Gezi Parkı direnişçilerine yönelik protestolar sırasında polisin ateş açması sonucu yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün avukatları Bayraktar ve Hakyemez, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na Sarısülük’ü vuran polis Ahmet Şabaz’ın tutuklu yargılanması için dilekçe verdi.

AKP Hükümeti’nin ekolojik yıkım politikalarına yönelik polis şiddetini protesto eylemleri sırasında 1 Haziran’da Ankara’da Ahmet Şahbaz adlı polisin silahından çıkan kurşunla vurulan ve 11 Haziran günü yaşamını yitiren 27 yaşındaki OSTİM işçisi Ethem Sarısülük’ün avukatları Kazım Bayraktar ve Eylem Hakverdi, Sarısülük’ü vuran polis Şabaz’ın tutuklanması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe verdi.

Avukatlar Cumhuriyet Savcığılı’na verdikleri dilekçede, Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından dün savcılığa kimliği bildirilen ve üzerine zimmetli tabancası, bir adet şarjörü ve 5 adet MKE yapımı dolu fişeği savcılığa teslim edilen Ahmet Şabaz’ın yakalanarak tutuklanmasını istedi.

Tutuklama için kuvvetli yasal kanıtların mevcut olduğunu belirten avukatlar Bayraktar ve Hakyemez bu kanıtları hatırlattıkları dilekçelerinde tanık ifadelerine şöyle yer verdi:

“Tanık İsmail Kızılçay (emekli asker), Ben silah sesini duyunca baktım. Polis memuru elinde silahla ateş ediyordu. Bir ara silah olan eli önden arkaya doğru gitti. Eli arkadayken, yani namlunun ucu yukarıdan geriye dönmüşken ateş etti. Silah atışlarının ortalarında Ethem yere düştü. İlk anda düşmedi...

Tanık Burhan Çoban (öğrenci), 6-7 polis geri çekiliyordu. Polislerden birisi kalkanını yere bıraktı. İleriye göstericilere doğru gelerek göstericilere tekme ve yumruk atmaya başladı. Göstericiler topluca polisin üzerine yürüyünce bu defa belinden silahını çekti ve 5-6 el ateş ettti. Ateş sırasında Ethem Sarısülük yere düştü. Polis memuru silahını belinden çeker çekmez ateş etmeye başladı. Silah havaya kalkıncaya kadar ateşine devam etti. En son silah havadayken geriye doğru yatırdı ve bu haldeyken de ateş etti. Silahın namlusu polisin arkasına bakarken bir el ateş etti. Bu haldeyken arkasında göstericiler vardı. İlk ateşe başladığında yüzü eylemcilere dönüktü. En son silahın namlusu geriye döndüğünde sırtı eylemcilere dönüktü. Olay sırasında bu polis memurundan başka bir polis memuru ya da vatandaş ateş etmedi.

Tanık Mehmet Can Tayşan (işçi), Polislerden birisi bir anda elindeki kalkanı yere bıraktı. Polis grubunun arasından çıkıp göstericilere doğru geldi. Yerde yatan bir gösterici vardı. Ona tekme attı. Gösterici grubu polisin üzerine doğru yürüyünce polis belindeki silahı çekti. Çeker çekmez göstericilere dönük iken ateşledi. Daha sonra silahın namlusunu havaya kaldırdı. Birkaç el havaya ateş etti. En son geriye dönüp kaçarken elindeki silahı geriye doğru kaydı. Silahın namlusu geriyi, göstericileri gösterirken bir el daha ateş etti. Daha sonra diğer polislerin arasına doğru koştu. Bu polisten başka ateş eden kimse olmadı.”

Anlatımların hem birbirini tuttuğunu hem de kamera görüntüleri ile uyuştuğunu ifade eden avukatlar “şüphelinin bireysel, saldırgan ve göstericilere karşı düşmanca bir davranış içinde hareket ettiği açık bir biçimde görülmektedir” ifadesini kullandıkları dilekçelerinde, polis Ahmet Şabaz’ın kasten adam öldürme suçundan tutuklanması ve yargılanması gerektiğini şöyle belirttiler: “Sunulan nedenlerle, şüpheli Ahmet Şabaz'ın ifadesi alınarak tutuklanması için sorgu hakimliğine sevkedilmesini, teslim olmadığı takdirde yakalama kararı çıkarılması için gereğinin yapılmasını talep ederiz.”