Rojava ve Kuzey Kürdistan heyetleri Moskova’da halkla buluştu
Moskova’da bulunan Rojava ve Kuzey Kürdistan heyetleri, Kürt Kültür Merkezinde halkla bir araya geldi. Toplantıda DTK, PYD, Kobanê Kantonu, Amed Büyükşehir Belediyesi ve HDP adına konuşmalar yapıldı.
ERİŞ QOSER
MOSKOVA
Cuma, 23 Ekim 2015, 12:12
Moskova’da bulunan Rojava ve Kuzey Kürdistan heyetleri, Kürt Kültür Merkezinde halkla bir araya geldi. Toplantıda DTK, PYD, Kobanê Kantonu, Amed Büyükşehir Belediyesi ve HDP adına konuşmalar yapıldı.
4. Uluslararası Kürt Konferansı'na katılmak için Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’da bulunan Kuzey ve Rojava heyetleri, Kürdistanlılarla halk toplantısında bir araya geldi. Dün akşam saat 19:00’da Kürt Kültür Merkezinde yapılan toplantı, Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda, Rojava ve Kuzey Kürdistan’daki son gelişmeler aktarıldı.
IRMAK: KALICI ÖZGÜRLÜK İÇİN SORUMLULUK ÜSTLENELİM
Toplantıda ilk konuşmayı, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Selma Irmak yaptı. "Her Kürt bulunduğu yerde kendi imkanlarına göre mücadeleye katılmalı" diyen Irmak, şunları söyledi: "Artık hiç bir güç Kürtleri inkar edemez. Bugün Kürtler müzakere masasında temel güç konumundadır. Bölgede kendimizi daha da güçlendirmemiz gerek. Bunun için her birimizin bulunduğumuz yerde imkanlarına göre canla başla çalışması gerek. Önümüzdeki süreçte bizi daha büyük bir mücadele bekliyor. Bu süreçte her birimize düşen sorumluluklar var eğer hepimiz buna göre davranırsak Kürtlerin kalıcı özgürlükleri yakındır. Çocuklarımızın kanıyla geldiğimiz bu yolun sonunda bizi aydınlık günler bekliyor” dedi.
'SEÇİM ÇOK ÖNEMLİ, TÜM HALKIMIZ OY KULLANMALI'
1 Kasım seçimlerinde yurt dışında bulunanların mutlaka sandık başına gitmesi gerektiğini söyleyen Irmak, şöyle devam etti: "Önümüzde çok önemli bir seçim var. 7 Haziran’dan sonra AKP Kürtlerin siyasi kazanımlarını yok etmek için elinden geleni yapıyor. Kuzey Kürdistan’da AKP bir iki şehir dışında parlamenter çıkarmadı. Yani bu şu anlama geliyor; Türk devleti Kürdistan’da artık yoktur. Bunu AKP ve Erdoğan kabullenmedi. Son üç aydır yaşlı, kadın, çocuk demeden hunharca halka saldırmaya başladı. Devletin tüm imkanlarını kullanarak Kuzey Kürdistan’ın her yerini ateş yerine çeviren Erdoğan ve AKP, kaybetmekten kurtulamaz. Kürtler ona gereken cevabı 1 Kasım’da verecektir. Rusya’da yaşayan Türkiye vatandaşları 24-25 Ekim’de oylarını kullanabilecek. Tüm halkımız sandık başına giderek oyunu kullanmalıdır. 1 Kasım’da halkımıza zaferimizin müjdesini vereceğimize olan inancımız tamdır."
ABDULLAH: HERKESLE OTURABİLİRİZ AMA İLKELERİMİZİ KABUL ETMEYENLERLE ÇALIŞMAYIZ
PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah ise Rojava mücadelesinin yarattığı değerlere değindi. Abdullah, şöyle konuştu: "Orta Doğu’da Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği proje dışında hiç bir projenin başarıya ulaşması mümkün değildir. Kapitalizmin sermaye ve haksız kazancına dayalı hiçbir proje bu toprakların kadim halkını özgürleştiremez. Ayrıca tarihte ilk defa Kürt halkı kendi projeleriyle kendilerini yönetiyor. Bugün Rojava’da mücadele ve savaş da bunun içindir. Artık uluslararası diplomaside de karşılığı olması için mücadelemizi yükseltiyoruz. Biz herkesle oturabiliriz ama bizim düşüncemizi ve ilkelerimizi kabul etmeyenlerle çalışmak zorunda değiliz. Daha önce de defalarca dile getirdik. Biz hiç kimseden yana değiliz. Biz üçüncü bir tarafız. Bizi böyle kabul edenler olursa ve düşüncelerimizi de dikkate alacaklarsa herkesle görüşmeye varız. Biz artık ne Türklerin, ne Arapların ne de Farsların Kürdüyüz, biz kendi değerlerine bağlı ve Kürdistan özgürlüğü için mücadele eden özgürlüğe inanan Kürdüz. Suriye’de Kürtlerin çok ön plana çıkması bazılarının işine gelmeyebilir fakat şu an Kürtlerin pozisyonu onları Suriye sınırları içerisinde en güçlü konuma getiriyor. Rojava nasıl ki direnerek savaşta kazandıysa mücadeleyi yükselterek siyasette de kazanacaktır. Artık uluslararası güçlerin Rojava Kantonlarını tanıma zamanı gelmiştir. Şu an geldiğimiz düzey iki üç yıl öncesine göre çok ileri bir düzey. Artık hiç kimsenin bizi küçümsemesine ve bizim de kimseye yaranma gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Kendi halkımızın özgürlüğü ve şehitlerimizin anısına bağlılığın gereği mücadeleyi daha da yükseltmemiz gerek."
