Prof. Harvey: Rojava savunulmalı!
Prof. David Harvey, Rojava’da kapitalizme karşı alternatif bir sistem kurulduğunu söyleyerek bu sistemin dünyadaki bütün muhalif kesimler tarafından desteklenmesi çağrısında bulundu.
Prof. David Harvey, Rojava’da kapitalizme karşı alternatif bir sistem kurulduğunu söyleyerek bu sistemin dünyadaki bütün muhalif kesimler tarafından desteklenmesi çağrısında bulundu.
Almanya’nın Hamburg kentinde 3-5 Nisan tarihleri arasında yapılan “Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak 2” isimli konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. David Harvey, kapitalist modernitenin tüm dünyada yarattığı krize karşı Rojava’da alternatif ve demokratik konfederal sisteme dayalı bir yaşamın kurulmaya çalışıldığını belirterek, buna destek verilip, geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Rojava’da kurulan sistemi yerinde görmek istediğini ve bunun için de oraya gitme niyetinde olduğunun altını çizen Prof. Harvey, DAİŞ tarafından yapılan saldırıları, kapitalist sistemin petrol, diğer yer altı ve üstü zenginleri elde etme sonucuna bağladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kapitalist modernite, demokratik konfederalizm ve kadın özgürlük mücadelesi düşüncelerini olumlu gördüğünü vurgulayan Prof. Harvey,“ Bende yıllardır bu konularda yazıyorum. Ama Öcalan, sadece yazmakla kalmıyor, o bunu pratikleşmek için mücadele veriyor. Bu sevindirici, bir durum. Öcalan’ın bu konudaki perspektifleri yerinde ve ön açıcı“dedi.
Prof. David Harvey, kapitalizmin tüm dünyada yarattığı kriz, Rojava’da kurulan sistem ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kapitalist moderniteye yönelik düşüncelerinin üzerine ANF’nin sorularını yanıtladı.
‘ROJAVA’YA GİTMEK İSTİYORUM‘
Konferansta yaptığınız sunumda buraya birşey öğrenmeye geldiğinizi söylediniz. Ne öğrenmek istiyordunuz?
Ben buraya gelmeden önce yapılacak tartışmaları ve konuşulanlar hakkında genel bir bilgiye sahiptim. Ancak buraya geldikten sonra yapılan tartışmaları görünce daha fazla bilgi sahibi oldum. Çünkü Marksizmin düşünceleri, anti-kapitalizm bir sistemin yaratılma mücadelesinin verildiğini gördüm. Kürtlerin anti-kapitalist ve alternatif bir yaşamı sadece teoride savunmadıklarını Kürdistan’da bunu pratikleştirmek için uğraşlarını gördüm. Benimde yıllardır yazdığım ve üzerinde kafa yorduğum demokrasi, demokratik konfederalizm gibi düşüncelerin pratikleşmesi için mücadele veriliyor. Bu beni oldukça mutlu etti. Sevindirici bir durum. Yine Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini başka insanlardan duymuştum. Ancak burada bire bir görüşlerini ve kapitalizme ilişkin eleştirilerini duyma fırsatı buldum. Yine Rojava’da gelenler ile konuştum. Rojava’da kurulan sistem hakkında birçok bilgi sahibi oldum.
Rojava hakkında ne duydunuz?
Daha önce de Rojava hakkında pozitif şeyler duymuştum. Ancak burada da gördüğüm ve takip ettiğim kadarıyla alternatif bir yaşamın temelleri atılıyor. Halkın öz temellerine dayalı anti-kapitalist bir sistem kurulma çabası var. Öz savunma, örgütleme ve toplumun bütün kesimini yönetime dahil etme girişimi girişimi var. Örneğin komünler, kolektif bir yaşam, kooperatifleşme gibi toplumsal örgütlemelerin olduğu bilgisini aldım. Eğitim, sağlık ve ekonomik gibi alanlarda da önemli adımlar atılıyor. Bir tarafta savaş var, direniyorlar ve bir taraftan da alternatif bir yaşamı kurmaya çalışıyorlar. Bu önemli ve kutsal, bir mücadele veriliyor. Onun için Rojava sistemini merak ediyorum. Bunun için gidip görmek istiyorum. Oradaki ve eğitmenler ve bunu yürütenlere deneyim ve bilgimi paylaşmak istiyorum. Onlardan da bir şeyler öğrenmek istiyorum.
'ÖCALAN’IN TANINMASI İÇİN KİTAPLARI İNGİLİZCEYE ÇEVİRİLMELİ’
Yapılan konferansta Kürt aktivistlerin kapitalizm ve Marksizm üzerindeki fikirlerini nasıl buldunuz?
Burada konuşan Kürt aktivistlerin hepsi çok acı çekmiş ve bedel ödemiş insanlar. Bir devrimin içerisinde geliyorlar. Onun için yaptıkları değerlendirme ve konuşmalar daha reel ve gerçekçi oluyor. Yapılan sunumlarda ben bunu gördüm. Açıkçası etkilendiğimi söyleyebilirim.
