Rus basını: Ortadoðu’da Kürtler oyuna girdi

Rus basını: Ortadoðu’da Kürtler oyuna girdi

Rusya’da yayın yapan çeşitli gazete ve siteler Kürtlerin yükselen mücadelesini deðerlendirerek Ortadoðu’nun dördüncü büyük ulusunun oyuna girdiðini ve gelişmelerde kilit bir rol oynadıklarını yazıyor. “Kürt baharına hoş geldiniz başlıðı atan” news BCM Kürtlerin Türk paronayasına karşı birleştiklerini ve bölgenin denetimini ele aldıklarını yazdı.

“Savaş beklendiði gibi Türkiye’nin kapısına dayandı” diye yazan digitalmetro.us PKK’nin Kuzey Kürdistan’da başlattıðı hamleye dikkat çekerek PKK militanlarına terörist demenin yanlış olduðunun altını çizdi. Gazete Suriye’de muhalefetinde paralı ve çok sayıda adi suçlular olduðu halde Kürt militanların kendi toprakları için savunduðunu yazdı.

fincake.ru sitesinde bir yazı kaleme alan Elena Leonova ise “Suriye ve Irak yerine baðımsız bir Kürdistan olabilirdi ama birinci dünya savaşından üstün çıkan devletler bunun tersine karar verdiler. Kürtler çok önemli bir askeri gücü ifade ediyor” dedi.

fincake.ru sitesinde “petrol nasıl bir rol oynuyor ve yatırımcılar nelere dikkat etmeli” başlıðıyla bir yazı kaleme alan Elena Leonova Suriye’de olanlar son on yıldır Ortadoðu ve Arap Dünyasında yaşanan deðişimlerin bir halkası olduðunu yazdı. Bölgedeki güç dengesinin temelden deðiştiðini savunan Leonova yazısını şöyle sürdürüyor “Bu ABD ve Fransa Ýngiltere’nin yoðun katılımı, Arap Türk ve Fars çelişkileri üzerinden sürdürülüyor.

Belki de gelecekteki tüm olayların fitilini çekip sadece bölgede deðil farklı devletleri de etkileyecek olan yüzlerce yıldır bekleyen yavaş ve tesirli mayın var. Dünyanın hâkimleri onları gizli bir güç olarak beklettiler ama bu gizli bir silah, aşiret ya da tarikat deðil söz konusu olan bir halktır. Yani 35 milyonluk Ortadoðu’nun dördüncü büyük halkı Kürtlerdir. Bunlar sayısal olarak sadece Farslar Araplar ve Türklerden azdır ve bu devletler tarafından parçalan haldeler. Artık geleneksel üçlü çelişkiye dördüncü çelişki olan Kürtlerde katılıyor bu kartların yeniden daðıtılmasına yol açabilir.

Kürt sorunu esas olarak büyük bir halkın devlet olmamasıdır. Bu halk esas olarak kendi özgün kimliði, tarihi, dili, ulusal eliti, ve politik çıkarları bulunmaktadır. Yani diplomatik bir dille ifade edersek Kürt sorunu birkaç yönden; hukuksal, politik, askeri, hümaniter sorunlar içeriyor ve bu sorunlar bir Kürt devletinin oluşmasına imkân tanıyor.

Tarih olarak Kürdistan bölgesi yani Kürtlerin etnik olarak % 90’ın bu topraklarda çok eskiden beri yaşarlar. Suriye ve Irak yerine baðımsız bir Kürdistan olabilirdi ama birinci dünya savaşından üstün çıkan devletler bunun tersine karar verdiler. Kürtler çok önemli bir askeri gücü ifade ediyor. Tarih boyunca çok sayıda askeri birlikler barındırırlar, 13 yaşına gelmiş her Kürt askeri bir kişiliktir. Bunlar güçlü sosyal baðlarla örgütlüdürler. Şu anda orda PKK hareketi radikal bir şekilde Kürtlerin özgürlüðünü savunuyor.”

KÜRTLER TÜRKÝYE’NÝN PARANAYASINA KARŞI BÝRLEŞÝYOR

News BCM sitesi Suriye ayaklanmasının ön görülmeyen en önemli noktanın Kürtlerin politik talepleri olduðunu yazdı. “Kürt baharına hoş geldiniz” başlıklı yazıda şunlar söylendi: “Kürt ulusal konseyi ve PYD arasında çelişkiler ortaya çıkabilir ama onların ortak bir noktası var. Suriye Kürdistan’ın Suriye savaşının içine sürüklenmemesi gibi ortak bir amaçları var. Onlar ne Esat’ı nede muhalefeti destekliyorlar Kardeş Irak Kürtleri gibi olmak istiyorlar. Oldukça rahat bir biçimde bölgelerini denetimlerine aldılar. Onlar Türk paranoyasına karşı birleşiyorlar. Oysa Kürdistan Türklerin olabilirdi ama bu paronaya izin vermedi.”

