Diyarbakır'da bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, BDP ile DTK tarafından 14 Temmuz 2012 tarihinde yapılması planlanan fakat Diyarbakır Valiliði tarafından yasaklanan mitingle ilgili açıklama yaptı. Burada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı M.Emin Aktar, Vali ile randevu taleplerine yanıt alamadıklarını belirterek, yarın yaşanabilecek olumsuzluklardan yasak kararını verenlerin birinci derecede sorumlu olacaklarını söyledi.

Diyarbakır Barosu'nda bir araya gelen ve aralarında, Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ile Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici'nin de bulunduðu STK temsilcileri, yasaklanan mitingle ilgili açıklamalarda bulundu.

Diyarbakır Barosu, ÝHD, MAZLUM-DER, GÜNSÝAD, 78'liler Derneði, KESK ve TMMOB'un aralarında bulunduðu STK'lar adına açıklamayı yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar, Çarşamba günü önceden kararlaştırılan bir konu üzerine açıklama yapmayı planladıklarını fakat, Diyarbakır Valiliði'nin mitingi yasaklamasının ardından oluşabilecek gerilim ve çatışmaya meydan vermemek için açıklamalarını ileri bir tarihe ertelediklerini söyledi.

Diyarbakır'ın son bir yılda yasaklı bir kent haline geldiðini ifade eden Aktar, "Diyarbakır 2011'deki 12 Haziran seçimlerinden beri hiçbir gösterinin yapılamadıðı, başvurusu yapılan bütün gösterilerin ve miting isteklerinin reddedildiði bir kent haline geldi. Devletin görevi yurttaşların demokratik haklarını kullanmalarını engellemek, önüne geçmek deðildir. Ýki gün önce il valimizden randevu istedik. Dün sabah randevu isteyen vatandaşımıza aynı gün için görüşmenin mümkün olacaðını, çok yoðun olduklarını söylenmesine raðmen biz gece geç saatlere kadar bekledik, ancak vali beyden bizimle görüşmek isteðimize karşılık bir olumlu cevap alamadık ne yazık ki. STK'lar dünyanın her yerinde baskı gruplarıdır aynı zamanda. Bir yanıyla da toplum ile kamu makamları arasında bir aracı konumundadırlar. Onların taleplerini beklentilerini isteklerini karşılarlar" dedi.

Yarın Diyarbakır'da olabilecek olumsuzluklarda, yasaklama kararını verenlerin birinci derece sorumlu olacaðı inancında olduklarını dile getiren Aktar, "Ancak diðer yandan STK'lar olarak beklentimiz ve dileðimiz yarın insanlar demokratik haklarını kullanarak yürüyeceklerse, miting yapacaklarsa kamu makam ve mercilerinin topluluða, insanlara karşı zor kullanmamalarını, zor kullanmaları halinde istenmeyen olayların meydana gelebileceðini böyle bir kaygıyı taşıdıðımızı duyurmak istiyoruz. Herkesin yarın, hiç olmazsa bir gün için bile olsa bu kentte saðduyulu davranmasını gerginliði tırmandıran taraf olmamasını diliyoruz" diye konuştu.