Mohammadi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşturulması için geçtiğimiz yıl yapılan uzun yürüyüş sırasında Fittja semtinde uğradığı saldırı sonucu ağır yaralanmış ve helikopterle hastaneye kaldırılmıştı.
Doktorların % 5 yaşama şansı tanıdıkları Muhammadi, bir süre komada kaldıktan sonra hayatta kalmayı başarmıştı.
DOSYAYA GİZLİLİK KONULDU
Mohammadi'nin avukatı dosyada gizlilik olduğu gerekçesiyle konu hakkındaki sorularımızı yanıtlamazken soruşturmayı sürdüren polis yetkilileri, olay hakkında kapsamlı araştırma yaptıklarını ancak şimdiye kadar şüpheli veya şüphelilerin izlerine raslayamadıklarını söylüyor.
Böylelikle Mohammadi'ye yapılan saldırı Avrupa'nın diğer yerlerinde Kürt ve devrimcilere yapılan saldırı ve cinayetler gibi karartılmak ve unutturulmak isteniyor.
ANF'ye açıklamalarda bulunan Mohammadi, polisin saldırının kimler tarafından gerçekleştirildiğini bildiği halde saldırganları yakalamak ve yargılamak istemediğini söyledi. Son derece gelişkin teknik donanımlara sahip olan İsveç Polisinin aradan 1 yıl geçmesine rağmen saldırganların izini bulamadığı söylemesinin inadırıcı olmadığını belirttikten sonra şunları kaydetti:
İNANCIMDAN, DAVAYA BAĞLILIĞIMDAN ÖLÜMÜ YENMEYİ BAŞARDIM
”Doktorlar kurtulabileceğimi sanmıyorlardı. İnancımdan, davaya bağlılığımdan ve geçmişte spor yaptığımdan ölümü yenmeyi başardım. Ama şimdi tek başıma banyo bile yapamıyorum ve güçlükle en fazla 10 dakika yürüyebiliyorum. Polis saldırıyı ciddiye almadı. Hastaneden çıktıktan sonra benimle bir kez görüştüler. Bundan bir kaç gün önce de gazeteciler onları sıkıştırdığı için bana telefon ettiler. Polis, İsveç Türkiye ilişkilerinin olumsuz etkilememesi için saldırganları yakalamak ve yargı karşısına çıkarmak istemiyor.”
Mohammedi'ye yönelik saldırının yıldönümü dolayısıyla İsveç'in en fazla okunan internet gazetelelerinden 24 Nyheter'de Mohammadi'ye yönelik saldırı, Türk devletinin Avrupa'daki casusluk faaliyetlerini ve MİT'in gerçekleştirdiği katliamları ele alan bir makale yayımlandı.
MUHAMMADİ'YE YAPILAN SALDIRI TÜRK REJİMİNİN AVRUPA'DAKİ ÇALIŞMALARIYLA BİRLİKTE ELE ALINMALI
Makalede, gösteriye yapılan saldırıdan sonraki gelişmeler anlatıldıktan sonra Mohammadi'ye yapılan saldırının doğru bir biçimde, Türk devletinin yurt dışındaki tehdit, casusluk ve cinayet çalışmalarıyla birlikte ele alınmasının önemine vurgu yapılıyor.
2013 yılından beri Türk devleti ve Erdoğan'ın Avrupa'nın değişik yerlerinde muhaliflere yönelik baskı ve saldırılarının arttığı, 9 Ocak 2013 tarihinde Paris'te üç Kürt kadının MİT tarafından katledildiği ve katliamın karartılmak istendiği hatırlatılıyor.