PKK MÝLÝTANLARINA TERÖRÝST DENEMEZ

Savaş beklendiði gibi Türkiye’nin kapısına dayandı diye yazan digitalmetro. us PKK’nin Kuzey Kürdistan’da başlattıðı hamleye dikkat çekerek PKK militanlarına terörist demenin yanlış olduðunun altını çizdi. Gazete Suriye’de muhalefetinde paralı ve çok sayıda adi suçlular olduðu halde Kürt militanların kendi toprakları için savunduðunu yazdı.

Site yazısını şöyle sürdürdü “ Suriye’de kiralık insanlar savaşıyorlar bu savaşçılar para karşılıðında savaşıyorlar ki bunlar burada her hangi bir şey talep etme hakkına da sahip deðiller. Oysa Türkiye’de devlete karşı savaşanlar o toprakların sahipleridir. Yani çok farklıdır. Tam bu noktada Türkiye hükümeti kendi halkına karşı yaptıklarından suçludur. Türkiye’deki bu durum yakın zamanda büyük bir gündem yaratabilir.

Avrupa topluðu yakın zamanda birkaç rahatsız edici nokta ile karşı karşıya gelecek Esat ile Erdoðan’ın kendi vatandaşlarına yaptıklarının yarattıðı çelişkilerle yüzleşmek zorunda kalacaklar.

Peki ya Rusya nasıl yaklaşacak? Eðer Rusya Türkiye’nin pozisyonunu desteklerse o zaman geleneksel olduðunu söyleyebiliriz ki zaten bunun için Esatı destekliyor. Eðer Rusya Kürtleri desteklerse Rusya’yı ilerici olarak deðerlendirebiliriz ve dünyanın yeniden oluşmasındaki katkısızını ve payını yükseltir. Bu Rusya ile ABD’yi de yakınlaştırır. Ama bazı şeyler ( Çeçenisten ve diðer Kafkas halklarının politik mücadelesini kast ederek)Rusya’nın kendi içinde bazı sorunlara yol açabilir ve kendi içinde de bazı dayatmalar ortaya çıkabilir. Bunun için dengeli olmalı. Burada şöyle bir nokta ortaya çıkıyor eðer Rusya uluslar arası politikanın objesi ise o zaman bizim dediðimiz gibi yapmalı, eðer Rusya kendisini uluslar arası politikanın subjesi olarak görüyorsa o zaman istediði gibi davranabilir. Yani birincisinde Kürtleri destekleyebilir, ikincisinde ise kendi konumundan dolayı Kürtleri görmezden gelebilir.

Türkiye’ye gelince şunu anlamalıyız bundan sonra Washington ve Avrupa Suriye’deki şeyi destekleyip Türkiye’deki Kürtlere karşı çıkamaz bu yürümez ve tutarsızlık olur. Tüm bu yeni yaşananlara şunu eklemeliyiz bu iki ülke arasında Suriye’ye karşı savaşanlar uluslar arası çöp gibi kaçaklar ve para karşılıðında savaşıyorlar. Bunlar kendi aralarında bile birlik deðiller. Bunların arkasında Müslüman kardeşler var ama öne çıkmıyorlar. Buna raðmen ABD’den büyük destek alıyorlar. Ortada büyük bir rant var. “

Rusya’nın büyük gazetelerinden Gazeta. ru için “Türkiye’nin manevraları” adlı bir makale kaleme alan “Rusya’nın Küresel ilişkiler “ dergisi editörü Fiyodr Lukyanov Suriye’de yaşanan olayların Türk dış politikası stratejisini gömdüðünü yazdı. Lukyanov Türkiye’nin Suriye’de yaşanacakları saðlıklı bir şekilde analiz edemediði için Ýran Arap ülkeleri ve Ruslarla karşı karşıya geldiðini yazdı. Gazete “Suriye’deki durum Türkiye’yi çok etkileyebilir. Eðer senaryo olumsuz bir şekilde gelişirse Türkiye diðer dış oyunculardan daha fazla şey kaybeder. Şu anda gündem de olan etnik gruplar var önemli rol oynayabilirler. Türkiye Şam’ın kontrolünden çıkan Kürt oluşumundan korkuyor. Bu Türkiye sınırında otonom bir yapı olarak belirdi ve bu PKK denetiminde. Oysa Türkiye onlarla onlarca yıldır çatışıyor.” diye yazdı.