Ceylan-Akademi Yayınları'nın okurla buluşturduðu "Bilinen Sır" sosyalist erkeklerin 'erk'ekliklerini tartıştıðı bir kitap. Bu anlamıyla kitap, ilk olma özelliði taşıyor.
Sosyalist erkeklerin 'erk'ekliklerini tartıştıkları "Bilinen Sır- Erkeklik ve Sosyalist Erkekler" kitabı Ceylan-Akademi Yayınları'ndan çıktı.
Politik tutuklu Mesut Çeki tarafından hazırlanan kitap, cezaevinde bulunan sosyalist erkeklerin yazılarından oluşuyor.
Yazıların bazılarında mahlas kullanılmış. Tek başına bu bile, sosyalist erkeklerin, erk'ekliklerinin tüm halleriyle yüzleşmek için daha binlerce millik yol katetmeleri gerektiðinin ifadesi.
Ancak buna raðmen kitap sosyalist camiada ilk devrimci girişim olması açısından çok önemli. Bu deðerlendirmeye ek olarak, 'Devamının gelmesi şart!' notunu da düşelim.
Yazılarda, erk'ekliklerinin etrafında dolaşıp durup, asıl konuya temas etmekten kaçınanlar da var, kendilerini daha cesur tartışanlar da. Kimisi kadınlara yeni bir şey söylemiyor ya da erk'ekliðine dokunmuyor. Ancak, kimileri ise "erk'ekliðiyle yüzleşmemiş bir devrimcinin eksik olacaðını" açık bir şekilde belirtiyor. Ýçlerinden biri de küçük yaşta yaşadıðı tecavüzü ilk kez anlatma cesaretini göstermiş.
Deneyimlerin ortak noktası ise, bazen sohbet, bazen gazete/dergi yazılarının tartışılmasıyla başlayan yüzleşme sürecinin, kolektif ve sistemli bir desteðe ihtiyaç olduðu. Daha net bir ifadeyle söylersek, sosyalist erkeklerin hesaplaşmak/yüzleşmek için cins bilincinin farkına varmış sosyalist kadınların okulundan geçmesi gerekiyor. Ayrıca, bir takım örgütsel güvencelerin, mekanizmaların da devreye sokulması şart. Çünkü, sosyalist erkeklerin sosyalist kadınların emeði üzerinden evde, partide, sokakta kurdukları iktidarlarını gönüllüce terk etmelerini beklemek hayal.
Kendisiyle ilgili tartışmaları daha açık bir biçimde yapan ve kitabı da hazırlayan Mesut Çeki, erkeklerin yüzleşmemek için sahip olduðu güvenceleri çok iyi ifade etmiş: "En büyük güvencem ise verdiðim sözleri takip edip tutarsızlıklarımı yüzüme vuracak, hesap soracak kişilerin ve kurumların olmadıðını bilmek; henüz böylesi sosyal ve örgütsel ilişkilere sahip olmadıðımızı görmektir."
Ýşin ilginç bir yanı da erkeklerin çoðunun, sorgulamaktan kaçındıklarını açıkça itiraf etmeleri. Bu da 'erk'ekliðin doðasına uygun olsa gerek.
KADIN SORUNU DEÐÝL ERKEK SORUNU
Yazılarda sosyalist erkeklerden bazılarının dokunduðu sırlardan biri, "erkek sorunu" kavramı. Başka bir ifadeyle söylersek, "Kadın sorununa duyarlı erkek deðil, erkek sorununa duyarlı erkek." Bunu tamamının kabul ettiðini söylemek zor. Çünkü, "sorunlu olmayı yediremiyorlar kendilerine".
Sosyalist kadınların "kadın sorununa daha duyarlı erkekleri" anlatmak için kullandıðı "inceltilmiş erkeklik" kavramı da pek çok yazıda geçiyor.
DEVAMI GELMELÝ
Kitabın önsözü, kadın özgürlük mücadelesinin teorik ve pratik süreçlerinde aktif olarak yer alan yazar Mukaddes Erdoðdu Çelik'e ait. Sosyalist kadınların cins bilincini sorgulama ve kadın devrimi fikirlerinin, sosyalist erkekleri de harekete geçirdiðini altını çizen Çelik, Önsöz'de şunları yazıyor: "Erkek sosyalistler yanı başlarında olup biteni kendi cephelerinden deðerlendirmeye girişti. Ve zaten bu yeni kavşakta kadın devrimcilerin geçip geldiði 'kendinden başlamak' çaðrısının asıl muhatabı onlar olmalıydı. Elinizdeki kitap böyle bir muhataplıðın ifadesi sayılır" diyor. Çelik'e göre, ilk devrimci girişim olarak kabul edilebilecek bu yazılar, arkasının gelmesi gereken uzun soluklu mücadelenin başlangıcı.