Sivas katliamının 19. yıl dönümünde, Taksim Meydanı’na yapılan bir yürüyüşle protesto edildi. Sivas davanın zamanaşımına uðratılarak düşürülmesini de protesto edildiði yürüyüşte katliamın unutulmayacaðı belirtildi.

Baðımsız Devrimci Sınıf Platformu, Devrimci Hareket, Emekçi Hareket Partisi, Emek ve Özgürlük Cephesi, KÖZ, Proleter Devrimci Duruş, TKP 1920 tarafından gerçekleştirilen eyleme Mücadele Birliði ve Sürekli Devrim Hareketi destek verdi.

Sivas Katliamı 19'uncu yılında Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı'na yapılan bir yürüyüşle protesto edildi. Üzerinde Sivas Madımak Oteli'nde hayatını kaybedenlerin resimlerinin olduðu "Sivas şehitleri ölümsüzdür" yazan ve "Sivas'ta yakan da aklayan da devlettir hesap soracaðız" pankartı taşıyan kitle, "Sivas'ı aklama yargıla", "Kahrolsun AKP işbirlikçi MGK", "Laik devlet Sivas'ta neden yoktu" dövizleri taşıdı. Kitle, "Sivas'ın hesabı sorulacak", "Katil devlet hesap verecek", "Bedel ödedik bedel ödeteceðiz", "Sivas'ı unutma unutturma" sloganları attı. Baðımsız Devrimci Sınıf Platformu, Devrimci Hareket, Emekçi Hareket Partisi, Emek ve Özgürlük Cephesi, KÖZ, Proleter Devrimci Duruş, TKP 1920 tarafından gerçekleştirilen eyleme Mücadele Birliði ve Sürekli Devrim Hareketi destek verdi

Yürüyüş sonunda katılan kurumlar adına açıklama yapan Eray Sardın, devletin tarihte Alevilere ve Kürtlere, işçilere ve emekçilere, devrimci ve ilerici güçlere yönelik sayısız katliam gerçekleştirdiðini söyledi. Sardın, Madımak Oteli'nde, dinci-gerici ve faşistler tarafından 35 canın diri diri yakıldıðını hatırlattı. Aradan geçen 19 senede olayın üstünün örtülmek istendiðini söyleyen Sardın, en sonunda 13 Mart 2012'de davanın zamanaşımı gerekçesiyle düşürüldüðünü belirtti. Sardın, "Bizler; Madımak Oteli'ni taşlayan güruha 'Gazanız Mübarek Olsun' diye seslenen Belediye Başkanı'nı unutmadık. 35 canın yakılışını an be an izleyen sözde laiklik savunucusu TSK'yı ve bölgenin Garnizon Komutanlıðı'nın tavrını unutmadık. 'Otelin çevresindeki vatandaşlarımıza zarar gelmemiştir' açıklamasını yapan dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i ve 'Çok şükür güvenlik güçleriyle halk karşı kaşıya gelmemiştir' diyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i unutmadık. Daha dün zamanaşımı kararına 'Hayırlı olsun' diyen ABD uşaðı Başbakan Tayyip Erdoðan'ı unutmadık" diyen konuştu.

Devletin dün olduðu gibi bugünde kapsamlı bir saldırı politikası sürdürdüðünü söyleyen Sardın, "Bunu TSK'ya ait savaş uçaklarının, Roboski'de 34 Kürt köylüsünü bombalayarak katlettiðinde de gördük" dedi. Sardın, AKP Hükümetini uzun süredir Suriye üzerinde savaş tamtamlıðı yapmakla suçlarken, Türkiye'nin ABD'nin Ortadoðu konsolosluðu gibi çalıştıðını söyledi. Suriye üzerinde devreye sokulmaya çalışılan emperyalist saldırıda Türkiye'ye biçilen rolün savaş taşeronluðu olduðunu ifade eden Sardın, Türkiye'ye ait savaş uçaðının düşürülmesi olayında görüldüðü gibi halkların yine büyük katliamlarla karşı karşıya kaldıðını belirtti.

Sardın şöyle devam etti: "Bu tablodan da açıkça görüldüðü gibi, Sivas'ta 35 canımızı alan ateş bugün de yanmaya devam etmektedir. Dinci-gerici ve faşist güruhun tutuşturduðu alevler, bugün sömürü dümeninde oturan AKP tarafından harlanmaktadır."