Cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevinde kritik bir aşamaya gelindiðine dikkat çeken Diyarbakırdaki STÖler Hükümete ve kamuoyuna seslendi: Ölüme çeyrek kaldı, bir şeyler yapın!
Diyarbakır Tabip Odası (DTO), SES Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, ÝHD Diyarbakır Şubesi, TÝHV Diyarbakır Temsilciliði ve TUHAD-FED, cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ile ilgili ortak basın toplantısı düzenledi. DTO Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan DTO Genel Sekreteri Cengiz Günay, 12 Eylül'de Türkiye'nin farklı illerinde bulunan 7 cezaevinden başlayıp diðer illerdeki cezaevlerine yayılan 304'ten fazla tutuklu ve hükümlünün başlattıðı süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin 30. gününe girdiðini belirtti.
Süresiz-dönüşümsüz olarak girilen açlık grevindeki bazı tutsakların saðlık durumlarının kötüleştiðine dair kaygı verici bilgilere ulaştıklarını dile getiren Günay, "Geçmiş yıllarda acı örneklerini yaşadıðımız bu tür eylemlerin ölümlerle sonuçlanabilecek olması, hiçbirimizin sürecin izleyicisi olarak kalamayacaðının açık kanıtı durumundadır" dedi. "Kişilerin etkinlik alanlarının kendi bedenlerine kadar sınırlanabildiði cezaevi ortamlarında, kimi uygulama ve politikalara karşı bir protesto biçimi olarak gündeme gelen açlık grevleri, dramatik sonuçları göz önünde tutulduðunda yakıcı bir gerekçe olmadan açıklanamaz" diyen Günay, şöyle konuştu: "Bu nedenle sorunun-sorunların çözümünde açlık grevleri sebeplerinin, insanı esas alacak bir şekilde ortadan kaldırabilmek öncelik olmalıdır. Tüm siyasi aktörlere ve ilgili kurumlara çaðrımız ölüme çeyrek kaldı ve bir şeyler yapın."
60 TUTUKLU CÝDDÝ YAŞAM TEHDÝDÝ ALTINDA
Şu an 30. gününde olan açlık grevcisi 60 tutuklunun ciddi yaşam tehdidi altında bulunduðuna dikkat çeken Günay, "Zamanla gelişecek bilinç bulanıklıðı, sıvı alamamayla beraber ciddi tansiyon düşüklüðü, görme, işitme ve koku gibi duyusal algıların bozulduðu, çeşitli kardiyak semptomların eşlik ettiði klinik kötüleşmeyle beraber ölüm hepimizin kapısına dayanmış olacaktır. Geçmiş açlık grevlerinde kalıcı bedensel ve zihinsel sorunlar hayatta kalanları bekleyen en önemli problem olacaktır" diye konuştu.
SÝYASÝ ÝKTÝDAR KULAK VERMELÝ
Başta siyasi iktidarın açlık grevcilerinin seslerine kulak vermeleri, Kürt sorununun barışçıl çözümü ile ilgili bu talepleri dikkatle deðerlendirilmesi gerektiðine vurgu yapan Günay, "Açlık grevcilerinin bu eyleme son vermelerinin anahtarı burada saklıdır. Hayata dönüş operasyonlarında öldürülen tutsaklar hepimizin hafızasında kazılıdır" ifadesinde bulundu. Hekimlere de bir çaðrı yapan Günay, "Cezaevlerinde görev yapan ve açlık grevcilerinin saðlıðından sorumlu olan hekimlere çaðrımızdır. Açlık grevcilerinin izlenmesinde rehber niteliðindeki Malta deklarasyonuna uygun davranmak doðru hekimlik uygulamasıdır. Aksi tutum meslek etiðine aykırıdır" uyarısında bulundu