1 Eylül mitinginin davetlisi olarak Amed'e gelen Rojava heyeti basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, "Rojava halkı olarak demokratik çözümden yana ısrarımızı sürdüreceğiz. 21'inci yüzyıl Kürt sorununun çözüm yüzyılıdır. Artık imha ve inkar siyaseti Kürt halkı üzerinde sonuçsuz kalmıştır. Ortadoğu'da halkların kardeşliği ve birlikteliği başarıya ulaşacaktır. Kürt halkı bunun öncülüğünü oynayacaktır" dedi. 

1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Diyarbakır'da gerçekleşecek olan mitinge için katılmak için Batı Kürdistan'dan gelen PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, TEV-DEM Dış İlişkiler Sorumlusu Hatica İbrahim, Tirbesiye Halk Meclisi Başkanı Nurettin Şakir ve PYD Meclis üyesi Cıwan Mustafa'nın bulunduğu heyet, "Bijî berxwedana YPG" sloganlarıyla karşılandı. BDP Diyarbakır İl binası önündeki karşılamaya BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP'li yöneticiler ve belediye başkanlarının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Karşılamanın ardından BDP İl binasına geçen heyet adına PYD Eş Başkanı Asya Abdullah açıklamada bulundu. 

Barış sürecinin mimarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere barış, demokrasi ve özgürlük için mücadele eden herkesin 1 Eylül'ünü kutlayarak sözlerine başlayan Asya Abdullah, "BDP'nin daveti üzerine 1 Eylül'e katılmak için buraya geldik. Biz Rojava halkı olarak demokratik çözümden yana ısrarımızı sürdüreceğiz. 21'inci yüzyıl Kürt sorununun çözüm yüzyılıdır. Artık imha ve inkar siyaseti Kürt halkı üzerinde sonuçsuz kalmıştır. Ortadoğu'da halkların kardeşliği ve birlikteliği başarıya ulaşacaktır. Kürt halkı bunun öncülüğünü oynayacaktır" dedi. 

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Abdullah, geçen günlerde İstanbul'da gerçekleşen ve Suriyeli muhaliflerin katıldığı toplantıya ilişkin soruya, "İstanbul'da yapılan bu görüşme, ENKS (Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi) üyeleri tarafından yapıldı. Görüşme sonucunda bir anlaşma imzalandı. Yapılan bu görüşme Rojava halkının ve Kürtlerinin iradesini zayıflatmaya dönük bir toplantıdır. Kürt iradesinin dışında yapılan bir görüşmedir. Kürdistan'da kazanılan değerlere karşı yapılan bir görüşmedir. Bundan dolayı Kürt iradesi dışında yapılan parçalı ittifaklar, Kürt ulusal birliği ve iradesine hizmet etmeyecektir. Eğer Kürt ulusal birliğine hizmet edecekse Hewler'de yapılan toplantıya göre Kürt Yüksek Konseyi bilgisi ve kararı çerçevesinde yapılmalıydı. Bu imzalanan sözleşmede tehlikeli maddeler var. Rojava'da Kürtler bedel ödeyerek, kan dökerek bazı kazanımlar elde etmiştir. Bundan dolayı Rojava bölgesi özerktir. Bunun için yapılan bu anlaşma, Kürt halkının çıkarlarına hizmet etmeyecektir. Bu görüşmeyi gerçekleştirenlerin siyasetini gözden geçirmesi gerekir" yanıtı verdi. 

Rojava'da yaşayan halkın genel durumuna ilişkin sorulan soruya yanıt veren Abdullah, "Yaşanan göçler son süreçte neredeyse durdu. Doğrusu geçmiş dönemde büyük bir göç yaşanıyordu. Bu Rojava'da yürütülen ambargo siyasetinin bir parçasıydı. Bu siyasetten dolayı göçler yaşandı. Kapıların yardımlara kapatılmasının ardından bir anda açılması göçlerin yaşanması için yapıldı. Ne kadar günlük yaşantıda kimi sıkıntılar yaşansa da kendi bölgemizi terk etmek için bir sebep değildir" dedi.