Rüşvet ve yolsuzluk skandalında çarpıcı iddialar

Rüşvet ve yolsuzluk skandalında çarpıcı iddialar

Türkiye’yi sarsan operasyonun en önemli ayağı Rıza Zarrab merkezli ‘ para aklama ve altın kaçakçılık’ olduğu ortaya çıkarken, rüşvetten en büyük payı alan ve A diye kodlanan Bakanın Zafer Çağlayan olduğu iddia edildi. B diye kodlanan Bakanın ise Muammer Güler, C diye kodlanan Bakanın da Egemen Bağış olduğu belirlendi. Dördüncü Bakan ise Erdoğan Bayraktar. Üç bakandan en büyük rüşveti Bakan Zafer Çağlayan aldı.

İşte AKP hükümetinin karşı karşıya olduğu çarpıcı iddialar:

BAKAN A: ZAFER ÇAĞLAYAN

-36 milyon Euro, 3,5 milyon dolar ve 4 milyon lira halinde toplam 103 milyon dolar rüşvet aldı.

-Bakan Çağlayan 'ya verilen rüşvetler oğluna ulaştırıldı.

-Bakan Çağlayan 'ın talimatıyla alınan mücevher ve lüks saatler için 200 bin Euro ve 5 milyon 426 bin 761 dolar da Rıza Zarrab tarafından ödendi.

-Bakan Çağlayan 20 milyon lira rüşvet aldı.

-Bakan C: Egemen Bağış ise 3 milyon TL rüşvet aldı.

-Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'a 16 milyon lira rüşvet verildi.

-Toplam rüşvet miktarı 139 milyon liraya ulaştı.

-Bakan A. Süleyman Aslan ve Rıza Zarrab Halk Bankası'na para transferinde kullanılmasıyla ilgili lüks otellerde buluşarak toplantı yaptı.

BAKAN B: MUAMMER GÜLER

-Rıza Zarrab'ın bürokraside karşılaştığı birçok zorluğu Bakan Muammer Güler rüşvet karşılığında yerine getirdi.

-Zarrab'ın isteklerini Bakan Güler 'in oğlu Barış Güler takip etti ve sonuçlarını Zarrab'a bildirdi.

-Bakanın oğlu Barış Güler rüşvet ilişkisini gizlemek için Zarrab ile danışmanlık sözleşmesi imzaladı. Danışmanlık alımı için 720 bin dolara anlaştı.

-Bakan Güler'e teslim edilen rüşvet ise 20 milyon 500 bin lirayı buldu.

BAKAN C: EGEMEN BAĞIŞ

Bakan Egemen Bağiş Zarrab'ın bürokratik işlemlerini takip etti. Bunun karşılığında 3 milyon lira rüşvet aldı.

RIZA ZARRAB :

-Operasyonun merkezindeki çeteyi yöneten isim.

-Polis Reza Zarrab'ı yakın takibe aldı ve birçok bakanla rüşvet çarkı oluşturarak usulsüz altın ihracatı ile gıda ve çeşitli ürünler üzerinden hayali ihracat yaptığı tespit edildi.

-Zarrab liderliğindeki suç örgütüne yönelik soruşturma 2008 yılında MASAK'ın hazırladığı 'Kara para raporunda Zarrab'ın şüpheliler arasında yer almasından sonra başladı. 2012 yılında ise adli çalışmaya dönüştürüldü.

-Örgüt iki yöntemle para transferi gerçekleştirdi. Birinci yöntem bavulla para transferi, ikinci yöntem ise Halk Bankası'ndan yapılan havaleler.

-Bavul yöntemi: 2011 yılında kuryelerle Türkiye'den bavullarla illegal olarak Rusya'ya sokulmak istenen 150 milyon doların ele geçirilmesine kadar bu yöntem kullanıldı.

