Batı Kürdistan’ın büyük partisi PYD'nin Eşbaşbakanı Salih Muhammed Müslim, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın tehditleri ve Kürtler arası birliði “yanlış” bulmasına tepki göstererek, “Çok gülünç bir şey. Bundan bahsetmesi bile Kürtlere büyük bir hakarettir” dedi. Türk hükümetini kendileriyle diyalog kurmaya çaðıran Müslim, olası bir müdahalede ise Türkiye'nin "bataklıða saplanacaðı" uyarısında bulundu.

ANF’ye konuşan PYD Eşbaşkanı ve aynı zamanda yeni kurulan Kürt Yüksek Heyeti’nin üyesi Salih Müslim, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’a yanıt verdi.

Erdoðan 25 Temmuz günü yaptıðı açıklamada Batı Kürdistan’da Kürtlerin kazanımlarını “terörist yapılanma” olarak ilan ederek, müdahale tehdidinde bulunmuştu. Erdoðan, “Kuzeyde oluşacak bir yapılanma bizim için bir terör yapılanmasıdır. Oraya müdahale etmek bizim en tabii hakkımızdır” demişti. 26 Temmuz’da yaptıðı açıklamada ise Kürtler arası birliðine karşı çıkan Erdoðan, Yüksek Kürt Heyeti’ni kast ederek "Suriye Kürt Ulusal Konseyi oluşturulması yaklaşımı yanlış bir yaklaşımdır!" dedi. Erdoðan “yanlış” bulduðu bu birliði bozmak için de Hewler’e Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoðlu’nu göndereceðini söyledi.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, “Erdoðan’ın söyledikleri kabul edilemez, yersizdir. Kendisi Suriye halkına demokrasi ve özgürlük istediðini söylüyor, biz de istiyoruz. Eðer bu konuda dürüstse neden Kürtleri ayrıştırıyor?” dedi.

Bölgede tek bir silahlı PKK’linin olmadıðını kaydeden Müslim, “Ancak Erdoðan bahane ediyor. Suriye’nin içişlerine karışmak, Kürtleri yok etmek ya da haklarından yoksun bırakmak için bahane arıyor” diye belirtti.

TÜRKÝYE’NÝN MÜDAHALESÝ ZORDUR

Türkiye’nin müdahale tehdidine ise “Zordur” şeklinde yanıt veren PYD Eşbaşkanı, “Uluslararası konjonktür buna müsait deðil, ama kendisi zorlarsa bu çılgınlık olur, bataklıða saplanır. Hem uluslararası alanda hem de bölgede. Böyle bir müdahaleyi ne Batılı devletler kabul eder, ne de Araplar” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Hewler (Erbil) girişiminden de bir sonuç çıkmayacaðını vurgulayan Müslim, “Sayın Mesut Barzani bizleri bir araya getirerek görevini yaptı, şahit oldu. Kendisi de bir Kürt liderdir ve herkes saygı gösteriyor. Yakınlaşmada rol oynadı. Ama meselenin içinde deðil. Davutoðlu’nun da bir şey elde edeceðini sanmıyoruz. Davutoðlu neden gelip bizimle görüşmüyor?” diye konuştu.

Türk hükümetinin Kürtler arası birlikten duyduðu rahatsızlıða işaret eden Salih Müslim, Erdoðan’ın açıklaması için “Çok gülünç bir şey. Bundan bahsetmesi bile Kürtlere büyük bir hakarettir” dedi.

Müslim, “Yani Kürtler bir araya gelmesin mi? Kendileri ve başkaları için reva gördüklerini, neden Kürtlere görmüyor? Kürtler niye bir araya gelmesin, toplanmasın? Bu Kürt fobisinden vazgeçilmeli. Yapılan Kürtlere hakarettir, kabul etmeyiz” ifadelerini kullandı.

TÜRK HÜKÜMETÝ BÝZÝMLE DÝYALOG KURSUN

Türk hükümetine çaðrıda bulunan Müslim, “Neden bizimle diyaloga girmiyor. Gelsin bizimle konuşsuz, birinci aðızdan bizden duysun. Kaygılarını gidersin” dedi.

Tampon bölge konusunda “Türkiye’nin himayesi ve müdahalesini hiçbir şekilde istemiyoruz” diyen PYD Eşbaşkanı, Kürt organizasyonlar sayesinde Batı Kürdistan’ın şu an güvenli bir bölgeye dönüştüðünü ifade ederek, “Çatışmalar nedeniyle Halep’ten, Şam’dan gelenler sıðınıyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ancak silahlı bir gücün bölgemize girmesine müsaade etmeyiz” dedi.

Türkiye destekli paramiliter grupların saldırılarının olması halinde tüm Kürtler ve partilerini karşı duracaðını ifade eden PYD Eşbaşkanı, bu yöntemlerle sonuç alınamayacaðını vurguladı.

KÜRTLER ARASI ÇATIŞMA ÇIKMAZ

Son günlerde özellikle Türk ve Batılı medyanın Batı Kürdistan’daki gelişmeleri ele alırken Kürtlerarası bir iç çatışma riski olduðu yönündeki iddialarına ilişkin ise Müslim, “Biz Kürtler birlikte hareket ediyoruz. Bir Kürt konseyimiz var. Uygulamaya çalışıyoruz. Kürtler arası iç çatışma özellikle Yüksek Heyet’in oluşmasından sonra mümkün deðil. Burada ortak kararlar alınıyor” dedi.

Ýçerisinde PYD’nin bulunduðu Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) ile Suriye Kürt Ulusal Meclisi (ENKS), 24 Temmuz günü bölgenin en büyük Kürt kenti Qamişlo’da “Kürt Yüksek Heyeti”nin kurulduðunu ilan etmişti. Heyet, aynı günün akşamı ilk toplantısını yapmıştı.

Halk Meclisi ile diðer bir çatı örgütü olan Kürt Ulusal Meclisi, 9-10 Temmuz tarihlerinde Hewler’de yapılan görüşmelerin ardından güçlerini ortaklaştırma kararı almışlardı. Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani huzurunda imzalanan yedi maddelik Kürt Yüksek Heyeti ve alt komitelerinin kurulmasını öngörüyordu.

BATI KÜRDÝSTAN’DAKÝ GELÝŞMELER

2003 yılında kurulan Demokratik Birlik Partisi (PYD), Batı Kürdistan’ın en aktif faaliyet yürüten ve büyük kitle desteðine sahip bir parti durumunda. Mart 2011’deki ayaklanmadan sonra da Kürtlerin “demokratik özerklik” talebinin hayata geçirilmesi için yürütülen faaliyetlere öncülük ediyor.

Geçen 16 ay içerisinde Kürtler, kendi toprakları ve yaşadıkları diðer büyük kentlerde halk meclisleri ve bunlara baðlı savunma komiteleri oluşturdu, 40 yıllık Baas iktidarında Araplaştırılan Kürt kent, ilçe ve köy isimlerini Kürtçeleştirdi, anadilde eðitim okulları açtı ve sivil toplum örgütlenme aðını genişletti. Her kentte kadın ve gençlik meclisleri ve kurumları var.

19-22 Temmuz tarihleri arasında tarihi bir adım atılarak, Kobani, Afrin, Amude ve Dêrka Hamko kentlerinin denetimi ele geçirildi. Bu süre içerisinde Halk Savunma Birlikleri (YPG) kuruluşunu ilan ederek, Kürtlerin yaşadıðı tüm bölgelerin savunmasını üstlendi. Qamişlo’da ise durum sakin görünüyor. Kürtler ile diðer halklar arasındaki iletişim yoðunlaşmış durumda.