Polisten ‘katliamda niye ölmedin’ dayağı

Katliamda, yıllardır Galatasaray Meydanı’nda beraber adalet nöbeti tuttuğu Meryem Bulut’tu kaybeden Koçyiğit, ANF ‘ye yaşadığı o zor anları anlattı.

Ankara katliamından kıl payı kurtulan Cumartesi Annelerinden Nesrin Koçyiğit, çok zor günlerden geçiyor. Katliamda, yıllardır Galatasaray Meydanı’nda beraber adalet nöbeti tuttuğu Meryem Bulut’tu kaybeden Koçyiğit, ANF ‘ye yaşadığı o zor anları anlattı. Ambulansları engelleyen polisin, katliamdan yaralı kurtulanlara da saldırdığına dikkat çeken Koçyiğit, motorlarla gezen polisin, yerde kan kaybeden ve yardım isteyen bir genci, “Geber geber, burada ne işin var o zaman” diye tekmelediğini aktardı.   “Bizi katletmeleri yetmedi, acı çeken ve feryat eden yaralılarımızın ölümünü izlettiler” diyen Koçyiğit, “Bu hükümeti devirmek için tek ümidimiz 1 Kasım” dedi.

Ankara katliamından şans eseri kurtulanlardan biri de Cumartesi Annelerinden Nesrin Koçyiğit. Sarayın savaşına karşı barışı haykırmak için büyük bir coşkuyla İstanbul’dan Ankara ‘ya giden Koçyiğit,   yaşadığı travmayı üzerinden atmaya çalışıyor. Katliamda, yıllardır her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda beraber nöbet tuttuğu arkadaşı Meryem anayı ve sevdiklerini kaybeden Koçyiğit, katliamın izlerini gönüllünün en derininden hissediyor.

MERYEM ANANIN BEYAZ TÜLBENTTİ KANLAR İÇİNDE KALMIŞTI

 “Oysa öyle bir umutla akın etmiştik ki Ankara’ya“ diyen Koçyiğit o gün tanık olduğu vahşeti şöyle anlattı:  “Garın bulunduğu noktada HDP kortejindeydik. Meryem ana ile sohbet ediyorduk. Öteden halay sesleri geliyordu. O sesleri duyunca belki iki zılgıt atarım diye gençlerin yanına gitmeye karar verdim. Birkaç adım attıktan sonra büyük bir patlama ile sarsıldım. Önce bomba olduğunu anlamadım. Kulaklarım çınlıyordu. Kendime gelmeye çalışırken, ikinci bir patlama sesi geldi. İnsanlar panik içinde koşturuyordu. Geri döndüğümde, arkadaşlarımın hepsi ölmüştü, kolları bacakları parçalanmıştı. Daha beş dakika önce konuştuğum Meryem ana yerde yatıyordu, başından hiç çıkartmadığı beyaz tülbentti kanlar içinde kalmıştı. Şoku üzerimizden atamadan polis gelip bize gaz sıktı. O nedenle uzun bir süre yaralılara yardım edemedik. İnsanlar kan kaybından gözlerimizin önünde öldü ”.

‘BİZE ACI İÇİNDE FERYAT EDEN YARALILARIMIZI İZLETTİLER’

Ambulansların olay yerine gelişini engelleyen polisin, katliamdan yaralı olarak kurtulanlara da saldırdığına dikkat çeken Koçyiğit, “ Yerde yatan ve kan kaybeden bir genç vardı. Yardım istiyordu. Motor ile önünden geçen polislerden biri motordan indi,  gence yönelip,“ Geber geber, burada ne işin var o zaman?  ” diyerek onu defalarca gözümün önünde tekmeledi.  Nasıl bir düşmanla karşı karşıya olduğumuz o an idrak ettim“ dedi. Ambulansların tam 40 dakika sonra olay yerine geldiğine belirten  Koçyiğit, “Böyle bir devlet olamaz. Devlet dediğin yaralılarını gelip alıp tedavi eder” diye konuştu. Tanık olduğu vahşeti anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Koçyiğit, “Her yerde inleyen insanlar vardı. Kendi imkanlarımızla yaralılara müdahale ettik. Yaralarını Sarı, yeşil, kırmızı puşilerimizle bağlıyorduk. Bizi katletmeleri yetmedi,  acı içinde feryat eden yaralılarımızı ölümünü izlettiler”  diye konuştu.   

TEK ÜMİDİM 1 KASIM!

1996 yılında katledilen gerilla abisinin cenazesinde ulaşmak için senelerdir Galatasaray Meydanı’nda nöbet tutan Koçyiğit, “ Bu acıları hep biz mi çekeceğiz?” diye feryat etti.  Gözlerini her kapattığında parçalanmış bedenlerin anımsadığını için geceleri uyamadığını, hayatından ilk defa psikoloğa gittiğini belirten Koçyiğit,  bütün ümidini 1 Kasım seçimleri bağladığını söyledi. Koçyiğit, “Bu hükümeti devirmek için tek ümidimiz 1 Kasım” dedi.  

...