MÜSLİM: İNŞA İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ
Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Enver Müslim ise konuşmasında Kobanê direnişine değindi. Müslim'in değerlendirmeleri şöyle:
"DAİŞ çeteleri Musul’u ele geçirdikten sonra elde ettikleri cephane ve askeri mühimmatla Kobanê'ye yönelik çok büyük bir savaş başlattılar. Askeri ve teknik gücünü karşılaştıran herkes Kobanê'nin düşeceğine kesin gözüyle bakıyordu. Ama Kobanê'nin düşeceğini söyleyenler Kürtlerin inancı ve direniş gücünü hesaba katmamıştı. Öyle çatışmalar oldu ki bazen bir arkadaşımız bir cephede tek başına saatlerce savaşıyordu. Bazı arkadaşlarımız son mermisine kadar mevzisini bırakmadı o mevzide cenazesi çıktı ama kendisi ‘o mevziyi bırakmak ihanettir’ diyerek şehadeti göze alarak şehit düştü. Kısacası Kobanê'de Kürtler bir tarih yazdı. Kürtlerin direniş kalesi olan Kobanê'yi yeniden inşa çalışmaları başladı. Altyapı ve örgütleme çalışmaları belli bir düzeye geldi. Eğitimde ise şu an 12. sınıfa kadar eğitim veriliyor. Bu eğitim Kürtçe veriliyor tabii eksikliklerimiz var ama elimizde olan imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Şu an Kobanê'de herkes canla başla elinden geldiğince inşa için çalışıyor. Yurt dışında sizler de Kobanê için yardım yaptınız. Kobanê halkı sizin yardımlarınızı unutmaz."
ANLI: KÜRT HALKI BİRBİRİNE BAĞLANDI
Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ise Kürt halkının Şengal ve Kobanê ile dayanışmasını ele aldı. Anlı, şunları ifade etti: "Kürt halkı son yıllarda yaşadığı gelişmelerle birbirine daha çok bağlandı. Önce Kobanê'nin nerede olduğunu bilmezdi ama şu an üç yaşındaki çocuğa bile sorsan sana Kobanê destanını anlatır. Sadece Kobanê için değil, artık Kürdistan’ın her karış toprağı tanınır oldu. Bu açıdan biz Kürtler çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Yine 3 Ağustos 2014’te DAİŞ çeteleri Şengal’e saldırdığında eğer HPG ve YPG güçleri yetişmeseydi belki şu an savaşın sonuçları çok daha ağır olurdu. Biz bir heyet olarak Şengal halkımızı ziyaret ettik kendi gözlerimizle halkımızın yaşadığı sorunları yakından gördük. Yetmiş yaşındaki anne nasıl göç ettiklerini anlatarak bize ‘bir gözümüz PKK bir gözümüz YPG’dir’ diyordu. Bunu sadece bir anne değil, o savaştan kaçan ve o zorlukları yaşayan herkes söylüyordu. İşte bunun için artık Kürt halkı bu zor süreçte birbirine daha çok kilitlendi ve bir birini hissetmeye başladı. Artık Rojava’da olan acı Kuzey'i, Kuzey'de olan Güney'i ve Güney'de olan Rohilat’ta hissedildi. Dikkat ettiyseniz, Kobanê ve Şengal direnişlerinde Kürdistan’ın dört parçasında Kürt gençleri şehit düştü. Bu Kürtlerin pratikte ve ruhta artık bir olduğunu gösteriyor."
'AKP'YE BİR VEKİL KAPTIRDIK; ÖZÜR DİLERİZ'
Konuşmasının sonunda, AKP'nin savaş politikalarına değinerek, Kürtlerin direnişten vazgeçmeyeceğini söyleyen Anlı, 7 Haziran'daki seçimlerle ilgili ise, "Amed halkı adına sizden özür diliyorum ki AKP’ye bir vekil kaptırdık. Ama önümüzdeki seçimlerde onu da geri alacağız" dedi.
GÜR: BİRLİK ZAFER GETİRECEK
Toplantının son konuşmasını HDP Dışişleri Sorumlusu Nazmi Gür yaptı. Kürtlerin elde ettiği kazanımlara değinen Gür, "Kürtlerin Kobanê'de sergiledikleri kahramanlık tüm dünya tarafından görüldü. Eğer Kürtler DAİŞ’i yenmeseydi bugün Orta Doğu’nun durumu çok daha farklı olurdu. Bunu tüm dünya güçleri biliyor ama Ankara’nın planlamaları bozulduğu için de Kürtlere karşı yeni savaş başlattı. Herkes bugün AKP’nin yürüttüğü savaşa, 7 Haziran seçimlerinde Kürtlerin elde ettiği zafer kadar Kobanê'de elde ettikleri zaferin de neden olduğunu biliyor. Eğer Kürtler birlik olursa, kendi değerlerine bağlı kalırsa, elde ettikleri kazanımları doğru kullanırsa ve bu tarihi sürecin ruhuna denk düşecek şekilde mücadele yürütürse zafer Kürtlerin olacaktır" şeklinde konuştu.
Toplantı, halkın heyetlere yönelttiği sorularla geç saate kadar devam etti.