Şengal'de PKK'nin kuruluş yıldönümü kutlandı
Şengal'de PKK'nin kuruluş yıldönümü kutlandı
Şengal'de PKK'nin kuruluş yıldönümü kutlandı
PKK’nin kuruluş yıldönümü Şengal’de de kutlandı. Kutlamaya TEVDA yöneticileri, Tevgere Ciwanen Êzîdî, YBŞ savaşçıları ve halk katıldı. Kutlamada, “PKK’nin Şengal katliamından sonra Şengal alanına gelmesi ile Êzîdî halkını yeniden diriltti" denildi.
PKK’nin 36. kuruluş yıl dönümü Kürdistan’ın tüm parçalarında ve Kürt halkının bulunduğu her yerde kutlanıyor. Şengal’de de ilk kez PKK’nin kuruluş yıl dönümü kutlandı. Büyük bir coşku ile gerçekleşen kutlamaya TEVDA yöneticileri, YBŞ savaşçıları, Tewgera Ciwanan Êzîdî ve halk katıldı. Kutlama, Şengal dağının Kolka köyü yakınlarındaki bir kampta gerçekleşti.
Halk sabahın erken saatlerinde Şengal direnişinde yaşamını yitiren savaşçılarını anmak için Kolka köyü yakınlarındaki Şebil Kasım Şehitliğini ziyaret etti. Ardından da Êzîdî halkı ve YBŞ savaşçıları kutlamanın yapılacağı yere doğru PKK bayrakları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri, “Biji Serok Apo”, “Biji berxwedana Şengalê”, “Şehit namırın” ve “Biji PKK” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçti.
‘PKK TÜM HALKLARA VE İNANÇLARA UMUT VERİYOR’
Kutlamada bir konuşma yapan TEVDA yöneticilerinden Sait Hasan Said, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, Kürt halkının ve Êzîdî halkının PKK’nin 36. kuruluş yıldönümünü kutladı. PKK’nin şehitler, kadınlar ve gençlerin partisi olduğunu söyleyen Sait, 27 Kasım 1978’de Lice’nin Fis köyünde 22 kişi ile kurulan PKK’nin şu anda milyonlara ulaştığını belirtti.
Geçen 36 yıl içinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ideolojisi ve felsefesinin tüm inançlara ve kesimler için umut verdiğinin altını çizen Sait, “Kürt halkı üzerinde iktidarlığını ve sömürgesini kurmak isteyen kesimlere ve devletlere karşı PKK militanları büyük bir mücadele vererek bu beklentileri kırdı. Çünkü Önder Apo’nun düşünceleri iktidarlığı ve köleliği kabul etmemektedir. Önder Apo’nun düşüncesinde eşitlik ideolojisi yatmaktadır. Şu an bu ideoloji ve felsefe ile yürüyen PKK militanları Kürdistan’ın dört parçasına yayılarak başta Kürt halkı olmak üzere tüm uluslara umut vermektedir. PKK, tüm Kürdistan halkının ve Kürdistan halkının savunmasını yapmaktadır. Bugün de bunu açık bir şekilde görüyoruz. Özellikle son dönemlerde Celawya’da, Kerkük’te, Maxmur, Serikanê, Şengal ve Kobanê’de PKK, direniş ruhunu ve Kürt halkının savunucu gücü olduğunu bir kez daha tüm dünyaya ispatlamış oldu” dedi.
Sait, PKK’nin “direniş ruhu” ile başta Êzîdî halkının ve tüm Kürt halkının bulundukları her yerde PKK’nin 36. kuruluş yıl dönümünü kutlamaları gerektiğine dikkat çekti.
Êzîdî annesi Şirin ise PKK’yi Êzîdî halkının partisi olarak kabul ettiklerini söyledi. “PKK, Kürt halkının savunucu partisidir. Eğer PKK olmasaydı kardeşin kardeşe yardım etmediği bir dönemde hepimiz katliamdan geçerdik. Bunun için biz bu gün PKK’yi partimiz olarak kabul görüyoruz ve baş tacı yapıyoruz. Bize ‘size sahip çıkacağız, sizin savunmanızı yapıyoruz’ diyenler bizi sattılar, yalnız bıraktılar. Bunun için tüm Êzîdî halkı kendi dost ve düşmanlarını iyi tanısınlar” diye konuştu.