Abdullah Öcalan’ın kapitalizm üzerindeki düşüncelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kapitalizm, insanları etkiliyor, teslim alıyor. Burada sadece eleştirmek yetmiyor, bu vahşi sisteme karşı çıkmak gerekiyor ve alternatif bir yaşamı kurmanın mücadelesini vermek lazım. Devrim ancak böyle gerçekleşir. Öcalan’ın bir çok makalesini okudum, düşünceleri de bu doğrultuda. Eleştirilsel yaklaşıyor. Tespit ve belirlemeleri yerinde ve ön acıcı. Ancak kitaplarını okuyamadım. Çünkü İngilizce çevirileri yok. Ben ve benim gibi insanların Abdullah Öcalan’ı tanıması için kitapları İngilizce ve farklı dillere çevrilmesi gerekiyor. O zaman daha çok kesime ulaşma fırsatı olur. Çünkü Öcalan, sürekli üreten, perspektif sunan bunun mücadelesini veren biri. Bu kadar kitleleri, halkları kendisini hayran bıraktıran bu insanı tanımak istiyorum.
Başta Rojava, Zapatistalar olmak üzere dünyanın bir çok yerinde küçükte olsa bir alternatif yaşam kuruluyor. Sizce dünyadaki sol ve alternatif bir yaşam isteyenler, bu bölgelere nasıl destek sunmaları gerekiyor?
Rojava ve Zapatistaların içerisinde bulunduğu durum, oldukça zor. Özellikle Rojava hala sallantıda. Bugün Suriye’de bağımsız bir sistem kurmak isteseler işleri gerçekten çok zor. Bana göre en doğru olan otonomi bir sistem kurup, örgütlülüklerini geliştirmeleridir. Dünyadaki insanlarda bu oluşama destek vermeli. Çünkü kapitalizme karşı alternatif bir yaşamı geliştirmek gerekiyor. Rojava’da ve Zapatistaların kurmak istediği bu alternatif yaşamı daha büyütmek ve yaymak lazım.
‘ROJAVA SEMBOL DÜNYA İÇİN ALTERNATİF YAŞAM SEMBOLÜ OLMALI’
DAİŞ’e karşı mücadelede Kobanê bütün dünyada sembol oldu. Peki alternatif bir yaşam için Rojava ilerde aynı rolü oynayabilir mi?
Rojava halkı demokratik konfederalizm sistemini kurma kararını vermiş ve bunu yaşamsal kılmak içinde bir uğraş içerisindedir. Bence çok kutsal ve yerinde bir karardır. Bunu daha da yaymak lazım. Bizim gibi insanlara da oraya daha çok sahip çıkıp desteklemek gerekiyor. Diğer bir konuda PKK’nin üzerindeki yasağın sürmesidir. Bence PKK’nin üzerindeki yasağın kaldırılması gerekiyor. PKK’nin yasak listesinde çıkması için bizim gibi aydınlar, eğer bir rol oynasa o zaman Rojava ve bölgede alternatif bir yaşam kurulması daha kolay ve çabuk olur.
Marksizm perspektif ile günümüz global dünyaya bakacak olursak nasıl bir yorum getirmemiz gerekiyor?
Eğer bunu PKK üzerinde geliştirecek olursak, şunu söyleyebilirim; PKK, Marksist ve Leninist bir düşüncenin ürünüdür. Bu doğrultuda kendini örgütleyen ve geliştiren bir hareket. Bunun mücadelesini veriyor. Dünyada bir çok Marksist, Leninist hareketler ve düşünürler, Marksizm’i yanlış ve farklı anlıyorlar. Farklı bir perspektiften bakıyorlar. Onun için PKK’nin baktığı noktadaki düşünceleri dünya ya yayıp ve diğer kesimlere anlatılması gerekiyor.
‘ÖCALAN DÜNYA KADINLARININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ VERİYOR‘
Hamburg’ta 3-5 Nisan tarihinde yapılan ‘Kapitalist Moderniteye Karşı 2’ konferansın düzeyini nasıl gördünüz. İlginizi çeken en önemli noktalar ne oldu?
Hamburg’ta, 3 gün boyunca kapitalist modernite, insanların içerisinde bulunduğu kriz ve buna karşı çözüm, demokratik modernite ile alternatif yaşam arayışları ile deneyimler tartışıldı. Birçok akademisyen ve siyasetçi burada sunumlar yaptı. Ancak burada beni etkileyen en önemli nokta kadın üzerindeki tartışmalar oldu. Abdullah Öcalan, kadınlara büyük önem veriyor, onların özgürlüğü için ciddi bir mücadele veriyor. Öcalan’dan anladığım kadarıyla sadece Kürt kadınlarının özgürlüğü için mücadele etmiyor. O, bütün dünya kadınlarının özgürlük mücadelesini veriyor. Bununla dünyada yaşanan sorunlara çözüm bulmaya çalışıyor, insanlık mücadelesini veriyor. Ekolojik ve demokratik konfederalizm sistemlerini bunun için yaşamsal kılmaya çalışıyor. Bende bu iki konuda çok kafa yordum, yazılar yazdım. Ama Abdullah Öcalan, sadece yazmakla kalmıyor, O bunun hayata geçmesi için mücadele veriyor. Onun için çok mutluyum. Öcalan’ı daha çok okumak ve tanımak istiyorum.