Amerikan Chevron ve Exxon Mobilden sonra Fransız Total ve Gazprom Neft de Güney Kürdistan hükümetiyle petrol anlaşması imzaladı. Uzmanlar bu girişimi Rusyanın enerji oyunun dışında kalmak istememesi olarak yorumladı. Analizciler bu durumun teknik yönlerini deðerlendirirken Arap bölgelerinin güvenlik ve alt yapı yetersizliklerinin yanı sıra Baðdat hükümetinin küresel enerji şirketleriyle yaptıðı sözleşmelerde düşük kar payı vermesinden kaynaklandıðını ifade ediyor. Politik yorumcular ise küresel şirketlerin Güney Kürdistanın baðımsızlık yolunu açtıðını iddia ediyorlar.
RUSYA OYUNUN DIŞINDA KALMAK ÝSTEMEDÝ
Rusyanın büyük Enerji Şirketi Gazprom Neft bir açıklama yaparak Güney Kürdistan hükümetiyle iki bölgedeki petrol üretimi konusunda anlaşma imzaladıklarını bildirdi. Bunlardan Germiyan bölgesinde Kanada merkezli Western Zagros şirketi ile birlikte çalışacaðını belirterek buradan % 40lık pay alacaðını; ikinci bölge olan Şakalda ise % 80lik pay sahibi olacaðını bildirdi. Gazprom Neft anlaşmanın yan şirketleri olan Gazprom Neft Midle EAST B.V tarafından imzalandıðını ve kendileri için Irakın Badra bölgesindeki çalışmalardan daha karlı olduðunu ifade etti.
Gazprom Neft Genel Direktör Yardımcısı Vadim Yakovlev anlaşmanın Projelerin analizlerinin yapılmasının ardından imzalandıðını ve şirketlerinin, Kürdistan Bölgesini jeolojik çalışmalar ve petrol üretimi açısından çok verimli bir bölge olarak deðerlendirdiðini söyledi. Yetkili bundan sonra da jeolojik araştırmaları ve yeni kaynakları bulmak için çalışmalarını sürdüreceklerini duyurdu.
Şirket projenin kendileri için 260 milyon dolar tuttuðunu 2015e kadarki çalışmaların ise 150 milyon dolara mal olacaðını ama buradaki çalışmaların bunu karşılayacaðını duyurdu. Buradaki kaynakların 500 milyon ton olduðu tahmin ediliyor.
Gazprom Neft, 2011 Ocaðında Türkiyeden TPAOnun da ortak olduðu Badra bölgesinde de ihale almıştı ama Güney Kürdistanda ise direk anlaşama da bu ilk adımdı.
Gazprom Neft bu projeye katılımı 260 milyon dolara mal oldu. Ama bölge yönetimi anlaşma çerçevesinde tüm bu harcamaları çıkarmaya çalışacak ki bunun dışında şirketten yapılacak harcamaları buradan karşılaması bekleniyor. Bu yer altı araştırma çalışmaları 2015 kadarki maliyeti 150 milyon dolara mal olacak buradaki kaynakların ortalama verimin 500 milyon ton olduðu tahmin ediliyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 4 ŞÝRKETÝ BÖLGEDE
Güney Kürdistan ile yeni enerji anlaşmaları imzalayan diðer şirketi ise Fransız petrol şirketi Total. Avrupa'nın en büyük petrol ve gaz şirketlerinden biri olan Total Irak merkezi hükümetinin uyarılarına raðmen Kürdistan Bölge'sinde yatırım yapma kararı aldıðını bildirdi.
Total, hidrokarbon rezervleri açısından zengin Hariri ve Safedeki hisseleri satın aldı. Böylece Fransız şirket Baðdat yönetimini pay pas ederek Kürdistan yerel hükümetiyle direk anlaşmayı kabul eden Dünya enerji devlerinden üçüncüsü oldu.
Irakın kanıtlanmış rezervleri 100 milyar varil iken Güney Kürdistanın ise yaklaşık 45 milyar varil olduðu sanılıyor. Mevcut yasalara göre bölgesel Kürt hükümeti kendi topraklarında üretilen petrol satışı karşılıðında bütçeden pay sahibi.
Baðdat merkezi hükümet uluslar arası petrol şirketlerini Güney Kürdistan ile direk anlaşma yapmamaları konusunda uyarmalarına raðmen 40dan fazla şirket direk anlaşmalar yapıp bu bölgeden petrol çıkarma çalışması yürütüyordu. Ancak bu şirketlerin çoðu küçük şirketlerdi.
Bu yıl bahar aylarında petrol satışlarını durdurarak Baðdat yönetiminin bütçedeki paylarını vermediklerini belirtmişlerdi. Baðdat bunu kabul ederek sorunu teknik nedenlerden kaynaklandıðını iddia ediyordu.
Güney Kürdistan yönetimi bu sorunları dikkate alarak baðımsız anlaşmalar konusunda daha fazla çaba sarf etmeye başladı. Bu konudaki ilk ciddi adım ABD Exxon Mobil şirketinden geldi ve yerel hükümetle bir anlaşma imzaladı Baðdat Exxon Mobili Iraktaki anlaşmaları iptal etmekle tehdit de etse bunu önleyemedi. Ancak bu tehdit Hollandalı Shell'in Kuzey Irak'ta petrol anlaşması arayışından caymasına yol açtı. Ama Amerikalılar buna aldırmadı ve yaza doðru büyük rakipleri Chevron Corporation'un Irak Koalisyon Kürdistana indi ve Hewler yakınlarındaki projeye katıldı. Baðdat buna hemen tepki gösterip bu şirketler grubunu kara listeye aldıðını, boykot edeceðini ve bir daha bunlarla anlaşmalar yapmayacaðını söylese de bu caydırıcı olmadı.
