaya çalıştı. Eylemciler tarafında tartaklanan kişi polis tarafından korundu.

PKK DAVASI TUTSAKLARI KÜRT HALKININ KALBİDİR

Yürüyüşe devam eden kitle adına ilk söz alan TUAD Başkanı Avukat Sinan Zincir şöyle konuştu: “Başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm PKK davası tutsakları Kürt halkının kalbidir. Kürt halkının maneviyatıdır.” dedi.

Hükümeti uyaran Zincir, Tekirdağ 2. Nolu F tipinden devam eden açlık grevine herhangi bir müdahalede Kürt halkının bunu asla kabul etmeyerek, en sert tepkiyi göstereceklerini vurguladı.

Zincir’den sonra BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ali Rıza Bilgili söz  aldı.  Tekirdağ  F tipi cezaevinden, Şakran cezaevine faşist yuvaların kümelendiğini ifade eden Bilgili, sözlerini şöyle sürsürdü, “Diyarbakır zindanlarında başlamış olan zindan direniş ruhu, 68 günlük açlık grevleriyle ülkeye getirmiş olduğu demokratik çözüm sürecini bozmaya  kimsenin  hakkı yoktur ve kimsenin buna gücü yetmeyecektir.”

Sorunun çözülmesi için hükümete çağrıda bulunan Bilgili, “Tutsakların sorunlarını bira an önce çözün” dedi.

Bilginin ardından Basın açıklamasını okuyan Özgür Hukukçular Derneği’nden Avukat Hüseyin Boğatekin, PKK davası tutsaklarının 25 Mart tarihinde Takirdağ 2 no’lu F tipi cezaevinde başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine gruplar halinde katılımların sürdüğünü altını çizdi.

Boğatekin; “MLKP, Devrimci Karargah ve PKK davası tutsaklarından oluşan 30 kişilik grup süresiz dönüşümsüz açlık grevine devam etmektedir. Siyasi Tutsaklara karşı bu işkence merkezinde 12 Eylül faşizminin Diyarbakır, Metris, Mamak uygulamaları devam ettirilmekte, tutsaklar akıl almaz işkencelerle karşı karşıya kalmaktadır” diye konuştu.

Avukat Hüseyin Boğatekin tutsakların taleplerini şöyle sıraladı;

* Hapishaneye girişte dayatılan çıplak arama uygulamasına ve fiziki işkencelere son verilmeli.

* Tutsaklara yönelik başta fiziki ve psikolojik işkence olmak üzere hakaret ve aşağılayıcı tavır ve uygulamalara son verilmeli.

* Havalandırma hakkı günde yalnızca bir saat ile sınırlandırılan ve hiçbir sosyal faaliyete katılımına izin verilmeyen “ağırlaştırılmış müebbet” hükümlüsü mahpusların koşulları iyileştirilmeli.

* 45/1 nolu “Sohbet Hakkı” genelgesi tam olarak ve tüm mahpuslara ayrımsız uygulanmalı.

* Aramalar amacına uygun yapılmalı, talan etme ve başta el yazması anı, öykü, şiir vb. içerikli olan defterlerimize el koyma uygulamasına son verilmeli.

* Keyfi bir biçimde açılan disiplin soruşturmaları ve kesinleşen cezalar iptal edilmeli.

* Hastane sevklerindeki kelepçeli muayene tedavi dayatmasına son verilmeli.

Mahpusların hangi hücrede kimlerle kalacağına dair alınan kararlarda kişinin tercihi esas alınmalı, zorla ve yaptırım amaçlı yer değişikliği uygulamalarından vazgeçilmeli.

*Mahpuslar arası dayanışmaya izin verilmeli, bu kapsamda adımıza kayıtlı su ısıtıcısı, televizyon, buzdolabı gibi eşyaların ihtiyacı olan arkadaşlarımıza verilmesi önündeki engeller kaldırılmalı.

Eylem açıklamadan sonra marşlarla sona erdi.