-Bavulların ele geçirilmesinin ardından Bakan Zafer Çağlayan'ın organizesinde Halk Bankası'ndan İran'a yüksek meblağlar rüşvet karşılığı transfer ediliyor.

-İran'a yapılan havalelerin toplamı 10 milyar doları buluyor.

-Bu transferler sırasında Bakan Çağlayan’a binde 3-4 oranında rüşvet verildi. Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'a verilen rüşvetler Bakan Çağlayan düşüldü. Bakan Çağlayan’a' 103 milyon TL, Halkbank Genel Müdürü Soylu'ya ise 16 milyon TL rüşvet verildi.

-Zarrab 1,5 ton altını rüşvet vererek usulsüz bir şekilde yurtdışına çıkardı.

-Bazı kişileri de rüşvet vererek Türk vatandaşlığına geçirdi.

-Çin'de gerçekte olmayan ihracatın bedeli olarak gelen havaleler sorgulanmaksızın ve Uluslar arası bankacılık esaslarına aykırı olarak Halkbank'ı ve ülkeyi zor durumda bırakma pahasına rüşvet karşılığında gerçekleştirildi.

-Bir otel projesi için Halk Bankası'ndan çekeceği 42 milyon dolarlık kredi için Süleyman Aslan'a 500 bin dolar rüşvet verdi.

-Zarrab'ın yaptığı yolsuzlukları bir çalışanı mali şubeye gelerek anlattı.

-Zarrab'la ilgili kara para aklama iddiaları daha önce de gündeme gelmişti.

ALTINLAR NASIL KAÇIRILDI

-1 Ocak 2013'te Atatürk havalimanına inen ULS Havayolları'na ait uçakta 1,5 ton altın bulundu.

-Çete üyeleri altınının Gana'da bulunan Omanye Gold Mining LTD. İsimli şirket tarafından 500 kiloluk kısmının Sabiha Gökçen Havalimanı'nda bulunan Duru Döviz ve Kıymetli Madenler Şirketi'ne, geri kalanı ise İran'da bulunan Sorinet Holding isimli şirkete gönderileceğini söyledi.

-Kargonun Türkiye'ye girişi için hiçbir evrak ibraz edilmedi.

-Evraksız 1.5 ton altın Türkiye'ye sokulmaya çalışılırken çete üyelerinden şüphelenen yetkililer uçağı mühürledi.

-Rıza Zarrab Bakan Zafer Çağlayan ile irtibata geçti.

-Bakan Çağlayan 'ın devreye girmesiyle ikinci bir dilekçe istendi.

-Türkiye devre dışı bırakılarak altınların Dubai'ye gitmesi için değişiklikler yapıldı.

-Uçağı mühürleyen yetkililer kargonun altın olduğunu, alıcı adresinin Türkiye olarak göründüğünü, eksik evrakla Türkiye'ye sokulmaya çalışıldığını söyledi.

-Altınların bulunduğu kasalarda Beylikdüzü'nde Master Turizm isimli şirketin künye bilgilerinin yazılı olduğu kayıt altına alındı.

-Altınlar düzenlenen sahte evraklarla 18 ocak günü Dubai'ye hareket etti.

-Bakan Çağlayan ise altınların Türkiye'den çıkmasının ardından 1,5 milyon Euro rüşvet aldı.

ERDOĞAN’IN OĞLU DA SORUŞTURMAYA DAHİL EDİLİR Mİ?

Mustafa Demir Fatih Belediyesi'nin sit alanlarındaki arazilerin bakanlığın gücünü kullanarak illegal olarak imar ve inşaata açmaktan sorumlu tutuluyor.

 

Bilal Erdoğan da Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) için ilçede sit alanında yükselen öğrenci yurdunu tamamen belediye bütçesiyle yapmış ve geçen ay vakfa 25 yıllığına ücretsiz olarak tahsis etmişti.

 

Vakfın yönetim kurulu üyeleri arasında Mustafa Demir de bulunuyor.