Spiegel: Erdoğan Kudüs üzerinden iç sorunları gizliyor

Alman Der Spiegel dergisinde yer alan bir yorumda, Kudüs krizi üzerinden içerdeki sorunları gizlemeye çalışan Erdoğan’ın, İsrail’le oldukça iyi giden ekonomik ilişkilere rağmen kendisini ‘İslam dünyasının hamisi’ gibi sunmaya çalıştığının altı çizildi.

Maximilian Popp imzasıyla ‘Erdoğan ve Kudüs kavgası: Kendi kendini hami ilan eden adam’ başlığıyla yayınlanan yorumda, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasına ilişkin krizde ‘çok az sayıda kazananın’ olduğu ve ‘bu kazananlardan birinin de’ Recep Tayyip Erdoğan olduğuna vurgu yapıldı. 

NE MAN ADASI NE ZARRAB DAVASI KONUŞULMAZ OLDU

Erdoğan’ın Man Adası’ndaki paravan şirketler meselesiyle iç siyasette tartışmaların odağında olduğu hatırlatılan yorumda, bu konunun artık konuşulmadığına dikkat çekildi.

Yine NewYork’ta Reza Zarrab’ın odağında olduğu davanın devam ettiğine işaret edilen yorumda, “Türkiye’de hiç kimse Erdoğan hükümetine yönelik rüşvet suçlamaları hakkında konuşmuyor” denildi.

Erdoğan’ın Suudi Arabistan ve Mısır’la yaşadığı sorunlara rağmen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) İstanbul’da toplamayı başardığı belirtilen yorumda, Kudüs krizi öncesinde ‘Türkiye’nin İslam dünyasındaki imajının oldukça bozulduğu’ anımsatıldı.

İSRAİL KARŞITLIĞINI KENDİSİ İÇİN KULLANMAKTA USTA

Erdoğan’ın içerdeki sorunların üzerini örtmek için İsrail’e karşı Müslümanlar arasında var olan kin duygusunu kullandığının altı çizilen yorumda, geçmişten örnekler verildi.

Yorumda, 2009 yılında Dünya Ekonomi Forumu vesilesiyle podyumda dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e çatan Erdoğan’ın o dönemde Arap dünyasında ‘kahraman’ olarak algılandığı savunuldu.

Spiegel yorumunda, 2010 yılında ise Mavi Marmara adlı gemide 9 kişinin öldürülmesi ardından diplomatik ilişkilerin ‘sonlandırıldığı’ dile getirilirken, geçtiğimiz yıl yeni büyükelçinin Tel-Aviv’e gönderildiği kaydedildi.

İİT’NİN AÇIKLAMASI VAR AMA KESİN BİR ADIM YOK

Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı aracılığıyla  vermek istediği imajın sahteliğinin gösterildiği yorumda, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak kabul edilmesinin zaten İİT’nin tüzüğünde var olduğu ifade edildi. Zira bunun Müslüman devletler arasında var olan bir konsensüs olduğu belirtildi.

Zirvede ne İsrail’e ne de ABD’ye karşı kesin bir adım olmadığı önemle vurgulanan yorumda, böylesi bir adımdan hem Türkiye’nin hem de diğer katılımcıların geri durduğu yazıldı.

EKONOMİK İLİŞKİLER ARTTIKÇA ARTIYOR

Erdoğan ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun birbirlerini sevmemelerine rağmen birbirlerine mahkum oldukları kaydedilen yorumda, Med Stream adlı petrol ve gaz boru hattı projesi örnek verildi. Yine ‘terörizme karşı mücadelede’ işbirliği yapıldığı ve Türkiye’nin bu yılın ilk 7 ayında İsrail’e yaptığı ihracatın ise yüzde 14 arttığına işaret edildi.

Yorumda, “buna rağmen Erdoğan, Çarşamba günü yapılan zirvedeki amacına ulaştı: Kendisini İslam dünyasının ‘hamisi’ gibi sahneye sunmayı başardı” denildi.