Erdoðan'ın Berlin'de Merkel ile görüştüðü saatte başbakanlık yakınlarındaki Brandenburger Tor meydanında toplanan Kürdistan ve Türkiyeli göçmenler Alman hükümetine Erdoðan'ın suçlarını hatırlattı. Mitingde Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, AKP hükümetine "Kürtlerle müzakereleri başlat" çaðrısı yaparken, Sol Parti Grup Başkanı Gregor Gysi "Kürtlerin korunmaya ihtiyacı var" dedi.

Kürt, Türk, Ermeni, Alevi ve Ezidi göçmen kuruluşların çaðrısı üzerine bugün öðlen saatlerinde binlerce kişi Berlin kent merkezindeki tarihi Brandenburger Tor meydanına akın etti. Almanya'nın birçok kentinden göçmenler, Alman ve Türk başbakanlarının görüştüðü saatlerde "Erdoðan'ı istemiyoruz" mitinginde bir araya geldi.

Ozan Emekçi'nin açlık grevi eylemcilerine adadıðı "Özgürlük mahkumları" türküsüyle başlayan mitinge sanatçı Ferhat Tunç, göçmen kuruluşların temsilcilerinin yanı sıra Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth ve Sol Parti Federal Meclis Başkanı Gregor Gysi destek verdi.

DTK adına konuşan Ferhat Tunç "Cezaevinde yükselen çıðlık insanlık çıðlıdır ve bu çıðlıðı duymayan insan deðildir. Bu insanlarımız AKP faşizmine teslim olmadıðı için sokaklarda, cezaevlerinde direniyor" dedi.

‘ASÝMÝLASYON POLÝTÝKASI DERHAL DURMALI’

"Bugün insan hakları günüdür ve bu hakları ayaklar altına alan Merkel'e sesleniyoruz" sözleriyle konuşmasına başlayan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, asimilasyon politikalarının son bulmasını istedi. Claudia Roth şunları söyledi:

"Ýnsan hakları ve vatandaşlık haklarını ezmeye çalışanlara, Alman hükümeti ve AKP hükümetine sesleniyoruz. Bu ezdiðiniz halklar üzerinden demokrasiye gidemezsiniz. Kürtlerle müzakereler yürütülmeli, demokrasi inşa edilmeli. Çok dilli ve çok dinli bir mozaik ortamda yaşanması önemli bir deðerdir. Ezidi, Alevi ve Ermenilere yönelik asimilasyon politikası derhal durmalı. Artık bu çıðlıkları duyun."

"DÜNYA KÜRTLERÝ KORUMALI"

Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi ise Erdoðan'ın Türkiye'de yaşayan Kürtleri "Türk" olarak gördüðüne dikkat çekerek şöyle konuştu: "Kürtlerin ülkesi yok. Bu yüzden Kürtlerin korunmaya ihtiyacı var. Türkiye'de aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da olduðu 10 bin siyasi tutuklu var. Şu anda açlık grevleri eylemlerinde olanlara dayanışma içinde olduðumuzu söylemek isterim."

"ERDOÐAN'IN SUÇLARI SAYMAKLA BÝTMEZ"

Sahnedeki diðer konuşmalardan öne çıkanlar ise şöyle:

ATÝF Genel Başkanı Süleyman Gürcan: "Bugün 50'ye yakın demokratik kitle örgütü Berlin'de bir araya gelerek hep birlikte kardeşliði haykırıyoruz. Erdoðan, Kürtlerin, Türklerin, Ezidilerin düşmanıdır. 50 gündür açlık grevinde olan tutukluları görmek istemiyor. Burada bu sessizliðe, bu insanlık suçuna ortak olanlara sesleniyoruz. Kürt, Türk, Alman, Arap, Müslüman, Alevi, Ermeni, Ezidi insanlar olarak kardeşiz ve kardeş kalacaðız."

YEK-KOM Başkanı Yüksel Koç: "Bu birliði, bu direnişi selamlıyoruz. Erdoðan, kendi ülkesinde asimilasyon işlerken insanlık ve ahlaki suç işlemektedir. 50'ye yakın gündür deðerlerimiz ve 700'ün üzerinde insanlarımız açlık grevindelerse bu bir çıðlıktır. Erdoðan'ın susturduklarına sesleniyorum; ortak suç işleyenlere sesleniyorum. Bu suça daha fazla ortak olmayın."

DÝDÝF Genel Başkanı Hüseyin Avgan: "Karınlıðı aydınlıða çevirenleri selamlıyorum. 10 yıldır iktidarda olan Erdoðan'ın işlediði suçları saymaya kalksak, belki ömrümüz yetmez. Artık sonu gelmiştir ve bu zihniyet hesap vermek zorundadır. Erdoðan aynı zamanda buraya, yani Almanya'ya gelenleri suça ortak ediyor. Kürtlere ve diðer mahsum halkları karşı kışkırtıyor. Bizler burada Türk iktidarının katliamcı yüzünü göstermekteyiz."

AABF Genel Sekreteri Ali Doðan: "Bizler bugün burada tarih yazıyoruz. Erdoðan artık kabul edilmediðini görmelidir. Erdoðan burada teröristlerin buluştuðunu söylüyor. Eðer burada 700'ün üzerinde açlık grevinde olanları savunmak terörizm ise evet biz teröristiz. Eðer teröristlik Kürtlerin ve diðer azınlıkların haklarını savunmaksa evet biz teröristiz. Ama şunu bilsin ki asıl terörist olan, terör yaratan Erdoðan'dır. Soruyoruz kendisine; 34 genci katletmek barış mıdır? Cemevlerini ucube saymak barış mıdır?"

"Tek dil deðil çok dil, tek kimlik deðil çok kimlik, tek din deðil çok din" pankart ve sloganların dikkat çektiði miting Ferhat Tunç, Ozan Emekçi ve Kemal Kahraman'ın birlikte söylediði devrimci şarkılarla sona erdi.