Rojava’da bir devrimci aile
Rojava’da bir devrimci aile
Rojava’da bir devrimci aile
Dünya klasiklerinden devrimlerin nasıl yapıldığını, devrimlerde kimlerin nasıl rol aldıklarını okuyarak büyüdük. Bugün o okuduğumuz klasiklere taş çıkartan bir devrim yaşanıyor Rojava’da.
19 Temmuz Devrimi’nden birkaç ay sonra geldiğim Rojava’da o günden bu yana bu devrimin sıcaklığını heyecanını her gün yenileyen yüzlerce binlerce, on binlerce kişiyle karşılaştım.
Duhok-Zaxo hattındaki Dicle suyu üzerindeki Koçera köylerinden başlayarak, diğer bir uçta Reyhanlı sınırındaki Hamam köyüne kadar romanlara konu olabilecek nice yaşanmışlıklara tanık oldum.
Rojava da gördüğüm, ekmeğini yediğim binlerce ailenin devrime ne kadar bağlı olduklarını; malları, canları, en değerli varlıkları olan çocuklarıyla bu devrimi nasıl savunduklarını, savunmak için neler yaptıklarını gördüm. Gördüğüm ve etkilendiğim ailelerden biri bir hafta önce karşılaştığım Beko ailesi oldu.
Baba Hasan Beko ile Şehit Serhat Devrimci Gençlik Eğitim Kampı’nda karşılaştık. Yanında oturan 20 yaşlarda bir kıza -ki sonradan en küçük kızı olduğunu öğrendiğim- “sen dediğinde dayat” diyordu. Neyi dayatacak diye sorduğumda, “YPG’ye katılmak istiyor. Arkadaşları da onun gençlik çalışmalarında kalmasını istiyor. Bana kalsa YPG’ye katılır. Çünkü saldırıların bu denli yaygın ve yoğun olduğu dönemde bizi YPG koruyor” dedi.
DILAR, REWŞEN, ŞERWİN VE AXİN
Hasan Beko’yu daha yakından tanımak için soru sormaya devam ettiğimde ailenin tümünün yaşamını mücadeleye adadıklarını öğrendim.
Afrin’in Şêrava nahiyesine bağlı Celemê köyünden olan 53 yaşındaki Hasan Beko ve Ayşe Kamber Şêxo’nun 7 çocukları var.
İlk kızı için, “onu elimizden kaçırdık. O daha biz özgürlük mücadelesini tanımadan evlenip gitti” diyen Beko’nun, neden böyle konuştuğunu söz diğer çocuklarına gelince anlıyoruz.
İkinci çocukları Dılar, 1997 yılında Kürt Özgürlük hareketine katılıyor; ardından da onun bir küçüğü kızları Rewşen. Rewşen’in Kürt özgürlük hareketinde yaşamını yitirdiğini geçen yıl haber alıyor Hasan Ali Beko ve eşi Ayşe Kamber Şêxo.
Rojava’da devrim süreci başlayıp YPG ilan edilince kızlarından Şerwin ve Axin de YPG’ye katılıyorlar.
‘BİZE DÜŞEN DEVRİMİ SAVUNMAK’
Sonrasında tanıştığım Xunav geliyor, Beko ailesinin en küçüğü ise 18 yaşındaki Bekir.
“Elinde bir tek Xunaw ve Bekir kalmış” dediğimde yanıtı “dört bir yanımızı sarmışlar ve durmadan bize saldırıyorlar. Bu durumda onuru, toprak ve ülke sevgisi olanın yapacağı tek bir şey var; o da malı, canı, çoluğu çocuğuyla ülke ve topraklarını savunmak! Saldırıların bu denli yoğun olduğu bir dönemde başka bir şey düşünmek bana göre ihanetten öte bir şeydir. Biz bir devrim yaptık ve şimdi de devrimimize yönelik saldırılar var. Bize düşen ise onu savunmaktır” şeklinde oluyor.
7 KARDEŞTEN 6’SI MÜCADELE SAFLARINDA
“Bekir’in de katıldığını görseydim o zaman yurtseverlik görevlerimi yerine getirdiğime inanır gözlerim açık gitmezdim. YPG bir halk savunma gücüdür. İçinde her yaştan insan yer alır. Ve bana öyle geliyor ki Bekir de yakın zamanda katılır” diyor.
Bu konuşmadan hemen sonra Xunav dediğini yaptı; “dayatması” sonuç verdi ve YPG saflarına katıldı. Ben bu yazıyı daha kaleme almadan Bekir’in de YPG’ye katıldığı haberini aldım. Bekir’i Ayşe Kamber Şêxo ve Hasan Ali Beko birlikte götürüp YPG savaşçılarına teslim ediyorlar.
Bu yazdıklarım bir kitaptan okunan hayal ürünü hikâyelerden biri değil. Rojava’da bütün sıcaklığıyla devam eden bir mücadelenin en yakıcı parçalarından biri. Gorki’nin Ana adlı kitabına karşılık Rojava’daki binlerce anne ve babadan sadece bir tanesi, bir devrimci ailenin mücadelesi…