KÜRESEL ŞÝRKETLERÝN GÜNEY KÜRDÝSTANI TERCÝHÝNÝN EKONOMÝK SEBEPLERÝ POLÝTÝK SONUÇLARI VAR
Iraktaki petrol rezervleri çok daha fazla olmasına uluslar arası meşruiyet taşımasına raðmen Küresel enerji şirketleri Güney Kürdistan yönetimiyle bu bölgede çalışmak istiyor. Enerji analizcilerine göre bunun iki temel sebebi var. Birincisi, Baðdat yönetiminin enerji politikaları ya da tersi bir okumayla, Güney Kürdistanın ekonomik baðımsızlık ve meşruiyet arayışları için uyguladıðı enerji politikaları. Baðdat hükümeti şirketlerle yaptıðı anlaşmalarda kendi kar yüzdeliklerini yüksek tutuyor. Ayrıca Arap bölgelerinde çalışmak hem güvenlik hem de alt yapı açısından büyük zorluklar taşıyor. Bu yüzden kimse Baðdat ile çalışmak istemiyor. Örneðin Mayıs ayında 12 alan için açılan ihalelerin çoðu boş geçti ve sadece e 4 alan için başvurular yapıldı. Şirketler raðbet göstermedi.
Oysa Güney Kürdistan yönetimi daha yüksek pay veriyor. Ne kadar çok petrol çıkarırlarsa o kadar çok kar vermenin yanı sıra, güvenlik, yol hava alanları daha iyi.
Elbette ki bunun tek sebebi ekonomik deðil ABDnin Irak politikasıyla direk ilgili. Baðdat merkezi hükümetinin dayatmalarına karşın Güney Kürdistanın biraz daha inisiyatif almasını böylece bir denge unsuru olmasını saðlıyor. Örneðin bu konuda bir makale kaleme alan Rusyanın Lenta.ru sitesi; yabancı enerji şirketlerinin bu politikalarıyla Güney Kürdistanın baðımsızlıðının yolunu açtıðını iddia etti. Dmitry Winkies imzalı yazıda; Eðer Kürtler Baðdatı aşarak Petrol ihraç etmeyi başarırsa merkezi hükümete ihtiyaçları kalmayacak. Ayrıca Kürt bölgesinin nüfusu çok fazla deðil ve buradan elde edilen gelirlerle Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi yüksek yaşam kalitesi saðlayabilir. Ancak ihracat için tek hat Kerkük Yumurtalık boru hattı. Yazara göre bu boru hatlarının Türkiye topraklarından geçmesi önemli bir engel çünkü Ankara Kürtlerin baðımsızlıða gidişini pek onaylamıyor.
Oysa geçtiðimiz ay Türkiye ile Irak hükümetleri bu hattın 15 yıl daha kullanmaları konusunda anlaşmıştı. Ayrıca Türkiye Güney Kürdistan ile doðrudan petrol alımı anlaşması yaptı ve petrol tankerleri alımları başlattı bile.
Baðdat ise Kürdistan ile inatlaşmayı sürdürdükçe Kürdistanı kaybetme tehlikesi yanında bir de uluslar arası şirketler ile sorunlar yaşıyor. Irakda Exxon Mobil ve Chevron kovulduktan sonra şu anda önemli oyuncular olarak Rus "Lukoil", Ýngiliz ve Hollanda ortaklıðıyla Shell, Ýngiliz BP ve Çin'in PetroChina şirketleri çalışma yürütüyor.
RUSYA SADECE EKONOMÝ OYNAMAK ÝSTÝYOR
Rusya Dış Ýşleri Bakanı Ortadoðu Ýşlerinden sorumlu yardımcısı Mihail Bagdanov Gazprom Neftin enerji anlaşmaları için Güney Kürdistana gitti. Ancak gitmeden önce Baðdata uðrayıp Nuri El Maliki ve Dış Ýşleri Bakanı Hoşyar Zebbari ve Enerji Bakanı Yardımcısı ile görüşmeler yaptıktan sonra Güney Kürdistana geçti.
Her ne kadar basında Rusyanın Güney Kürdistan hükümetiyle petrol, elektrik, enerjisi ve askeri teknik konularda işbirliði yapacaðına dair haberler yer alsa da Bagdanov Putinden getirdiði mektubu sundu ve kelimelerini dikkatle seçerek Kürdistan özerk bölgesi ile daha çok pratik konularda işbirliði yapmak istediklerini belirtti.
Yani Rusya uzun süredir soðuk kaldıðı Güney Kürdistan ile ilişkilerinde diðer ülkelerin aksine son derece politik manevralarla başladı Mesut ve Neçirvan Barzani görüşmede Rusya ile ekonomik konularda işbirliðine ilgi gösterdiklerini ifade etti.
Ancak Hewler ile soðuk ilişkiler yaşayan Moskovanın sonunda Barzaniyi davet ettiðini ve ziyaretin bu yılın sonuna doðru gerçekleşebileceði belirtildi.