Sakarya'da Kürtlere ırkçı linç girişimi: 18 yaralı

Sakarya'da Kürtlere ırkçı linç girişimi: 18 yaralı

Sakarya'ya mevsimlik işçi olarak gelen Kürt aileler, bir grubun ırkçı linç girişimine maruz kalırken, aralarında kadın ve çocukların da bulunduðu 18 kişi yaralandı.

Sakarya'nın Kocaali Ýlçesi'ne baðlı Ortaköy'e mevsimli tarım işçisi olarak Diyarbakır'dan giden Kürt ailelere, linç girişiminde bulunulduðu öðrenildi.

Edinilen bilgilere göre, aileler dün akşam köyde kaldıkları barakaların önünde otururken, 5-6 kişilik bir grup, aile fertlerinden birini çaðırdı. Grup, işçiye hakaretler ederek dövmeye başladı. Bunun üzerine aileler, işçiyi grubun elinden almaya çalıştı.

Köyün kahvesine giden saldırganlar, burada, "Kürtler bizi öldürmeye çalıştı" diyerek köylüleri provoke etti. Bunun üzerine yüzlerce kişi toplanıp, aralarında kadın ve çocukların olduðu aileleri linç etmeye çalıştı. Saldırıda 18 kişi yaralandı. Yaralılar, Sakarya Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ailelerin, Diyarbakır'a döneceði belirtildi.

Irkçı saldırılar 20 Temmuz’daki Antep saldırısıyla birlikte Türk yetkililer ve medyanın Kürt düşmanı kampanyasıyla yeniden tırmandı.

20-23 Aðustos tarihleri arasında Antep, Ýstanbul, Kocaeli, Çanakkale ve Ýzmir’de sekiz BDP binasına saldırı düzenlendi. Saldırılar sonucunda uðrayarak aðır maddi zarar gördü.

BDP: HERKES AYAÐINI DENK ALSIN

Saldırılar üzerine 23 Aðustos günü bir açıklama yapan BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, şöyle uyardı: “Parti binalarımızı yakanlar, hedef gösterenler yakanlar, bilmeli ki o binalar olmazsa bu ülkede barışı savunacak hiç kimse bulamazsınız. O binalar barışı savunacak son kalelerdir. Eðer polis binalarımızı korumayacaksa, biz binalarımızı koruruz. Halkımızı koruruz. Eðer AK Parti kendi sözcülerinin emri ile hedef göstererek binalarımızı yakmaya devam edeceklerse meşru savunma hakkımız vardır. Bir partinin, o halkın meşru savunma hakkı vardır. O binalara saldırıp, yakmayı düşünenler veya saldıranlar sonuçlarına da katlanırlar, buradan açıkça söylüyorum. BDP’liler de kurbanlık koyun, kuzu deðil. Üç tane BDP’li bir araya gelince 30 tane polis toplanıp kamerayla çekim yapıyor ama binalarımız yakılıyor polis sadece izliyor. Herkesin meşru savunma hakkı vardır. Açıkça uyarıyorum, meşru savunma Türk Ceza kanununda da bulunan yasal bir haktır. Partililerimiz kendini savunur, olacaklardan biz sorumlu deðiliz. Herkes ayaðını denk alsın Parti binalarımıza saldırtma, yakma, linç girişimleri, artık kemiðe dayanmıştır. Biz kardeşlik, barış diyeceðiz, ama bu savaş kışkırtıcıları kalkıp binalarımızı hedef gösterecek linç edecek, yakacak, buna da sessiz kalmayız.”

KCK: ÖZ SAVUMA GELÝŞTÝRÝLMELÝ

KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı Antep saldırısını kınadıðı açıklamasında ırkçı saldırılara dikkat çekerek uyarmıştı: “Herkesin acı duyduðu bu olayı kınadıðımız gibi Kürt halkına, siyasi temsilcilerine ve parti teşkilatlarına dönük organize edilen faşist saldırıları, AKP’nin saldırı dilini, açıkça hedef gösteren düşmanca tutumunu da kınıyoruz. Bu, toplumsal iç çatışmaya sebebiyet vermek ve yeni ölümlere davetiye çıkarmaktır. Hem en sert dili kullanıp şovenist duyguları harekete geçirmek hem de toplumu saðduyuya davet etmek bir ikiyüzlülüktür.”

KCK, “Bu durum karşısında tüm Kürdistan halkı, bulunduðu bütün alanlarda örgütlenmesini güçlendirmeli ve öz savunmasını geliştirerek savunma tedbirlerini almalıdır. Halkımız her yerde gelişebilecek olan şoven-faşist saldırılara karşı örgütlü yapısıyla meşru müdafaa hakkını kullanmalı, hiçbir saldırı karşısında geri adım atmayarak haklı özgürlük mücadelesini daha da yükseltmelidir. Hiç kimse Kürt halkını şiddetle, faşist linç kampanyalarıyla korkutamaz, teslim alamaz, yurtsever halkımızı özgürlük davasından vazgeçiremez” demişti