Êzîdîlerin 74 katliamdan geçtiğini belirten Êzîdî annesi Şirin, PKK’nin feryatlarına cevap olduğunu ve binlerce Êzîdîyi katliamdan kurtardığının altını çizdi.
“PKK, 36 yıl önce Şengal’de kurulsaydı, binlerce Edizi kadını çetelerin eline geçmezdi ve binlerce Êzîdî katledilmezdi” diye konuşmasına devam eden Êzîdî annesi Şirin, onlarca genç kadının her gün köle pazarlarında, Suudilere, Türklere satıldığını da hatırlattı.
“Neden satıldığını merak ediyorsanız onu da söyleyeyim. Kadın yaşamdır, kadın olmadan yaşam ve toplum olmaz. Bunun için tüm Êzîdîler birlerine destek vererek, Şengal direnişine katılmalıdırlar” diyen Êzîdî annesi Şirin, Êzîdî genç kadınlarının ve gençlerinin silah alarak Şengal’i savunması gerektiğini de söyledi.
“Bu gün şehitlerin günüdür. Çünkü Güney Kürdistan’dan, Kuzey Kürdistan’dan ve diğer Kürdistan’ın parçalarında gelip bu direniş içerisinde şehit düşenler oldu. Onların gözlerinden öpüyorum ve onların bu gününü kutluyorum. Eğer kadınlar olarak biz kendimizi katliamdan önce örgütleseydik bu kadar kadın köle pazarlarında satılmazdı ve bu kadar da Êzîdî katledilmezdi” diye konuşmasına devam etti.
‘BİZ ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ, AMA ÖZGÜRLÜK DE BİZDEN BEDEL VERMEMİZİ İSTİYOR’
Êzîdî Gençlik Örgütü üyesi Kandil Mervan ise, Şengal’de yaklaşık 4 aydır amansız bir direnişin sürdüğünü hatırlattı. Şengal Dağı’nda gerçekleşen direnişin Êzîdî ve Kürt halkının gençleri ile mümkün olduğunu söyleyen Mervan, tüm Êzîdîlerin ve dünya ezilen halklarının özgürlük istediğine dikkat çekti. “Özgürlük bedelsiz olmaz” diyen Mervan, özgürlüğün mücadele edilmeden gerçekleşemeyeceğinin de altını çizdi.
“Biz özgürlük istiyoruz. Ama özgürlük bizden çok şey istiyor. Bizden emek, çalışma, mücadele ve direniş istiyor” diyen Mervan Kürt ve Êzîdî gençlerine de Şengal dağındaki direnişte yer alması çağrısında bulundu.
‘KADIN ÖZGÜRLEŞMEDEN ŞENGAL ÖZGÜRLEŞMEZ’
Kutlamada YBŞ kadın savaşçısı Ronahi Şengal de bir konuşma yaptı. Binlerce Êzîdî genç kadınının DAİŞ çetelerinin elinde olduğunu hatırlatan YBŞ Savaşçısı Ronahi Şengal, tüm dünyanın gözünü Şengal’e çevirmesi gerektiğini söyledi.
DAİŞ elinde esir olan Êzîdî genç kadınlarının köle pazarlarında satıldığına dikkat çeken Şengal, birçok Êzîdî genç kadınını da köle pazarında satılmayı kabul etmeyerek, canına kıydığını söyledi.
Êzîdî genç kadınlarının kendilerini savunmak için öz savunmayı oluşturmaları gerektiğinin de altını çizen Şengal, “Mezarlıklarımızı, kutsal olan kubbelerimizi ve evlerimizi yok ettiler. Annelerimizin, Êzîdî çocukların ve Êzîdî erkeklerini başını kesip, katlettiler. Artık neyi bekliyorsunuz, neden savaşmıyorsunuz. Eğer siz savaşmıyorsanız bırakın genç kadınlarınız bu direnişe katılsınlar, silah kaldırsınlar” dedi.
Kadınların şu ana kadar hiçbir hakkı olmadığını da söyleyen Rohahi, Êzîdî halkına yönelik sürekli bir şiddet olduğunu da belirtti. Baskıların halen devam ettiğini kaydeden Ronahi, Êzîdî genç kadınlarının savaşa katılmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından Êzîdî gençlerinin Şengal katliamına ilişkin yazdıkları şiirler okundu ve şiirlerinin sonunda şarkıları ile kutlama sona erdi.